Bâzı translate English
67 parallel translation
Bilirsiniz, Profesör. Bâzı kadınlar sıcak kanlı olurlar, bazılarıysa soğuk.
you well know, professor, that there are no women of their temperaments hot and other cold.
Bir de kilise demokratikleşti denir... Bâzı istisnâlar dışında, hâlâ ortaçağ zihniyetindeyiz.
speaks both in modern, democratic Church... out some concessions, we are still in the Era of the Restoration.
Bâzı plânlar yaptınız ve sonra erken saatte düşündüğünüz eylemi yapmaya koyuldunuz.
You made certain plans and then in the early hours you proceeded to put them into action.
Kramer, eğer orada yaşayacaksam, bâzı şeyleri atmalısın.
Kramer, if I'm gonna live over there, you gotta take some of this stuff out.
Belki bâzı değişiklikler yapabilirim.
Maybe I can make some changes.
Son zamanlarda bâzı sağlık sorunları yaşamaya başladım.
I've been having a few health problems lately.
Vivian'ın bâzı sağlık sorunları olduğunu öğrendim ve kötü birşey olursa, Vivian Jimmy'e benim bakmamı istiyor.
I found out that Vivian's got some sort of a medical problem and if the worst happens, she wants me to take care of Jimmy.
Onların bâzıları bayan kıyafeti.
Some of those are women's clothes.
Ben de bâzı geliştirmeler yaptım.
So I designed some improvements.
Bu binada bâzı hırsız olayları oldu.
There's have been some robberies in the building.
Phil, bâzı insanlar gibi takıntılı şekilde onu aramayacak.
So Phil won't be compulsively looking for it like some people.
İsa'yı oynayan aktörün bâzı garip tercihleri vardı.
The actor that played Jesus made some odd choices.
Bâzıları duymaktan en çok korktukları şeyi duyuyor.
Some people hear what they most fear hearing.
Bâzılarına göre bu kötü bir şeydi ama dünyanın sonu da değildi.
Bad enough, but not the end of the world like some people thought.
Hepsi Luthor gibi değil, bâzıları sorunlara çözüm arıyorlar.
They're not all like Luthor. Some are working to solve the problems.
Bâzı şeyler hiç değişmiyor.
Some things never change.
Sol kaburgasında bâzı kırıklar var.
Trauma to the right parieto-occipital sulcus and parietal lobe.
Bâzı konularda ne kadar iyi olduğunu biliyorum.
I know how you good you are with it and I know you know it's the coming thing.
Beyaz Saray'ın aynı politikayı devâm ettireceği görülüyor. Başkanın bu politikada ısrarlı olması akla bâzı sorular getiriyor.
Polls show the president's lead continuing to build by this... recent about face on illegal immigration.
Güzel. Benim teorim şu. Büyük olasılıkla sınırdan geçirmemen gereken bâzı şeyler geçirmeye kalktın.
So my theory is you probably got plugged by some border crossers.
Bâzıları yeni bir başlangıç için her şeyi yapar.
Some people will do anything to start over again.
Hanna bâzı kabuslar gördü.
Hanna had some nightmares.
Bâzı şeyler oldu...
It has happened and something...
Times Meydanı sâkinlerimizden bâzıları kirâlarını nakit olarak ödüyor. O yüzden elden almak zorundasın.
Some of our Times Square tenants pay their rent in cash, so you'll pick it up in person.
Bugünkü konuşmamda bâzı kumar şirketlerinin patronlarını ele alacağım.
At the heart of my comments today is how certain gaming companies treats their patrons.
Belki de yaptığımız bâzı şeyler kaybettiğimiz arkadaşlarımız... Umarım bunlar bir fark yaratır.
Maybe... some of the things we've done... and the friends that we've lost... hopefully it all makes a difference somehow.
Koyunlardan bâzıları kaçtı, babam da peşlerinden gitti.
Some sheep got out and dad went after them.
Bâzı kurallar vardır.
There are rules.
Bâzıları birbirine o kadar benziyor ki bir fark ararken ömrünü tüketebilirsin. Bâzıları da o kadar farklı ki aklın havsalan almaz.
Some so similar to each other you can spend a lifetime... searching for any distinction, others so radically different... they defy comprehension.
Yapmam gereken bâzı işler var.
There are some things I have to do first.
Ben bâzı kimyasallar üretirken kapıyı açık bırakmıştı.
In the meantime, he left the door open while I was synthesizing some chemicals.
Bâzı akademisyenlere göre, cevap verilemeyen soruyu da yanıtlayacaksın.
Some scholars say that among them, you answered the unanswerable question.
Aslında ODIN, bâzı boş pozisyonları doldurmak için pek az ISIS personelini terfi ettirmek istiyor.
In fact, ODIN plans to promote a very select few ISIS personnel to fill some of the impending vacancies.
- Hadi canım. bâzı şeyleri itiraf etmeme yetecek kadar. Her zaman yılın annesi değildim...
Enough to admit that even though I wasn't always Mother of the Year...
Oteli yenilediğimiz için hâlen elektrik hattı çekiliyor. O yüzden bâzı kameralar çalışmıyor olabilir.
Because the hotel is under renovation, they're still working on wiring, so a few cameras may be down.
Herhalde aranızda bâzı sorunlar vardı.
I guess you guys are having a hard time, huh?
Bâzıları öyle söylüyorlar.
That's what some people say.
Bâzılarımızın köken öyküsü pek de hoş olmuyor.
Some of us had it rough in the origin department.
Bâzı insanlar teröristlerin hak ettiklerini bulmalarını istiyor. Mümkün olduğunca yavaş ve acı dolu hem de.
I mean some people think terrorists should get what they deserve as slowly and painfully as possible.
Bâzı kişileri güzelce benzeteceğini söyledi.
He said he's gonna kick some ass!
Bâzıları tiyatrodan hiç anlamıyor.
Some people have no sense of theater.
Ülkenin bâzı kesimlerinde elektrik gelmeye başladı fakat hava durumu üzerindeki etkinin çok daha uzun sürmesi bekleniyor.
Electricity is finally coming back online in parts of the country but the impact on weather patterns is expected to last much longer.
Ben hapisten kaçalı beş yıl oldu ve bâzı işler yaptığımı da biliyorsun.
Been five years since I busted out of jail and you know I've been busy.
Eminim bunların bâzılarını bulursun.
I'm sure you can find - some of that stuff. - No, I'm not...
Bu insanlardan bâzılarının bana borcu vardı.
Some of these people owed me from before.
Ama bâzıları diğerlerinden çok daha güçlü.
But some are stronger than others.
Evet, bir ilaç şirketi. Ufak bir başlangıç için bâzı kişiler firmama gelmişti.. ... sermaye arttırımı için yardım etmiştik.
Yeah, it's a pharmaceutical company, small startup, some guys at my firm, we helped them raise capital.
Burada bir sandalyeyeye bağlıyım.. ... çünkü bâzı kişiler burada olmamı istedi.
I'm here, cuffed to this chair, because of some malevolent act that I did out there.
Şey ama şu var ki anlatılan bâzı bilgiler mantıklı geliyor.
Yeah, well, the thing of it is some of that knowledge they spill makes sense.
Belki de ameliyat bâzı şeyleri zorlaştırmış olabilir.
Maybe that's- - the operation, it... might have made things hard.
Bâzı şeyler, bâzen göründüğü gibi olmayabilir.
Sometimes things aren't as they seem.