Benimle değil translate English
2,951 parallel translation
Benimle değil seninle buluşmak istiyor!
He wants to meet you, not me!
Bartowski Ailesinin Laneti burada bitiyor, benimle değil, bizimle birlikte bitiyor.
The Bartowski Family Curse ends here, and-and-and not with me ; with us.
Bir dahaki sefer sadece işinle ilgilenirsin, benimle değil.
Next time just take care of your work and not me
Yok burada, benimle değil.
No, he's not with me.
Ana benimle değil şu anda ama, tamam, orda olacağım.
Ana is not with me right now. But, okay, I'll go there.
Benimle konuşmak istediği şey ne, sen bilmiyorsun değil mi?
You wouldn't have any idea what she wanted to talk to me about?
Benimle eve gidiyorsun, değil mi?
You're going home with me, aren't you?
Benimle dalga geçmenin sırası değil şimdi!
Now is not the time to mess with me!
Benimle birlikte olmanı. 2431 gün boyunca, Bu sayı bir kutlamayı hakediyor, değil mi?
That you are still with me. 2431 days, that counts for a celebration, doesn't it?
Ama bu geceye neden katilmadigini merak ediyorsaniz korkarim ki onun benimle degil evdeki sorunlarla bir ilgisi var.
But if you're wondering why he's not here this evening, I'm afraid it has more to do with things at home than with me.
Benimle ameliyat hakkında konuşmak değil bir yerine iki yıldız alıp alamayacağını mı öğrenmek istiyorsun?
You don't want to talk to me about the surgery? You want to ask to see if you can get two gold stars
Frank Reagan'ın benimle konuşmak isteyip, istememesi umurumda değil.
I don't care if Frank Reagan won't talk to me.
Benimle kurdun, değil mi?
Okay, you connect with me, right?
Onun ne düşündüğünü önemsiyorsun ama benimle çocukların hisleri umurunda değil.
You care how she feels about you, but you don't care how the kids and I feel?
Gurur duyuyorsun benimle, değil mi?
Aren't you proud of me?
Siktirin gidin! Bu benimle ilgili değil.
This is not about me.
Bu benimle ilgili değil.
This isn't about me.
Benimle ilgili değil mi?
This is not about me?
Bu benimle ilgili değil.
It's not about me.
İmamın benimle konuşmasının neye mâl olacağı umurumda değil.
I don't give a shit what it takes, that imam is going to talk to me.
Söz verdiğin gibi benimle olacaksın değil mi?
But... you will be with me as you promised?
Benimle dalga geçmek hoşuna gidiyor, değil mi Bay Ukala?
So easy to mock me, isn't it, Mr. Smarty Pants?
Benimle sır tutmak istersin değil mi?
You want to keep secrets with me, don't you?
Bak, kendi evini bulana kadar benimle kalman sorun değil, tamam mı?
Okay, you know I don't mind you crashing with me till you find your own place, right?
Bu benimle alakalı bir şey değil.
This isn't about me.
Benimle evlendin, değil mi?
You married me, didn't you?
Artık ben mi oyunu oynuyorum yoksa o mu benimle oynuyor belli değil.
It's no longer clear whether I'm playing the game or the game's playing me.
Sanırım henüz benimle konuşmaya hazır değil.
I-I don't think he's ready to talk to me.
Babanız şu anda burada değil. Benimle idare etmek zorunda kalacaksınız.
Well, daddy's not here right now, so you're just gonna have to deal with me.
Benimle taşak geçmen hiç hoş değil.
I really don't appreciate you making fun of me.
Benimle ilgili bir şey söylemedi, değil mi?
He never said owt about me, did he?
Benimle çalışmak rahatsız edici değil mi?
I'm okay with it. Wouldn't it be inconvenient, to work with me?
Hayatınızın son birkaç saatini plajda içerek geçirebilirsiniz ki bu hiç de kötü bir fikir değil ya da son bir kez benimle gelebilirsiniz.
You can drink your last few hours away on a beach, which by the way, is not a bad idea or you can follow me one last time.
Benimle görev duygusuyla değil, beni istediği için birlikte olmak isteyen biriyle olmanın, nasıl bir duygu olduğunu hatırlamak istiyorum.
I wanna remember what it feels like to be with someone who really wants to be with me out of just pure desire not because they have to out of some sense of duty.
Ama eğer burada olsaydı, kesin benimle olurdu iki tane fahişeyle değil.
Well, I'm sure you don't. But if he was around, he'd be with me and not with the two hookers.
- Benimle Avrupa'ya geleceksin, değil mi?
- You'll come with me to Europe, won't you?
- Hey, burada benimle konuşacaksın, onunla değil.
- Hey, asshole. Deal with me, not him.
Bu benimle ilgili değil.
Not like me.
Bu işte benimle misin, değil misin?
Are you with me on this or what?
Bu senin ve benimle ilgili değil, tamam mı?
Dude, this is not about you and me, all right?
Benimle taşak geçmiyorsun değil mi?
You're not fucking with me, are you?
Benimle aralari o kadar iyi degil.
That's not so good for me.
Hayır o değil benimle konuşmak istemiyor.
No. She doesn't want to talk to me.
Benimle mutlu değil misin?
Weren't you happy with me?
Bu senin ve benimle ilgili değil, Edward.
Look, this is not about me or you Edward.
- Bunda benimle aynı fikirdesiniz, değil mi?
- You guys are with me on this, right? - Mmm-mmm.
O kadar da inanılmaz değil. Benimle her şeyini paylaşırdı.
Apparently not so incredible that he cast me in anything.
Onlarla değil, benimle dans ediyorsun.
You're not dancing with them, you're dancing with me.
- Bence hissettiğin bu kızgınlık aslında benimle ilgili değil.
I think that the anger you're feeling is not actually about me.
Konu benimle alâkalı değil, Don.
It's not about me, Don.
Benimle görüsmek istiyorsan gelmeni söyleyebilirdim, degil mi...
Could have made you drive up to see me, you know...
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil misin 154
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56