English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bilemezsin

Bilemezsin translate English

6,942 parallel translation
Bilemezsin... Bilmiyorsun.
You can't... you don't know.
Bilemezsin.
You don't.
- Bunu bilemezsin.
- You don't know that.
Asla bilemezsin.
You never know.
Ne zaman işin seni çağıracağını bilemezsin.
You just never know when duty's gonna call.
- Bu şehirde ne olacağını bilemezsin.
- You never know in this town.
Sana ne kadar anlatmak isteğimi bilemezsin.
You have no idea how much I wanted to tell you.
Ve bunu bilmenin beni ne kadar rahatlattığını bilemezsin.
And you have no idea what a relief that is for me.
Bunu henüz bilemezsin Ruby ama sen küçük...
You don't know that yet, Ruby, but... you're grand...
Bilemezsin de çünkü senin bir ailen var ben ise yalnızım.
You have no idea what that feels like, and you never will, you have a family, I am alone.
Belki çoktan, evde bir yerlere elbiselere sürmüşümdür, bilemezsin.
Maybe I already put some around the place, on your clothes, maybe I didn't.
Yüzüne söylemedikleri için insanların hakkında ne konuştuğunu asla bilemezsin.
You'd never know, because they'd never say it to your face.
- Bunu bilemezsin.
You don't know that.
Eh, ne zaman egzotik bir parçanın kucağına düşeceğini bilemezsin.
Well, you never know when something more exotic will come along and fall into your lap.
Sen ve eşinin yaşadıklarınızı biliyormuş gibi davranmıyorum sen de beni tanımıyorsun. Bilemezsin yani.
I don't pretend to know what you went through with your wife, and you don't know me.
Asla bilemezsin ki.
You never know.
Senin için ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin.
You've no idea how pleased I am for you.
Bunu yapana kadar nasıl olacağını bilemezsin ki.
You know, and you just don't know until you do it.
Asla bilemezsin.
You'll never know.
Nereye gitmek istediğimi söyleyemem... bilemezsin.
Can't say I know where I'm going exactly, but... you never know.
Hayır bilemezsin.
No... you don't.
Bunu bilemezsin.
You don't know that.
İnsanın içini asla bilemezsin.
You can never know anyone deep inside.
Dozajı asla tam bilemezsin.
Well, you never know about dosage.
- Hiç bilemezsin kanka.
You have no idea, dude.
Gerçekten bir şeyler istemenin nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin. 30 una kadar.
You can't really know what it is to want things until you're at least 30.
Nasıldır bilemezsin.
You don't know what it's like.
Bunun ne kadar rahatlattığını bilemezsin.
You don't know what a relief that is.
Ancak asla bilemezsin.
But you will never know.
Nasıl olduğunu bilemezsin.
Well, you don't know what it was like.
- Onu bilemezsin.
You don't know that.
Burada kimin kime oy verdiğini bilemezsin.
You don't know who's voting for who in here.
Hani ilk buluşmada ne yapacağını bilemezsin, onun gibi mi?
- Oh, you mean like how you're supposed to act on a first date.
Şu anda seni görmek beni ne kadar mutlu etti bilemezsin.
You'll never know how happy it makes me to see you right now.
Bunu bilemezsin ki, Les.
Well, you never know, Les. Yeah.
Kaç kez rüyamda seni hayal ettim asla bilemezsin ~
♪ You'll never know how many dreams ♪ I've dreamed about you
Kaç kez rüyamda seni hayal ettim asla bilemezsin ~
♪ You'll never know how many dreams ♪ I dream about you
Her neyse, dediğim gibi eline ne geçeceğini asla bilemezsin.
Anyway, like I was saying, you never really know what You're gonna get.
Ama öldüklerini bilemezsin.
But you don't know that he died.
Benden daha iyi bilemezsin.
If anyone should know, it's me.
- Bunu hiçbirimiz için bilemezsin.
You don't know that about any of us. Please, Graff.
Seni ne kadar sevdiğimi bilemezsin.
You don't know... how much I love you.
Çok üzgünüm, Faye... Ama bunun benim için ne kadar zor olduğunu bilemezsin.
I'm so sorry, Faye... but you've no idea how hard this has been for me.
Bunun için şana ne kadar minnettar olduğumu bilemezsin.
I cannot tell you how much I appreciate you doing this.
- Denemeden bilemezsin, değil mi?
Well, you don't know unless you try, right?
Dostum, az önce elime ne geçti bilemezsin.
Oh, man, you would not believe what I...
Diğer çatıda ne olduğunu asla bilemezsin.
You have no idea what's on the opposite roof.
Kimin geleceğini asla bilemezsin... yürüyüş, vuruş, atış, poligon tarzında şeyler. Evet.
Yeah.
Orasını bilemezsin.
Oh, no, you don't know that.
Onu bilemezsin işte!
You don't know that!
Seni kimin gözetlediğini asla bilemezsin.
You never know who's watching.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]