Buradalar translate English
3,842 parallel translation
Buradalar, buldum.
Here they are. I found them.
Hâlâ buradalar!
They're still here!
Hâlâ buradalar.
They're still here.
Senin için buradalar.
They left this for you.
İşte buradalar.
There they are.
Yardım etmek için buradalar.
They're here to help.
Yakında başlayacak olan şovumuz "Moruk Şehri" için buradalar.
There here for a spot on the upcoming show "Geezer Town."
Milyonları Avrupa'ya faşistlerle savaşmaya gönderiyoruz ama onlar buradalar.
We're sending millions to Europe to fight the fascists, but they're here.
Buradalar mı?
Are they here?
Bence melekler buradalar. Beni korumak için gelmişler.
You know, I think the angels are here protecting me.
İşte buradalar.
Ah, they're here.
Buradalar, çünkü havuzun pH değeri dengesi kaymış.
It's there because the pH balance of the pool is off.
O kadar uzun süredir buradalar ki bunu unutmuşlar.
Come. They have been in here so long, they have forgotten that.
Buradalar.
They're here.
Benim sayemde buradalar.
* You're here because of me.
Buradalar.
They they are.
- Buradalar mı?
- Are they here?
- İşte buradalar.
- There they are.
- Buradalar
- They're here.
İşte buradalar.
Here they are.
İşte buradalar.
There you go.
Hırsızlık için buradalar ve o evi hırsızlıktan sonra saklanmak için kullanacaklar.
They're here for a robbery and they're gonna use that house to lay low when they're done.
Sasha : Buradalar!
They're here!
Ve bütün şeytanlar buradalar.
and all the devils are here.
Buradalar, burada yaptım, film çeker gibi.
I did it here, is here, like I was shooting!
Onlar buradalar.
I have them right here.
Bence buradalar.
I think they're here.
- Buradalar mı? değiller mi?
Were they here or not?
Kutlamak için buradalar.
That's why they're here, to celebrate.
İşte buradalar, iblisler! Siz!
That's them, the devils!
Hindistan Uzay Araştırma Örgütünden kıdemli araştırmacılar enkaz alanını araştırmak için buradalar.
Senior researchers from the Indian Space Research Organization... are here to investigate the crash site.
İşte buradalar.
They're there.
- Hala buradalar -...
- They're still here.
- Siktir, işte buradalar.
- Fuck, there they are.
Soktuğumun polisleri buradalar, duyuyor musun?
The fucking cops are here, you hear me?
Üç eğitimli misafir seyircimiz yardım için buradalar.
That's help from three educated members of our audience.
- Buradalar mı? - Evet.
- Are they here?
- İşte buradalar!
- They're here!
Buradalar!
They're here!
- Buradalar.
- They're here.
- Buradalar. Ben, Kyle. Senaryoyu yazdım.
I'm Kyle, I did the book.
- Tamam, işte buradalar.
- Okay, here they are.
Buradalar.
They are here.
Buradalar!
They're on us!
Efendimiz, buradalar.
Sire, they are here.
Emin olmak için buradalar.
They are here for sure.
Buradalar mı?
They're here?
Buradalar!
THEY'RE HEERE!
Neredeyse buradalar.
They're nearly here.
Bütün farklı suratların buradalar.
All your different faces, they're here.
Ne tüysıkletsin. Hayır, gerçekten buradalar.
No, they are really here.
buradalar mı 28
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
buradayım 1669
buradasın 260
burada 4271
burada ne yazıyor 27
burada ne işin var 798
burada ne arıyorsun 599
burada da 32
buradan 750
burada kimse yok 180
burada mısın 154
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
buradan defol 18
burada neler oluyor 706
burada ne yapıyorsun 1049
buradan gitmek istiyorum 41
burada ne var 74
burada ne işim var 33
buradaydı 142
buradasınız 63
buradan git 21
buradan defol 18