Daha iyi hissedersin translate English
392 parallel translation
Sana biraz sıcak çorba getireceğim. O zaman kendini daha iyi hissedersin.
Wait, I will cook you hot soup, so you feel better.
Burada çıkınca kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you get out of here.
Bence biraz uyumalısın, kendini daha iyi hissedersin.
I'd try to get a little sleep, it'll make you feel quite well.
Sabaha kendini çok daha iyi hissedersin.
In the morning you'll feel a lot better.
Karda biraz yürüsen kendini daha iyi hissedersin.
Take a little walk in the snow, you'll feel better.
Anlatırsan daha iyi hissedersin.
You'll feel much better if you do.
Umarım yarın sabah kendini daha iyi hissedersin, EmiI.
I hope you feel better in the morning, EmiI.
Kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better.
Philip, açık havaya çıkınca daha iyi hissedersin.
Phillip, you'll feel much better once you get out in the open air.
Döndüğümüze göre kendini daha iyi hissedersin artık.
You'll feel better now that we're back.
Biraz dinlenirsen belki kendini daha iyi hissedersin, ha?
Maybe after you've rested awhile you'll feel better?
Belki dursak daha iyi hissedersin.
Maybe you'd feel better if we stopped!
Sana bir içki vereyim. Kendini daha iyi hissedersin.
I'll get you a drink.
Güzelce örtündüğünde kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you get under the covers.
- Umarım tez vakitte kendini daha iyi hissedersin Myra.
I do hope you feel better soon, Myra.
Evet, daha iyi hissedersin.
Yes, you'll feel better.
Kendini daha iyi hissedersin.
Make you feel better.
Rahat edeceğin bir yere götürürsek kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better if we take you some place where you'll be comfortable.
Biraz yürüyelim, kendini daha iyi hissedersin.
Have a walk and you'll feel better.
Alışık olduğun yerde daha iyi hissedersin.
It's just like it used to be.
Bir içki alırsan kendini daha iyi hissedersin.
You'd better have a drink.
- Daha iyi hissedersin
- You'll feel better.
Kendini daha iyi hissedersin.
It will make you feel better.
Ray, sevgilim, belki daha iyi hissedersin, eğer başka bir süite taşınırsak.
Ray, darling, maybe you'd feel better, if we moved to another suite.
Yarın gelirim. Kendini daha iyi hissedersin.
I'll come back tomorrow when you're feeling better.
- Bir şeyler iç, daha iyi hissedersin.
- Drink something. You'll feel better.
Uyumaya çalış, tatlım, sabah daha iyi hissedersin kendini.
Try to get some sleep, honey, you'll feel better in the morning.
Daha iyi hissedersin.
You'll feel better.
Bir kaşık daha iç, Gladys, kendini daha iyi hissedersin.
Take another spoonful, Gladys, you'll feel better.
kendini çok daha iyi hissedersin.
You'll feel very much more comfortable.
Bir şeyler yiyince kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when you eat something.
- Tamam, tamam. - Al bunu. Kendini daha iyi hissedersin.
- Put this on, it will make you feel better.
Eğer denersen, kendini daha iyi hissedersin.
If you try, you'll be feeling better.
Güneşte daha fazla kalırsan, kendini daha iyi hissedersin.
If you stayed more in the sun, you would feel better.
Daha sonra kendini daha iyi hissedersin.
You'II feel better afterwards.
O zaman daha iyi hissedersin.
You'll feel better then.
Şimdi daha iyi hissedersin.
You feel better now.
Bunu içersen kendini daha iyi hissedersin.
If only you would drink this, you would feel stronger.
Düşüncelerini anlat. Onları açığa vurursan, çok daha iyi hissedersin kendini.
Get them out in the open and you'll feel much better.
Birileriyle dışarı çıkıp sohbet etsek kendini daha iyi hissedersin.
You'd feel better if we go out with people and have conversations.
Buraya girdiğinde daha iyi Hissedersin kendini sen de
# Once you get here, feel the good cheer # Like they say in the poem
Al bir yudum, daha iyi hissedersin.
You'll feel better.
Belki de buradan çıktığında Amerika'ya dönmelisin o zaman kendini çok daha iyi hissedersin.
You know... maybe you should get outta here. Go back to the States when you're feeling better.
Yarın daha iyi hissedersin.
You'll feel better tomorrow.
Kendini daha iyi hissedersin.
Ought to make you feel better.
İç, daha iyi hissedersin.
Drink and you'll feel better.
Seni Los Angelas'a geri götürdüğümüzde kendini daha iyi hissedersin.
You'll feel better when we get you back to L.A.
Şapkanı çıkarırsan daha da iyi hissedersin.
Take off your hat. You will feel better.
Sabaha kendini daha iyi hissedersin.
- A good night's sleep, you'll feel better.
... kendini daha iyi hissedersin.
It'll make you feel better.
İyi bir uyku çekersen kendini daha hissedersin.
You'll feel alright after a good sleep.
daha iyi olur 49
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi 561
daha iyiyim 141
daha iyisini yapabilirsin 39
daha iyi olacak 29
daha iyi misin 168
daha iyisin 19
daha iyi misiniz 18
daha iyi olurdu 21
daha iyi mi 68
daha iyi ya 37
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi bir fikrim var 135
daha iyi hissediyor musun 73
daha iyi hissediyorum 46
daha iyisin ya 55
daha iyi olabilirdi 28
daha iyisini yapacağım 16
daha iyisi 53
daha iyi oldu 16
daha iyisi olamazdı 24
daha iyi bir fikrim var 135
daha iyi hissediyor musun 73
daha iyi hissediyorum 46
daha iyisin ya 55
daha iyi olabilirdi 28
daha iyisini yapacağım 16
daha iyi bir fikrin var mı 73
daha iyi hissedeceksin 22
daha iyi olamazdı 41
daha iyi görünüyorsun 27
daha iyi olmamıştım 33
daha iyi değil mi 18
daha iyi olamazdım 24
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180
daha iyi hissedeceksin 22
daha iyi olamazdı 41
daha iyi görünüyorsun 27
daha iyi olmamıştım 33
daha iyi değil mi 18
daha iyi olamazdım 24
daha önce hiç böyle hissetmemiştim 22
daha sonra 654
daha fazla 180