Düşünüyorum ki translate English
929 parallel translation
Her gün düşünüyorum ki gutum bundan daha kötü olamaz ama her geçen gün daha da kötüleşiyor.
Every day I think my gout can't get any worse... and every day it does.
Ve düşünüyorum ki onun burda olduğunun bilinmesini istemez.
And I think he'd rather that no one knew he was here.
Arka tarafları destekledikten sonra, düşünüyorum ki...
Once we get that back part shored up, I think...
- Düşünüyorum ki... - Yine düşünüyorsun Sam.
You're thinkin'again, Sam.
Bazen düşünüyorum ki, kıçına giren sopanın da kıçına giren bir sopa var.
Toshiko, where do we start? The guy you were chasing, I've got lots of CCTV so tracking him down is going to be easy.
Ve düşünüyorum ki tüm bu geçen yıllardan sonra bu onun inadı için "özür dilerim" deme şekli.
And I think that after all these years... this was his stubborn way of saying "I'm sorry."
Bilmenizin iyi olduğunu düşünüyorum ki bana kendisini asla canlı yakalayamayacaklarını söylemişti.
It might help you to know he also told me... he would never let them recapture him alive.
"Sevgili Tom..." "yazmaktan gerçekten çok yoruldum..." "fakat senin için sürekli düşünüyorum ki..."
My dearest Tom, I'm really much too tired to write, but I think of you so very often that I'm always afraid there may be things I will forget to mention.
Neden hala beni anlayacağını düşünüyorum ki?
Why do I even think you going to understand me?
- Güzel, düşünüyorum ki...
- Well, I think...
Ama ekselansları, Ben düşünüyorum ki...
But, Your Highness, I do not think that
Düşünüyorum ki, burası tam yeri.
I was thinking, this is the right place.
Düşünüyorum ki belki şimdi
I just think that maybe now
Düşünüyorum ki...
I just think...
Ama ben düşünüyorum ki biz eğer çok dingin ve sessiz başlarsa....
But I think if we could start out very still and very quiet and....
- Ne düşünüyorum ki?
- What am I thinking?
Düşünüyorum ki, ne de olsa bu kariyerinde büyük bir adım.
Well, I think that, after all, it was an important step in your career. That's right.
Ne düşünüyorum ki?
What do I think?
Ola ki bazı şeyler kaçınılmaz hale gelirse, o politik çarklardan çok daha güçlü silahlarım olduğunu düşünüyorum.
Should it become unavoidable, I think I have weapons... that are far more powerful than any political machine.
Diyor ki ben dağa tırmanacak kadar iyi değilim çünkü sadece güzel kadınları düşünüyorum.
He says I'm not fit for mountain climbing because I only think of beautiful women.
Düşünüyorum da, bir çok İngiliz çocuk var ki...
- There are plenty of English...
O kadar gurur duyuyorum ki bazen kıskançlıktan çatladığımı düşünüyorum.
I'm so proud that sometimes I think I'll burst.
Şunu bil ki, senin kötü biri olmadığını düşünüyorum.
You know, I think you're not a bad chap.
- Düşünüyorum ki...
- I think -
O taburede o kadar çok oturuyor ki cidden bir gün takılıp kalacağını düşünüyorum.
She sits on that stool so much, that frankly someday I think she's gonna get stuck to it.
Elimizden geleni yapacağız, tabii ki henüz hokkabazlık yapamayacağım. Ama bazı şeyleri göstermeyi düşünüyorum Ve Julie de bol bol neşeli şarkılar söyleyecek.
We'll do our best, of course I can't do my juggling yet but I'll figure out something else to do and Julie's singing here will liven things up plenty.
Şimdiye kadar yaşadığım hayatı düşünüyorum da etrafta öylece emirler verip emirler almakla bir generalin oğlu olmakla ve yaptığım işlerle o kadar meşguldüm ki.
I've been thinking that all my life I've been so busy... snapping to and giving orders and taking orders and being a general's son and doing the job and all that,
Düşünüyorum ki...
I think that... that Hitler will bring us a better life.
Tabii ki öyle düşünüyorum!
Don't play the innocent with me!
Düşünüyorum da Paris kentini ne diye bir kadın gibi gösterirler ki.
Beats me why Paris is always pictured as a lady
Sharon, söylemeye çalışıyorum ki biraz daha büyüdüğün zaman evlenmeye kararının çok daha iyi olacağını düşünüyorum.
Sharon, what I'm trying to say is that the decision to marry is best left till you've lived longer.
Bu, belli ki çok iyi arkadaşsınız ben bunun harika olduğunu düşünüyorum.
It's wonderful that you're such good friends.
Düşünüyorum da belki kocasını öldürmeden kadına sahip olabilirdim. Ki bu...
I think maybe if I can take this woman without killing her gentleman, it would...
Tabii ki bunun bir fiyatı var, ama buna değeceğini düşünüyorum.
Of course it's got a price, but I figured it's worth it to ya.
Yine de, umalım ki parmağını bile kıpırdatmak zorunda kalamasın. Silah kullanmaya gerek kalmayacağını düşünüyorum,... eğer biz bankadan ayrılırken etrafta kasabadan birileri olursa,... aniden alev alan, saman dolu bir yük arabasıyla meşgul olacaklar.
I don't anticipate any gunplay because if there are any townspeople around when we leave the bank, they're going to be distracted by a hay wagon that's suddenly caught fire.
Şükürler olsun ki haklı, diye düşünüyorum.
Thank God. That's how I feel, thank God he's right.
Sadece demek istiyroum ki... Düşünüyorum da sadece Miller cinayetle suçlanmalı.
I just wanted to say, as long as I'm here that only Miller is to be charged with murder.
Öncelikle bu adamın hasta biri olduğunu düşünüyorum tabii ki.
Well, of course I think he's a sick man in the first place.
Tabii ki eğlenceli olduğunu düşünüyorum.
Of course I think you're funny.
Efendim söylememe müsade edin ki, bu arabanın size çok uygun olacağını düşünüyorum.
Allow me to say, sir, that I think this car would suit you very well.
Cuma ve cumartesi işten kaytarıp iskambil ya da poker oynamak yerine ki çok mühim şeyler olduğunu düşünüyorum bence mıntıkada dolaşmaya çıkan birileri gidip kilise iyi bir muhitte mi yoksa kötü bir muhitte mi bakmalı rahiple görüşmeli.
Instead of... Friday and Saturday... Instead of goofing'off or playin'gin rummy or poker, which I think is all very important...
Ama mesele şu ki onu iteklemek istemiyorum çünkü çocuklara ne olur diye düşünüyorum ben.
But the only thing, I don't think I'd be pushing her... because I think what it would be for the, for the children.
Ama, biliyorsunuz ki, efendim, bu köyün bir zamanlar varolan, huzurunu ve sıcaklığını kaybettiğini düşünüyorum.
But, you know, sir, I feel er, how can I put it that this village has lost the warmth it once had as well as its tranquillity.
Son birkaç saat içinde o kadar çok şey yaşadım ki yaşam sanatı üzerine bilimsel bir inceleme yazabileceğimi düşünüyorum.
I have gone through so much in the last few hours that I feel capable of writing a whole treatise on the conduct of life.
Düşünüyorum da iki tane mimarımız var biliyorsun. Bitişik evlerde yaşamak ; iki muhasebeci, seni de sayarsak üç tabii ki Neville ve iki tane aktör var.
Y'know, I was only thinking the other day, we've got two architects living in the row ; two accountants — three, of course, counting yourself, Neville —
Tabii ki, ben de bazen onları düşünüyorum ama nakit paramı sayarken, o paranın kokusunu almaya başladığımda bu düşüncem hemen yok oluyor.
Sure, I sometimes think about them, but when I count my cash... when I start smelling it, the thought escapes me.
Şunun farkındayım ki zorlu bir seyahate başladık ve işlerimizi kesinlikle aksattık. Fakat üçümüzün de birlikte bir takım olduğumuzu düşünüyorum ve üstesinden gelebiliriz. Tamam.
And I realize that... we've really had a rough journey... and we sure got our work cut out for us, but I think that the three of us together, as a team, we can manage okay.
Yani, demek istiyorum ki, size danışılmadan yapıldığını düşünüyorum, ve...
I mean, that is to say I realize it was done without consulting you, and...
Ama bu durumda, ki sanırım Temyiz Mahkemesi beni destekleyecektir... ciddi olarak bir işkence odası kurdurmayı düşünüyorum!
But in this case, and I think the Supreme Court will back me up I am seriously considering setting up a torture chamber!
Senin yaşında olsaydım düşünüyorum da, popomda cehennemi bir patlama olsa da eminim ki küçük asil bir çabanın içine daha çok girerdim, sana...
If I was your age, I think I'd bust my ass to get into something more dignified.
Hatta o kadar iyi ki... tasarımcımıza ikramiye vermeyi düşünüyorum.
As a matter of fact it's so good... that I been thinking about giving a bonus to our designer.