Dusunmek translate English
25 parallel translation
Onun senin kalbini yaraladigini gordukce... gercekligi hakkinda dusunmek.
To think of their reality as they saw it... made your heart sink.
Dusunmek icin zamana ihtiyacim var.
And I need some time to think.
Dusunmek basini derde sokabilir Errol, Seninde yerinde olsam fazla dusunmezdim.
Thinking can get you into trouble, Errol. I shouldn't do so much of it.
Ama bir sekilde onu dovusmeye ikna etmek zorundayim, ve eger kaybedersem kaybetmeyi dusunmek bile istemiyorum.
Somehow I've got to get him to fight, but if I lose... Well, I don't even want to think about losing.
Sana dusunmek konusunda ne soylemistim?
What have I told you about thinking?
Bunu dusunmek icin sanırım biraz erken. Ogle degilmi?
It's a bit early to be thinking about that, isn't it?
bize yasak bir adami dusunmek, ya da beraber olmak cunku bizim ebeveynlerimiz ve babamiz izin vermez.
We are prohibited from think of a man, unless you give us to eat... and the benefit of homes areas of our parents.
Beni bir daha dusunmek zorunda degilsin.
You don't need to care bout me again
Sadece dusunmek icin biraz zamana ihtiyacim var.
I just need some time to think about it a little bit.
O insanlar olmadan nasil biri olacagimi dusunmek istemiyorum.
I'd be without those people.
Farkli seyler dusunmek zorundayiz.
We got to think differently.
Gercekten de, gecimleri onlarin isi, bunu kaybetmeyi dusunmek endise verici.
Really, what it's threatening is their livelihood, their jobs.
Hayir, oyle dusunmek istemiyorum Kocasi bir papaz inanclarina gore Siddet onun icin mantikli birsey olabilir
No, I don't want to. Her husband is a pastor. Violence would be a logical extension of his belief.
Sania ve benim evliligim hakkinda dusunmek icin... nereden firsat bulacaksiniz ki? !
I don't think you had time to... think about Sania and my marriage.
Senin de benim arkadaşım olmani dusunmek istiyorum. biz, ah, sadece farklı konumda bir tür arkadaş, o yüzden.
I like to think that you are my friend, we're just, uh, different kind of friends, so.
Evet, Mike'in annesiyle evlendigini dusunmek zor.
Yeah, hard to believe he was married to Mike's mom.
Ben gittikten sonra yerime senin gibi birinin gececegini dusunmek isterim.
I'd like to think a man like you will take over from me after I go.
ben de tam bu yuzden sizi kopru isini yeniden dusunmek icin tesvik ediyorum.
Which is why I'm urging you to reconsider your decision on the bridge.
Ben de bir anlami oldugunu dusunmek istiyorum.
I'd like to think there's meaning too.
Beni "devre disi" birakma planini tekrar dusunmek isteyebilirsin!
You might wanna re-think the "outrunning me" plan!
Bir sey olmayacagını biliyordum ama sana dava acılacagını soylediginde seni parmaklıklar ardında dusunmek...
It's just... I know it wasn't gonna happen, but when you first told me they might press charges, the thought of you behind bars...
Bu konuyu dusunmek istemiyorum.
I don't to think about that.
"O" NUN BEN OLDUĞUNU DÜŞÜNMEK...
TO THINK "SHE" WAS ME...
"LYDECKER. GLOBAL DÜŞÜNMEK. GLOBAL DAVRANMAK."
Thinking * * * * *
- Ne icin? - Dusunmek icin.
- To think.
düşünmek 24
düşünmek mi 21
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmek mi 21
düşündüm 122
düşünüyorum 297
düşünüyorsun 44
düşün 451
düşünün 108
düşüneceğim 105
düşünmüyorum 81
düşünceler 16
düşünmedim 36
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşünemiyorum 69
düşünceli 20
düşünme 63
düşünürüm 38
düşünüyor 23
düşüneyim 58
düşünmeliyim 39
düşünmem lazım 60
düşünüyordum 129
düşününce 41
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259
düşünüyorum ki 20
düşünüyor musun 27
düşünsenize 76
düşünsene 342
düşünüyorum da 210
düşündüm de 330
düşündüğüm gibi 49
düşün bunu 33
düşündüm ki 259