Doktor geldi translate English
455 parallel translation
Sadece doktor geldi.
Only the doctor.
- Doktor geldi mi?
- Has he come yet?
Sonra doktor geldi.
Then the coroner come.
- Doktor geldi.
The doctor came.
Öksürdüğümü duyunca gelip "Doktor geldi." de.
When you hear me cough, you come in and say, "The doctor's here."
Doktor geldi.
The doctor's waiting to see you.
Doktor geldi.
The doctor's here.
- Doktor geldi.
- The doctor's here
- Doktor geldi, matmazel.
- It's the doctor, mademoiselle.
- Doktor geldi, efendim.
- The doctor to see you, sir.
Doktor geldi.
The doctor is here.
Doktor geldi.
Here's the doctor.
Kasabaya doktor geldi, tepede.
Doctor in town up on the hill!
Kasabaya yeni doktor geldi.
New doctor in town!
Kasabaya yeni bir doktor geldi. Tepede.
A doctor in town up on the hill!
Kasabaya yeni doktor geldi, tepede.
A doctor in town! A doctor in town!
Sonra ameliyatı yapacak doktor geldi. ... o da bu işin iğrenç olduğunu söyledi..
And then the doctor came in, who was supposed to do the... and he said he thought it was awful.
Bak, doktor geldi. Merak etme, şimdi her şey yoluna girecek.
The doctor's here, calm down!
Doktor geldi ve "Sizi hastaneye alabilir miyiz." efendim, dedi.
This medic came up and said... "Shall I take you to the infirmary, sir?"
- Doktor geldi.
- The doc's here.
Doktor geldi, ona yer vermeliyim.
I have to give up my place. The doctor is here.
Peki doktor geldi mi?
Did a doctor come?
Doktor geldi mi acaba?
Is the doctor there, please?
Tanrıya şükür. İşte doktor geldi.
Thank God.
Üzgünüm, Doktor, ziyaretim kötü bir zamana geldi.
I'm sorry, Doctor. My visit was so ill-timed.
- Neredeyse vakit geldi doktor.
- Nearly time, doctor.
Sizin başınıza ne geldi, doktor?
Well...
- Doktor mu geldi?
- lt's just a cold. - The doctor says it's nothing serious.
Doktor, iyi mallar geldi.
Doc, we got some good stuff in.
Doktor, Okada geldi.
Doctor, it's Okada.
Bay Oxly, Doktor Fulton geldi.
Oh, Mr Oxly. Dr Fulton's here.
Doktor buraya geldi.
The doc's here now.
- Doktor da geldi.
- Oh, here's the doctor.
Evet, geldi, fakat doktor gelene kadar birşey yapmaya cesaret edemez.
The mid-wife, yes, she's come, but she doesn't dare anything until the doctor gets here.
Doktor, idrar testinin sonuçları geldi.
Listen, Doctor, they brought the result of your urine test.
Genç bir hanım geldi Doktor.
There's a young woman asking for you, doctor.
Hey, Doktor, garip bir konukla birlikte bazı müşteriler geldi, tanımıyorum.
We've also got some customers. Or some fancy visitors.
Bay Tessot geldi, doktor.
Mr. Tessot is here, Doctor.
- Bu size tanıdık geldi mi, Doktor Wieck?
- Do you recognise it now, Dr Wieck?
Doktor Breuer geldi.
Dr Breuer is here.
Ama ona iyi geldi doktor. Sana iyi gelseydi, sonun mezar olurdu Midgeley.
- If it helped you, you'd end up in a museum.
Hasta yeniden kendine geldi öyle değil mi? Teşekkür ederim Doktor.
Well well, here we are then, the patient is beginning to look her usual self again, mm?
Doktor öyle görünüyor ki artık sonum geldi.
Doctor, it seems to be the end for me.
Doktor S.M. Nasıl bu hale geldi?
Doctor S.M. How did he end up like that?
Doktor eve geldi.
The doctor came to her.
Bayan Hudson geldi, Doktor.
- Miss Hudson is here, Doctor
Doktor Wilson geceyarısı geldi.
Doc Wilson came by tonight.
Raymond Barret sizi görmeye geldi doktor.
Raymond Barret is here to see you, doctor.
Doktor Leibman, Eddie geldi.
Dr. Leibman, Eddie's here.
Doktor, bu paket az önce Bayan Winston'a geldi.
Doctor, this package just arrived for Mrs. Winston.
Profesör, Doktor Itard, Vahşi Çocuk geldi.
Professor, Doctor Itard, the wild boy is here.
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70