English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Düsünmedim

Düsünmedim translate English

4,030 parallel translation
- Hayır, düşünmedim.
No, I did not.
Adama gününü göstereceğini sanmıştım, tam tersi olacağını hiç düşünmedim.
Now, I don't know what this nut was protesting tonight. I thought you were supposed to be sticking it to the man, not the other way around.
Başka bir şey düşünmedim hiç, Jacs.
I never thought anything else, Jacs.
Hayır, düşünmedim.
- No, i did not.
Suratsız, sakallı ve pis kokan barbarların kralıyla tanışana kadar düşünmedim.
Not until I met the king of the grim, bearded, stinking barbarians.
Büyük olduğunu düşünmedim. Bana göre normaldi. Onu her gün görüyordum.
I didn't think he's big, it's normal for me, every day I saw him.
Gerçekten bir B planı düşünmedim.
I really did not develop Plan B.
Başka bir seçeneğim olduğunu düşünmedim ki.
I didn't think I had any other choice.
Öyle uzun uzadıya düşünmedim.
I hadn't really thought about that.
Sadece hazır buralardayken.. .. bir kaç eski anıyı da yanıma alsam diye düşünmedim değil.
I merely thought while we were here, I might as well nick an old memento or two.
Mesela bu kapının ardında seni görmek, kardeşim dışında birisinin orada olabileceği ihtimalini düşünmedim çünkü.
Like finding you behind this door, when I-I didn't even consider there could be somebody else behind this door, but my sister.
- Hiç öyle düşünmedim. Defol buradan!
Get out of here!
Kendimi hiçbir zaman şanslı olan olarak düşünmedim,
I never thought of myself as the lucky one,
Daha fazla aramayı gerçekten düşünmedim.
I really don't think it's called that anymore.
Açıkçası çok düşünmedim.
Honestly, I haven't really thought about it that much.
Sikini babamın ağzında hiç düşünmedim bile.
I'm not thinking about your dick. In my dad's mouth.
- Düşünmedim.
I'm not.
Sence bunu düşünmedim mi?
You think I didn't plan for this?
- Pek düşünmedim.
I hadn't thought about it.
Bunu pek düşünmedim, yani...
I hadn't really thought about it, so...
Düşünmedim bile. Maçtayız.
I didn't think twice about it.
Böyle bir şeyi hiç düşünmedim.
But I never imagined something like this.
- Hiç düşünmedim kendini benimle evlenmek için görüyor musun?
- You ever think you could see yourself married to me?
Bilmiyorum, hiç düşünmedim.
I don't know. I never thought about it.
Bu konuyu hiç düşünmedim.
I didn't think about it.
Bir çocuk sahibi olmayı hiç düşünmedim.
I never considered having a child.
Anna ile birlikteyken harika anları hiç düşünmedim.
Nah. See with Anna, I never even thought about perfect moments.
Buradan binlerce kez geçtim ama kimlerin yaşadığını bir kere bile düşünmedim.
I've passed this place a thousand times, and... I never gave a second thought as to who might live here.
Dürüst olmak gerekirse, düşünmedim.
To be honest, I didn't.
Olduğunu düşünmedim.
I didn't think it was.
Düşünmedim de, seni incitmek istemedim.
I thought you were... I didn't want to insult you.
D.M.V. gezimin pek ilginizi çekeceğini düşünmedim.
I didn't think you'd be all that interested in my trip to the D.M.V.
- Düşünmedim ki. - Düşünmeliydin demek ki.
I didn't think about it.
Hiç ihtiyacım olur diye düşünmedim.
Do you have any more shells?
Yanıma almayı bile düşünmedim şimdi sonsuza kadar gitti.
I got rushed out of there, I didn't even think to take it with me, and now it's gone forever.
Ama gerçekte bir şey ifade etmiyordu Çünkü onunla asla öyle bir şey düşünmedim.
But I didn't mean to because I don't even think of her like that.
Hiç liseden mezun olacağımı... düşünmedim, üniversiteye yalnız başıma gideceğimi,
I never thought that I would... graduate high school, let alone go to college, so...
Bir albenisi olduğu gerçek ama bundan ötesini düşünmedim anne.
She is rather soft on the eye. I have thought no further of it, Mama.
Bugüne kadar ciddi bir şekilde ailemi ve Japonya'nın geleceğini düşünmedim.
Until today, I have not really thought about my family and Japan's future seriously,
Bunu gerçekten düşünmedim.
I don't really think about it.
Hiç düşünmedim ama sen burada mutlu olduğuna göre.
I hadn't thought about it, but you're pretty happy here.
Bizi hedef aldığını düşünmedim. İkiniz de onu tanıyor muydunuz?
Well, I didn't think he was targeting us.
İkimiz arasında bir şeyler olabileceğini düşünmedim. Bugün ikimizin de profesyonel gibi bu işi halledebileceğimizi düşündüm.
I didn't think anything was going to happen between us... today, except both of us acting professional and getting the job done.
Hiç de düşünmedim. Ne düşünüyorum biliyor musun?
But not me, I've never thought that- - you know what I think?
- Gerçekten hiç düşünmedim. Kalabilirim de yani. Hayır hayır, haklısın.
We got locked out on that roof, we're just dancing until the sun came up, naked... ( Laughs ) You know what I remember?
En doğrusu olduğunu hiçbir zaman düşünmedim.
I never thought it was best.
Hayır, düşünmedim. Hayır.
No, I'm not... no.
Başta o kadar ciddi olduğunu düşünmedim çünkü bir eğitimciyi balinayla birlikte havuzda görünce balinalar buna alışkındır sanıyorsunuz.
At first I didn't think it was that serious, because you see the trainer in the pool with the whale and you think, "Well, the whales are used to that."
Söylemedim, çünkü önemli olduğunu düşünmedim.
I didn't tell you because I didn't think it mattered.
Bunu ben niye düşünmedim?
Why didn't I think of that?
Öyle olduğunu düşünmedim zaten.
It never occurred to me that you were.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]