Daha iyi olabilirdi translate English
416 parallel translation
Çok daha iyi olabilirdi.
Could've been a lot better.
Kendinizi kanamadan ölmekte olan kadının yerine koysaydınız, daha iyi olabilirdi.
It might have been better to have considered the woman who is bleeding to death.
Okuma daha iyi olabilirdi, ama söyledin ya.
The reading could've been better, but you said it.
Daha iyi olabilirdi.
Could pay better.
Seninle Owens'ın arasındaki ilişkiyi öğrenmeseydim her şey daha iyi olabilirdi. Vicki, seni seviyorum.
It would have been better if I'd never found out about you and Owens.
Geçmişimi bu kadar kolay geri alabilseydim her şey çok daha iyi olabilirdi.
If I couId take life that easily. Then, my Iife would be so much better.
Sato'yla evlenseydin daha iyi olabilirdi.
Marrying Sato might have been better for you
Tanısan daha iyi olabilirdi.
Might be better if you did.
Daha iyi olabilirdi.
- The best I've eaten.
- Daha iyi olabilirdi.
- Better be.
Cariglia çıkışta öne geçmeseydi, daha iyi olabilirdi.
It could have gone better. If Cariglia hadn't got ahead...
- Daha iyi olabilirdi.
- Could be better.
Daha iyi olabilirdi.
Could be better.
- Daha iyi olabilirdi.
- Could be a lot better.
Olduğun yerde kalsaydın daha iyi olabilirdi belki.
It might have been better if you'd stayed where you were.
Fen bilimleri olsa daha iyi olabilirdi.
The humanities would have been better.
Bir oğul daha iyi olabilirdi.
A boy would have been better.
Bunlar daha iyi olabilirdi.
These aren't all they might be.
Daha iyi olabilirdi eğer ilginç parçaları olsaydı.
She could be rather good if she had interesting parts.
Bu gibi olaylarda bir duruşmanın gerekli olup olmadığını merak ediyorsunuz. Onları oracıkta öldürmek daha iyi olabilirdi. Pek çoğu vuruldu.
But then, later, many legal errors were also made, in that, in a wave of Liberation euphoria, many innocent people were executed.
Daha iyi olabilirdi.
It might have been better.
Ama daha iyi olabilirdi.
But it could have been better
Daha iyi olabilirdi.
Could have been better.
Tabii bir kadın eli değse daha iyi olabilirdi. Özellikle yemek hazırlama konusunda.
I mean, not that it couldn't use a woman's touch especially around dinner time.
- Şilte daha iyi olabilirdi.
- So it could use a better mattress.
Daha iyi olabilirdi.
It could be better.
- Hayatım daha iyi olabilirdi ama olmadı.
My life that could have been... and wasn't.
Biliyor musun, Maxim çok daha iyi olabilirdi.
You know, I would have liked it better at Maxim's.
Daha iyi olabilirdi ama bir de kuzenin teniste yenmeseydi.
It could be better. If your cousin does not beat me to court.
Daha fazla insan olsaydı daha iyi olabilirdi.
It would be better if there were more people.
Daha iyi olabilirdi.
That could have been better.
Beni memnun etmiyor, daha iyi olabilirdi.
It doens't satisfy me, it could be better.
Biz de davet edilmiş olsak daha iyi olabilirdi.
Well, it would have been nicer if we were actually invited.
Daha iyi olabilirdi. Hız hala problem yaratıyor.
The velocity's still presenting us with something of a problem.
- Ya, sanırım daha iyi olabilirdi.
- I guess she could be better.
Dizim beni öldürüyor, Yankiler desen daha iyi olabilirdi.
I'm hung over, my knees are killing me, and if you're gonna pull this shit, at least you could have said you were from the Yankees.
Eğer Pazar Okulu'nda İncil ayetlerini öğrenmiş olsaydı daha iyi bir çocuk olabilirdi.
If he'd learned his Bible verses for Sunday school, he might be a better boy.
Belki biraz daha güzel olsaydım... daha iyi bir eğitimim ve daha iyi bir ailem olabilirdi.
Perhaps if I were more beautiful... better educated and of a better family.
- Daha iyi bir sabah olabilirdi Doktor.
- It could be a better one, Doctor.
Daha iyi şartlar altında bir tekrar kavuşma buluşması olabilirdi.
I can imagine a reunion under better circumstances.
Üzgünüm, çok daha iyi bir akşam olabilirdi Bay Emery.
I'm sorry this was not a more successful evening, Mr. Emery.
Daha iyi bir resim olabilirdi.
Might have used a better photo.
Pek iyi değil ama daha kötüsü de olabilirdi.
It's bad, but it could be worse.
'Alkolikler için işe yaradı, bizim için daha da iyi olabilirdi.
'It worked for alcoholics, it would work double-good for us.
Çok iyi gidiyor dostum, Daha değişik şeyler de olabilirdi.
It's going beautifully, man. Wouldn't have it any other way.
Konsere güzel Richie Havens'la başlamaktan daha iyi ne olabilirdi ki?
What better way to start than with the beautiful "Richie Havens."
- Daha iyi bir dava olabilirdi.
But you could have had a much nicer case.
Bundan daha iyi ne olabilirdi?
What could be better than that?
Daha iyi şartlarda olabilirdi.
It could be happier circumstances.
Bu davada daha iyi bir jüri heyetimiz olabilirdi.
This case... could have been tried by a better judge
- Daha iyi ne olabilirdi?
- What could be better?
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68