English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bin bakalım

Bin bakalım translate English

135 parallel translation
Neyse bin bakalım.
Well, get in anyway.
Bin bakalım.
Get up there.
Haydi, küçük Hintli, atına bin bakalım.
Ah, come on, you little Indian. On your horse.
Hadi, bin bakalım.
Come on, get in.
- Diğer taraf senin. - Bin bakalım.
- Get onto the other side of the cart.
Bin bakalım, evlat.
Climb in, kid.
- Bin bakalım.
- In there.
Taksiye bin bakalım.
Now, you take a cab.
Bin bakalım.
Step aboard.
Cora, arabaya bin bakalım.
Cora's going riding.
Bin bakalım.
Get in.
Bin bakalım, kuzen. Neler oluyor yolda konuşalım.
Now get in, Cousin, and tell me about yourself.
Haydi, bin bakalım.
There. In you go.
Hadi gel. Bin bakalım.
Come on, now.
- Bin bakalım!
- You get in there!
Bin bakalım, ufaklık.
Hop in there, kid.
- Tamam. Peki. Bin bakalım.
Yeah, okay in you go.
Hadi bin bakalım!
Climb in.
Bin bakalım arabaya.
Into The Cab.
- Bin bakalım.
Get up the wagon.
- Bin bakalım.
- Hop in.
- Hadi Molly Malone, bin bakalım.
Come on Molly Malone, get up.
Bin bakalım, genç adam.
In you get, young man.
Hadi, bin bakalım.
Hurry, get in.
Babacığının atına bin bakalım.
Ride father's horse.
Anahtarları verdiğin gibi, arabaya da bin bakalım. Haydi.
Now get in the goddamn car before I kill you.
Bin bakalım, hava çok sıcak.
Get in, it'll be hot.
Hemen bin bakalım.
In you get. Come on.
Hadi, bin bakalım.
Come on.
Bin bakalım.
Saddle up.
Peki, bin bakalım.
All right, get in.
- Gel, bin bakalım.
- Get on.
Haydi bakalım, at bin!
Suppose you climb on your horses, huh?
Bin bakalım.
Get on him, ride him.
Bin haydi, süt annenin evine bakalım.
Get in. Let's go to the nanny's.
Gisip Gan Wen Bin'e sorun bakalım... onuda yıkamam gerekir mi?
Go ask Gan Wen Bin if he'd want me to wash him too?
Hemen bin, bu konuda ne yapabiliriz bir bakalım.
Just get right in and let's see what we can do about it.
Haydi bakalım, geç ve otobüsüne bin.
So why don't you just move along and get on the bus?
İşte, bin bakalım.
There you go.
Peki Binbaşı, söyle bakalım,... elli bin kilo brizen nitrat Bajor'un işine yarar mı?
Could Bajor use 50000 kilos of brizeen nitrate?
Bir bakalım, elli bin kilo...
50000 kilos at...
100 dolar mı yoksa bin dolar mı? Kıyasla bakalım. - Hangisi daha ağır?
Hundred bucks, or a thousand dollars worth of rare commemorative coins?
Tamam, bin bakalım.
- All right. Get in.
Tam otuz bin. Say bakalım.
Thirty thousand.
Bakalım. Araba 25 bin olur.
Well... the car itself 25 thousand.
Güneş sisteminin dört bir yanındaki 300 bin kelle avcısı bugün nasılmış bakalım?
How're all you 300,000 bounty hunters in the solar system doing?
Bakalım... miras artı avukattan alabileceklerim... artı benim param, toplam... 200 bin.
I have... the inheritance plus something I can get from the lawyer... plus my money totals... 200 grand.
Young-bin, beni buradan kovduracak fikrini duyalım bakalım.
Young-bin, let's hear the idea you got me out here for.
Bin bakalım.
Get on.
Bin dolarlık fişler alıp çevir bakalım diyor.
He's playing a thousand one-dollar bills, and he's just lettin'it ride.
Hadi şimdi bin arabaya da şu krokiye bir göz at bakalım.
now, come on. Get in. I Want you to take a look at this sketch.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]