Değişmemişsin translate English
943 parallel translation
Bu seni ilgilendirmez. Asuka, aradan 14 yıl geçtiğini söyledin ama göz bandın dışnda hiç değişmemişsin. Doğru.
None of your business. but the only thing that's changed about you is that eyepatch.
Hiç değişmemişsin.
You haven't changed.
Hiç değişmemişsin
You ain't changed a bit.
Şey, sen hiç de değişmemişsin.
Well, you haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin, Doktor.
You havent changed at all, Doctor.
Hiç değişmemişsin.
You havent changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
You're just the same.
Cuma'dan beri hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit since Friday.
Pek değişmemişsin.
Haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit.
Walter, görüyorum ki değişmemişsin.
Well, Walter, I see you're still at it.
Annie, evin içinde koşup duran o küçük kız halinden bir parça bile değişmemişsin.
Annie, you haven't changed a bit from the little girl... who used to go running in and out of the house.
Hiç değişmemişsin, Isabel ; tıpkı hatırladığım gibisin.
You're the same Isabel I used to know.
Değişmemişsin.
I thought you'd outgrow it.
Hiç değişmemişsin.
You look the same.
Sanırım sen de hiç değişmemişsin.
I think you look the same.
Hiç değişmemişsin, Dimitrios. Hep atak, hep biraz kaba.
You haven't changed at all, dimitrios, always impetuous, always a little unkind.
Hiç değişmemişsin.
You look just the same.
Hiç değişmemişsin.
You haven't changed a bit. Neither have you, Joe.
Sen de değişmemişsin, Garance.
You haven't changed either, Garance.
Hiç değişmemişsin, Sid.
Same old Sid.
- Billy amca hiç değişmemişsin.
No husky dogs? No sled? Uncle Billy, you haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin.
You're not much changed.
Hiç değişmemişsin.
You look exactly the same.
Hiç değişmemişsin.
Still the same old Fran.
Anne, hiç değişmemişsin.
Gee, Ma, you haven't changed a bit.
Her zamanki payın yarısıdır, sevgili dostum hiç değişmemişsin.
Your usual share is half, my loving crocodile and you haven't changed.
Rupert, hiç değişmemişsin.
Rupert, you're the same as ever.
- Hiç değişmemişsin.
- You look the same.
Elwood, hiç değişmemişsin.
Elwood, you haven't changed.
- Hiç değişmemişsin.
- You haven't changed a bit.
Hiç değişmemişsin, Setsu-chan.
You haven't changed at all, Setsuko.
Sen de değişmemişsin.
It's you that hasn't changed.
Hepsi bu. Hiç değişmemişsin doktor.
You haven't changed a bit, Doctor.
Pek değişmemişsin, palabıyığın hariç tabii.
You've hardly changed, except for the handlebars.
Eh, sen hiç değişmemişsin.
Well, you haven't changed at all.
Dur sana bakayım değişmemişsin.
Let me see if it's really you.
Hiç değişmemişsin, Pete?
No change, Pete?
Hayır, Les, zerre kadar değişmemişsin.
No, Les, you haven't changed a bit.
Çok fazla değişmemişsin Tammy.
You haven't changed much, Tammy.
Ama sen hiç değişmemişsin.
But you haven't changed at all.
Hiç değişmemişsin, Johnny.
You haven't changed at all, Johnny.
Hiç değişmemişsin.
You sure haven't changed.
Hiç değişmemişsin!
Same old Hal!
Daha üstünü değişmemişsin.
You haven't changed yet.
Hatta sen bile, hiç değişmemişsin.
Even you, you haven't changed.
Ama sen, sen hiç değişmemişsin.
But you, you haven't changed at all.
Hiç değişmemişsin.
Same guy.
Değişmemişsin.
You haven't changed.
Ama sen hiç değişmemişsin.
You haven't changed at all
Hiç değişmemişsin.
MILES, "where the wild thyme grows." You haven't changed a bit.