Bir yere kaybolma translate English
189 parallel translation
- Bir yere kaybolma.
- Don't go away.
Bir iki gün bir yere kaybolma, eski günlerin hatırına bir kutlama yapalım.
"Stick around for a couple of days and we'll bat the breeze for old times'sake."
Bir yere kaybolma, Max.
Stick around, Max.
Bir yere kaybolma, Clay, Kincade'i kasaba dışına çıkaracaksın.
Stick around, Clay, I want you to escort Kincade out of town.
Sakın bir yere kaybolma.
Be right back.
Bir yere kaybolma.
Don't go away.
O ayın üzerine tekrar çıkmam gerekiyor Bir yere kaybolma, duydun mu?
I have to get on that moon again. Don't go away, you hear?
Bir yere kaybolma.
You're white as a sheet.
Bir yere kaybolma, böcek.
Don't go away... bug.
Bir yere kaybolma güzelim.
Don't go away, beautiful.
Sen bir yere kaybolma.
- Yes? Hold it, Wenke.
Sherry, bugün bir yere kaybolma.
Sherry, stay with me today, dear.
Sakın bir yere kaybolma, olur mu?
and don't go away, you hear?
Sen bir yere kaybolma, tamam mı?
Stay on top of this, will you?
Bir yere kaybolma.
Do not go anywhere.
Beni 2 saat sonra uyandır ve bir yere kaybolma.
Wake me up in two hours and don't wander off nowhere, boy.
Bir yere kaybolma. Yoksa yatağımın altına büzülüp ebediyen toz yutmak zorunda kalırım.
Please don't leave or otherwise I'll be forced to crawl up under my bed and suck dust forever.
Bir yere kaybolma. Polisi arayacağım.
Now just don't move, I'm calling the police.
Bir yere kaybolma hayatım.
Don't move, darling.
- Bir yere kaybolma.
- Don't go nowhere.
Sakın bir yere kaybolma.
Don't go away.
- Bir yere kaybolma, Milo.
- Hold it right there, Milo.
Bir yere kaybolma.
Don't move.
Bir yere kaybolma.
Don't go anywhere.
"Bir yere kaybolma bundan çok korkuyorum."
"I'm afraid, I might lose you"
Sen şimdi otele git, kendi başına bir yere kaybolma.
You go to the hotel and stay put.
Kimliğini ve rozetini ver. Ve bir yere kaybolma çünkü müfettişler peşinde.
Give me your ID, your badge and make sure we know where you are'cause IA is comin'for you.
Sen bir yere kaybolma.
Hold it, Wenke.
- Bir yere kaybolma.
- This will just take a minute.
Bir yere kaybolma.
Now, don't you go away.
Bir yere kaybolma.
And you better stay.
Sakın bir yere kaybolma.
Don't try to go anywhere.
Bir yere kaybolma.
Stay close.
Bana bak, akşama seninle işim var sakın bir yere kaybolma tamam mı?
Listen, I've got a job for you tonight, so stick around.
Bir yere kaybolma.
DON'T MOVE.
- Bir yere kaybolma.
- Don't go anywhere.
Anthony bir yere kaybolma.
Anthony, don't wander off.
Bir yere kaybolma.
Don't wander off.
Bu bizden tatlım, bir yere kaybolma, [br] hemen geliyorum.
It's on the house, honey. Don't go nowhere.
Bir yere kaybolma sana sormak istediğim bir şey var.
Stick around Something I want to ask you
Bir yere kaybolma!
Don't go anywhere!
Bir yere kaybolma.
Ok Don't leave.
Sakın bir yere kaybolma!
Don't go anywhere!
- Bir yere kaybolma.
- Be where I can find you.
Bir yere kaybolma.
I'll be right back. Don't go anywhere.
Sakın bir yere kaybolma.
Don't fucking move.
Bir yere kaybolma, tamam mı?
Just don't go anywhere, okay?
- Hey, kaybolma bir yere!
I'll be right back, Ma.
Bir yere kaybolma, olur mu?
- Okay.
Tamam, sakın kaybolma bir yere,
Right. Don't get lost now.
Bir yere kaybolma.
Stay here!
bir yere gitme 51
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
bir yazar 32
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
bir yazar 32