English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Doktoru

Doktoru translate English

5,028 parallel translation
Doktoru araştırmaya başlıyorum.
I'll get started on the doc.
Diğer hatta annemin doktoru arıyor.
Hey, it's my mom's doctor on the other line.
Özel doktoru diyor ki vali olarak bir dönemi daha kaldıramaz.
His private doctor says, well, he won't survive another term as governor.
Özel doktoru vali olarak bir dönem daha dayanmayacağını söyledi.
His private doctor says he won't survive another term as governor.
Doktoru buldunuz mu?
You find the Doc?
Siz benim oğlumun doktoru musunuz?
Uh, you're my son's doctor...
Belki de nörolog, göz doktoru ve radyologlar...
And maybe the neurologists and the ophthalmologists and the radiologists are...
Buyur New York doktoru sihrini konuştur.
You go ahead, you work your New York doctor magic.
Evet, imzaladılar. Ama Brooksville'de yalnızca bir çocuk doktoru var. O da Dr. Bilson.
Uh, yes to the consents, and there's only one pediatrician in Brooksville.
Doktoru ile nasıl gitti?
How'd it go with her doctor?
Doktoru sana defolmanı söylemişti sanırım.
I thought her doctor just told you to butt out.
Sert olunca dişlerimi acıtıyor da. Son 152 diş doktoru randevumu kaçırdım da.
I've missed my last 152 dental appointments.
Gerçi deli doktoru yerine doğum uzmanı daha iyi olur diye düşünmüştük ama.
Although we thought an obstetrician was probably more useful than a shrink, in this case.
Yalnız yaşayan bir çocuk doktoru.
She's single and a pediatrician.
Şu an onun arkadaşı değil doktoru olduğunu bilmeni istiyorum.
I'm telling you this to remind you to be her doctor, not her friend right now.
Knockout, gemilerin doktoru olarak direkt olarak Starscream'e değil de Shockwave'e rapor vereceğini
Knockout, need I remind you that, as the ship's medic, you report directly to Shockwave,
Doktoru son taramalarını görmek istiyor.
His doctor also wants to check his latest scans.
Doktoru çağır.
Call the medic.
Joe Green'in ona ulaşma yetkisi var ; kendisi hapishane doktoru.
Joe Green has got access to him - he's a prison doctor.
Ama o doktoru dinlerken, onca sorunumuza rağmen yine de birlikte 30 yıllık bir hayat geçirdiğimizi düşündüm. Hayal ettiğim gibi olmasa da benim hayatımdı ve onu sevdiğim bir adamla geçirdim.
But, I mean, listening to that doctor, I thought... for all of our problems... this is still 30 years of a life- - not the life I thought I had, but the life I got... with a man... that I do love.
- Hayır, Şu hindistanlı doktoru Ziyaret etmeye gittiler
No, they all went to visit that Indian doctor who used to work here.
İzin verirseniz, Bayan Winter'ın doktoru Dr. Cliffton sizinle görüşmek istiyor.
If you don't mind, Dr Clifton, Miss Winter's doctor, would like to have a word with you.
Uzun zamandır onun doktoru musunuz?
Um, have you been her doctor long?
Çifte cinayet. Cleveland'lı çocuk doktoru ve eşi.
It's a double murder... a prominent Cleveland pediatrician and his wife.
Şikayet eden doktoru aradım bile.
I already called the doctor who filed the complaint...
- Güneyin en çalışkan işsiz doktoru buradaymış.
Hey! There she is, the hardest-working unemployed doctor in the South.
Ben aslında kasaba doktoru değilim.
I'm not actually a small-town doctor.
Buraya BlueBell'in doktoru olmak için taşındım.
I moved back here to be BlueBell's doctor.
Buraya BlueBell'in doktoru olmak için geri döndüm.
I moved back here to be BlueBell's doctor.
O doktoru tekrar işe aldığını duydum.
Rumor has it that you've rehired that carpetbaggin'she-doctor.
Doktoru versene.
Get the doctor on the line
Haydi, doktoru kurtar.
Go save the doctor.
- O zaman en etkili çözümü üretmek için o doktoru tarafımıza katmalıyız.
- Then the most efficient means to an end may very well be to recruit that medic.
O zaman en etkili çözümü üretmek için o doktoru tarafımıza katmalıyız.
The most efficient means to an end may be to recruit that medic.
Görünüşe göre eski saha doktoru her şeye rağmen iyi bir iş çıkarmış.
It would seem the old field medic made good after all.
Şu doktoru hatırladın mı?
Remember that doctor?
Annem her zaman benden harika bir diş doktoru olacağını söylerdi.
Mama always said I'd make a great dentist.
Doktoru var, dişçisi var.
Medical, dental.
Dikkatini toplayabilsin diye çocuk doktoru reçete vermişti.
Her pediatrician prescribed it to help her concentrate.
tıp doktoru... ya da bir çeşit Afrika cadı doktor büyü ve böyle?
medical doctor... or some kind of African witch doctor with spells and such?
Bir tıp doktoru, evet.
A medical doctor, yes.
Doktoru kaçırma girişimi başarısız oldu, orada mahsur kaldılar.
Failing to kidnap the doctor, they got trapped there.
Bir at doktoru olarak atların duyularına sahip değilsin.
You know, for a horse doctor, you don't have much horse sense.
Hayır, ama doktoru onun piskopat ve tehlikeli olduğunu söyledi
No, but his shrinks say that he's psychotic and violent.
Omaha'da Dr. Borthwick adında bir kadın doktoru var.
In Omaha, there's a lady doctor, Dr. Borthwick.
Doktora gidecek durumunuz yoksa, bu hastaneler doktoru size getirir.
If you don't have time to get your wounded to a doctor, hospitals like these can bring the doctor to you.
- Bu kitabın yazarlarından birisi, doktoru, Paul Bruckmann.
- One of the contributors to the book is his doctor, Paul Bruckmann.
Bekleyin. Tıp doktoru musunuz?
Wait, are you a medical doctor?
Doktoru kaldırımda götürüyor.
He's moving the doctor on to the curb.
Doktoru kurtaracak cesareti gösterdin, ama bu savaş bitmekten çok uzakta!
You dared to save the good doctor, But this fight is far from over!
Fare suratlı çocuk doktoru.
AND YOU'RE GONNA SAY I'M EFFEMINATE

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]