Bir ailem var translate English
823 parallel translation
Lütfen peder, bir ailem var.
Please, father, I've got a family.
Bir ailem var.
I've got a family.
Sinemacı bir ailem var.
I come from a picture family.
"Ne bir ailem var ne bir evim."
"l have no family, no home"
İlgilenmem gereken bir ailem var.
I have my family to think about.
İyi bir ailem var.
I got a nice family.
Benim bir ailem var.
Listen, Moraldo, I have a family now.
Bir ailem var efendim.
I have a family, Sir.
Bir ailem var ve onlar için savaştan daha iyi şeyler istiyorum ve bu mümkün sanırım.
I have a family, and I want something better for them than war, and I think it's possible.
Bir ailem var, biliyorsun.
I have a family, you know.
Benim Deadwood'da bir ailem var.
I got a family going in Deadwood.
Benim de bir ailem var.
I've got a family Marshal.
Evet, Davy, ben... Nasıl anlatacağımı bilmiyorum, söz bulamıyorum, ama... İyi bir ailem var.
Well, Davy, I I just ain't got, you know, your way of putting things into... into words, but I got a fine family.
- Ülkemde bir ailem var!
- I've got a family back home!
Bakmam gereken bir ailem var ve... -... kimse veresiye vermiyor.
I have a family... and nobody gives me credit.
Benim de bir ailem var. Kayınbiraderini ispiyonlamanı istemeyeceğim senden.
I'm too much of a family man to ask you to squeal on your sister's husband.
Sayın yargıç, mahkeme salonlarında asla boy göstermemiş köklü ve saygın bir ailem var.
Your Honor, mine is an old and honorable family that's never been forced to turn to the law.
Yedi kişilik bir ailem var.
I have a family of seven.
Burada küçük bir ailem var.
I have a little family here.
- Bir ailem var.
- I've got a family.
Artık bir ailem var.
I have a family now.
Orada bir ailem var.
I got a family there.
Söylemek istediğim, lordum, bir ailem var bir karım ve altı çocuğum var ve özgürlüğümü elimden almayacağınızı umuyorum çünkü...
Well, I'd just like to say, my lord, that I've got a family a wife and six kids and I hope very much you don't have to take away my freedom because...
- Bir ailem var, Bay Ireton.
- I have a family, Mr. Ireton.
Benim bir ailem var.
I have family.
Benim de bir ailem var.
I have a family too.
Korumam gereken bir ailem var.
I have a family to protect.
Evet, görüyorsun, sabırsız bir ailem var.
Well, you see, I have an impatient family.
Biliyorum ki, bakılması gereken bir ailem var.
For all I know, I've got a family to take care of by now.
Benim bir ailem var ve polislikte 12 yıllık hizmetim var.
I'm not gonna take your word for it. How's that? I got a wife and I got a kid and I got 12 years'service toward a pension.
Benim bir ailem var.
I got a family.
Bir ailem var!
I'm a family man!
Bir ailem var.
I've got a family :
Berlin'de bir ailem var.
I have a family in Berlin.
- Paraları alın ama beni öldürmeyin, Benim bir ailem var!
- Take the money but don't kill me, I have a family!
- Bir ailem var.
- I have a family.
Bir ailem var, burs verdiğim insanlar var.
I got a family. There's a scholarship named after me.
- Bu iş ve bir ailem var.
- It's business, and I got a family.
Benim Newark'ta bir ailem var.
- I've got family in Newark.
- Yapamam Vic, bir ailem var.
- I can't, Vic, I have family.
Bana yardım et, bir ailem var.
You gotta help me, man. I got a family.
Bir ailem var.
I have a family.
Bir sürü dondurmamız var, ailem de sizinle tanışmaktan memnun olur.
There's plenty of ice cream, and my folks would love to meet you.
Arkadaşlarım ve ailem bana bakıp yanlış bir şey var diye düşündüler.
My friends and my family looked at me clammily, thought there was something amiss!
Biliyorsunuz bakmam gereken bir ailem var.
I've got a family to support, you know that.
"Bir ailem ve korumam gereken bir adım var."
" I have my family to protect and my name
Bir ailem, iki çocuğum var ve bu işleri biraz zorlaştırıyor.
I got a family. I got two kids, so that... - And that makes it difficult.
Evet, geride bıraktığım bir karım ve ailem var.
Yes, I have a wife and family back there.
Sally, benim bir karım, bir ailem, bir köpeğim ve bir kedim var!
Sally, I have a wife and a family, and a dog and a cat!
Benim bir karım, bir ailem, bir köpeğim ve bir kedim var!
I have a wife and a family, and a dog and a cat!
Karşında bir sabır taşı var. Ailem yok.
Listen, you're dealing with a plodder here.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ay 77
bir ara 40
bir an 49
bir at 67
bir ay sonra 33
bir anda 56
bir adam var 42
bir avukat 38
bir alman 26
bir ay 77
bir ara 40
bir an 49
bir at 67
bir arkadaşım var 42
bir adam 202
bir ay önce 34
bir aptal 17
bir araba 43
bir an önce 40
bir ay içinde 20
bir anlamda 46
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam 202
bir ay önce 34
bir aptal 17
bir araba 43
bir an önce 40
bir ay içinde 20
bir anlamda 46
bir adam vardı 32
bir adamın 26