Bir yere gitme translate English
449 parallel translation
Bir yere gitme.
Stay here.
- Hayır, bir yere gitme.
- No, you stay.
Bir yere gitme Godfrey.
- He's here. Don't go away, Godfrey.
- Bir yere gitme Godfrey.
- Don't go away, Godfrey.
Bir yere gitme.
Let's play together.
Bir yere gitme.
Don't go away.
Bir yere gitme Toni Marachek.
You stick around, Toni Marachek.
Hey, bir yere gitme, İçkini veriyor.
HEY, STICK AROUND. HE'LL GIVE IT TO YOU.
Uzak bir yere gitme fikriyle çıktıysa silahı da yanında götürürdü, değil mi?
If he'd known he was going away, I think he'd have taken it with him, don't you?
Sakın bir yere gitme.
Now stay put.
Bir yere gitme.
Don't you go wandering off.
Sakın bir yere gitme.
Don't you go away.
Bir yere gitme ve sakın beni yalnız bırakma.
Don't go away, don't leave me alone
- Sakın bir yere gitme Kaplan.
- Don't run off, Tiger.
- Bahar tatilinde bir yere gitme Alan
I hope you aren't going anywhere special over spring break, Alan.
Sakın bir yere gitme.
Don't go away.
Ben gelene kadar koridorda kal, bir yere gitme.
You stand in the hall till I come out and don't you budge.
- Bir yere gitme.
- Stick around.
Bir yere gitme!
Stay here!
Bir yere gitme Susan.
Stay here, Susan. That's all I want you to do.
Hiç bir yere gitme ve sabret biraz.
No, you've got to keep things moving.
Evde kal, bir yere gitme.
Stay home, don't move.
Hayır, bir yere gitme!
No, don't go looking for a place!
Bir yere gitme.
Don't move.
Bir yere gitme.
Don't go anywhere.
- Bir yere gitme.
- Don't go away.
Sakın bir yere gitme, hemen dönerim.
Hey, don't go away... I'll be rigth back.
Bir yere gitme.
- Don't walk away. - Uh-huh.
Bir yere gitme. Bekle.
Don't go anywhere.
- Ve oradan bir yere gitme.
- And stay there.
Bir yere gitme şekerim.
Don't go away, love.
Burada bekle. Hiç bir yere gitme.
stay here. don't move.
Yanımda dur bir yere gitme.
Stay right next to me.
Bir yere gitme.
Stay put.
- Bir yere gitme.
- Don't move.
- Bir yere gitme, anladın mı?
- Don't leave, you understand?
Sally, bir yere gitme.
Sally, stay here.
Ve McFly, sakın bir yere gitme!
And, McFly, don't go anywhere!
Başka bir yere gitme. - Tamam. - Tamam.
Don't go anywhere.
Pekala, bir yere gitme.
All right, don't you go anywhere. I'll be right back.
Bir yere gitme!
Don't go anywhere.
Şişmanla, bir bok yapma, hiçbir yere gitme. Sadece var ol.
Get fat, do nothing, go nowhere, just be.
Bu kötüye gitme durumunu hiç anlamıyorum. Ayrıca daha rahat bir odada olması gerekiyor. Bir yere kımıldamayacak.
I don't understand this relapse ; he should be moved to a comfortable room
- Bir yere gitme.
- I'll be right back.
- Ben tam bir kış adamıyım, şahsen. - Gitme bir yere.
- I'm strictly a ski and toboggan man, myself.
- Bir yere gitme Sue.
- Don't leave, Sue!
Sakın bir yere gitme.
Don't go anywhere.
Gitme bir yere.
Wait, Ana!
Gitme bir yere.
Don't go away.
Sorun değil. Bir yere gitme, Caroline bebek.
Don't go away, Caroline, baby.
Uzaklara gitme istemiştik, kimsenin bizi tanımadığı bir yere.
We wanted to get away, somewhere where no one knew us.
bir yere gitmiyorum 43
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
gitmemi mi istiyorsun 48
bir yere gidemezsin 16
bir yere mi gidiyorsun 103
bir yere gitmiyoruz 22
bir yere kaybolma 21
bir yere ayrılma 38
bir yere gitmiyorsun 28
bir yere mi gidiyorsunuz 17
bir yere ayrılmayın 18
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmeyeceğim 167
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmedi 39