Diger translate English
89,410 parallel translation
Ruhlar, Dünya'da geride kalan sevdiklerini diğer taraftan ziyarete gelir.
Spirits come from the other side to visit those they love that are still left here on Earth.
Diğer kaçanları öyle yaptık.
That's what we did with the rest who bolted.
Buradaki diğer beyaz kızlar var ya?
Rest of the white girls here?
Diğer Jim'in cam gözüyle bira pinponu oynuyorlar.
They're playing beer pong with Other Jim's glass eye.
Diğer yandan, onları bize dayadıkları iğrenç yemeği yemeye zorlamak da çok özel bir ceza olmaz mı?
On the other hand, forcing them to eat the swill we've had to eat is its own special punishment. Don't you think?
Korkunç vaziyetlerine dair son haberleri diğer sunucumuz Vincent Fig Demetrios'tan alalım.
With the latest update on their dire plight is our co-anchor Vincent Fig Demetrios.
- Ya siz diğer yabancı?
- You, other stranger?
Diğer tarafta ne olduğunu bilmiyoruz.
We don't know what's on the other side.
Izzy diğer tarafta ve önemli olanda bu.
Izzy's on the other side and that's all that matters.
Ailemle beraber diğer gezegenlere gitmeyi severdim.
I used to love going to other planets with my parents.
Tamam, bu diğer taraftaki aktarma geçidini açmalı.
Okay, so this should open the transmat on the other side.
- Mızrağın diğer parçalarının yeri de buna dahildir umarım.
Including the locations of the other pieces of the spear, I hope.
Kader Mızrağı'nın koruyucularından biri olduğunu ve diğer parçaların saklandığı yeri bildiğini biliyorum.
I know that you're one of the protectors of the Spear of Destiny, and I know that you know where the other pieces are hidden.
Ama diğer her şey şu anki bilimimize kıyasla aşırı gelişmiş.
But everything else is leaps and bounds beyond our current science.
Diğer sorunumuz ne ki?
What's our other problem?
Beni odanın diğer ucuna fırlatabiliyorsan kapıyı da açabilirsin.
If you can throw me across the room, then you can open that door.
Enerjisini diğer dalga boylarından ayırt etmede sıkıntı yaşıyorum.
I'm actually having some trouble delineating her energy from other wavelengths.
Diğer muhafızları ben öldürdüm.
I killed the other guards.
Bende diğer Superman'im.
I'm the other Superman.
Diğer Beyaz Marslı Alex'e dönüşmüş!
The other White Martian has shape-shifted into Alex!
Gece boyunca diğer kadınlara mı baktı?
What did he do? Did he look at other women the entire night?
Kriptonlulardan ve diğer her uzaylı istilacıdan kesin olarak kurtulmamız için ihtiyacımız olan her şey var.
Everything we need to rid this planet of Kryptonians and every other alien invader, once and for all.
Ama diğer her şeyi yapabiliyorum.
Everything else, yes.
Diğer uçan elemanı yanıma alıyorum.
I'm taking the other fly guy.
Henshaw'ı güçlendirmede aşırı iyi bir iş çıkarmış olmalıyım ki Cadmus diğer projelerine de yardım etmem için kalmamı istedi.
I guess I did too good a job enhancing Henshaw,'cause Cadmus wanted me to stick around, help'em with other projects.
Hayır, yeşil kablo diğer yeşil kabloya bağlanıyor.
No, the green wire attaches to the other green wire.
Hayır, diğer yeşil.
No, the other green... I... I'm gonna head over to you.
Benimle konuşmaya gelen diğer elemana söylediğim gibi, size söyleyecek hiçbir şeyim yok.
Like I said to the other guy that came in to talk to me, I got nothing to say to you people.
Diğer kızın, Kara Danvers, planlarımızı açığa çıkaran bir yazıyı online paylaştı.
Your other daughter, Kara Danvers, just unleashed an article online, exposing our plan.
Ajan Danvers, bu ağı kullanıyor olabilecek... diğer türler için veri tabanı araması başlat.
Agent Danvers, run a database search for other species who might be using this network.
Bir tanede diğer tarafta bulunması gerekmiyor mu?
Don't we need one on the other side?
Hayır görünüşe göre diğer geçit daha çok bir işaretçi olarak çalışıyor.
No, apparently, the other portal acts as more of a beacon.
Aynı birisi dönünce, diğer hepsi dönüyordu.
Like when one turned, all the others turned.
O muhbirle yaptığın röportaj her diğer büyük haber kurumundan önce ilk haberi vermemizde etkiliydi.
Your interview with that whistleblower was instrumental in our scoop of every other major news organization out there.
Alex'in diğer takım için oynayacağı hakkında hiç fikrim yoktu.
I had no idea that Alex would end up playing for the other team, so to speak.
Bu iki topuzu tutup, metal topu bir uçtan diğer uca götürmeye çalışıyorsun.
Take these two knobs and you try to get this metal ball from one side to the other.
Sam, Pasifik'in ve diğer şirketin... başkanı olduğu sürece,... her yıl para yatırılacak.
The money will be refreshed annually, so long as Sam is still chairman of Pacific Pictures and its parent company.
Michael'ın bir elinde yarı otomatik silahı ve çanta dolusu parası diğer elinde kızı için kalp vardı.
Michael's got his semiautomatic in one hand and the bag of cash for his daughter's heart in the other.
Şaman çadırın diğer tarafından zıplayıp beni durdurdu.
Shaman jumped across the tent to stop me.
Taylor, analiz çıkışlı olduğunu ve rakamların arasında yaşadığını biliyorum ama diğer parçayı da öğrenmen gerek.
- seems inefficient. - Taylor, I know you come from analytics, and I know that the numbers are where you live, but got to learn the other piece, too.
Buradaki diğer yetkin insanlara karşı en büyük avantajın nedir?
What gives you a distinct advantage over all the other capable people here?
Az önce annemin diğer odada ağladığını mı duydum?
Did I actually hear Mom crying from the other room?
Çevredeki diğer kameraları kontrol ediyorlar.
They're checking surrounding businesses for CCTV.
Adli tıp uzmanı ve diğer ekiplere ihtiyacım var.
I need an IDENT team.
Diğer kabine üyelerini de ikna edebileceğimizden eminim.
I bet we can convince others of the cabinet to do the same thing.
- Diğer taraftan kocanız.
Well, your husband, on the other hand.
- Bana borçlusun, Robert,... ve bana diğer insanlar gibi mi inanıyorsun?
You owe me, Robert, and you have the fucking temerity to act like I'm other people?
Diğer 3 çocuğuna da, birer çeyrek verilecektir.
To each of his three children, one quarter part each.
Etrafında her zaman oynayacak diğer çocuklar olması, eminim ki güzeldir.
I bet it was cool, always having other kids to play with.
Tamam, o zaman diğer çocuk kim?
Okay, so who's the other kid?
O diğer çocukları istiyor.
It wants those other kids.
diğer 21
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğeri ise 20
diğeri 113
diğerleri 136
diğer yandan 98
diğerleri gibi 54
diğerleri nerede 149
diğer taraf 30
diğer tarafa 33
diğer bir deyişle 112
diğeri ise 20