Bizi nasıl buldun translate English
210 parallel translation
Bizi nasıl buldun?
How did you find us?
- Bizi nasıl buldun?
- How did you find us?
Bizi nasıl buldun Holly?
What happened?
Bizi nasıl buldun?
How the hell did you find us?
Bizi nasıl buldun?
How'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
- How the hell you find us, Sparky?
- Bizi nasıl buldun?
How did you find us?
Bizi nasıl buldun?
Sherina, how did you find us?
Bizi nasıl buldun?
How'd you find us? Here, look here, man.
- Bizi nasıl buldun?
- How'd you find us?
- Waylin! - Bizi nasıl buldun?
How did you find us?
Bizi nasıl buldun? - Benim işim bu.
How'd you know to come here?
- Bizi nasıl buldun?
- How did you find us? Cassandra?
Peki bizi nasıl buldun?
So how did you find us?
Bizi nasıl buldun?
How did you ever find us?
Bizi nasıl buldun?
How do you find us?
- Bizi nasıl buldun?
How did you hear about us?
- Sen bizi nasıl buldun?
- How did you find us?
- Bizi nasıl buldun?
How'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
How did you find out about us?
Sen bizi nasıl buldun, bu arada?
How did you find us, anyway?
Bizi nasıl buldun?
How did you track us down?
Bizi nasıl buldun?
So how'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
Now, how did you find us?
Bizi nasıl buldun?
- How'd you find us?
Hey, bizi nasıl buldun?
Hey, how did you find us?
Bizi nasıl buldun, George?
How did you find us, George?
- Bizi nasıl buldun, Lyn?
How did you find us, Lyn?
- Bizi nasıl buldun?
How did you find it?
Catalina! Bizi nasıl buldun?
How did you find us?
Hayley, bizi nasıl buldun?
Why fix something that's not broken?
Basın çok rahatsız edici olabiliyor. Bizi nasıl buldun?
So how'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
How'd you even find us?
Ahbap, bizi nasıl buldun?
Dude, how'd you find us?
Peki, bizi nasıl buldun Henry?
How did you find us, Henry?
Bizi nasıl buldun?
But however did you find us?
- Bizi nasıl buldun? - Bunun sayesinde.
- How did you find us?
- Delgado, bizi nasıl buldun?
- Delgado, how did you find us?
Bizi nasıl buldun ki?
How did you even find us?
Bizi nasıl buldun, Nicholson?
How did you find us, Nicholson?
Katie bizi nasıl buldun ve neden buradasın?
- Katie, how did you find us, and why are you here?
Bu arka sokakta, bu kadar geç saatte, nasıl oldu da buldun bizi?
How did you find us so late, and in this back street?
- Bizi nasıl buldun?
I have to, Andre.
- Bizi de nasıl buldun?
- How the fuck did you find us?
Nasıl buldun bizi?
How'd you find us?
Bizi nasıl buldun?
- How did you find us?
Bizi burada nasıl buldun?
How did you find us here?
Sen bizi burada nasıl buldun? Gemimiz battı. Bu adaya çıkalı da daha üç saat oldu.
How thou hast met us here who three hours since were wracked upon this shore where I have lost my dear son Ferdinand
Peki, bizi nasıl buldun?
So, how'd you find us?
- Nasıl buldun bizi? Tilkinin döneceği yer kürkçü dükkanıdır. Seni aramam gerekirdi.
- How did you know we were here?
- Nasıl buldun bizi?
- How did you find us?
nasıl buldun 140
nasıl buldunuz 51
buldun mu 125
buldun 31
buldunuz mu 39
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
bizi bekliyor 29
bizi takip ediyor 18
nasıl buldunuz 51
buldun mu 125
buldun 31
buldunuz mu 39
bizi mi 28
bizi takip edin 17
bizi bekle 20
bizi bekliyor 29
bizi takip ediyor 18
bizi koru 22
bizi izliyor 21
bizi bekliyorlar 50
bizi merak etme 17
bizi buldular 32
bizi bırakma 21
bizi rahat bırak 82
bizi yalnız bırakın 68
bizi ilgilendirmez 19
bizi duyuyor musunuz 17
bizi izliyor 21
bizi bekliyorlar 50
bizi merak etme 17
bizi buldular 32
bizi bırakma 21
bizi rahat bırak 82
bizi yalnız bırakın 68
bizi ilgilendirmez 19
bizi duyuyor musunuz 17