Emin olabilirsiniz translate English
880 parallel translation
Kongrede destek vereceğimden emin olabilirsiniz.
You may count on my support before Congress.
Her şeyin müthiş olacağından emin olabilirsiniz.
You can be sure that everything will be swell.
İlkinin gerçek bir polis olmadığından emin olabilirsiniz.
You can be sure that the first one was not a real policeman.
Kralınıza ve onun elçisi olan size karşı duyduğumuz samimiyetten emin olabilirsiniz.
In the meantime, be assured of our warm consideration to your sovereign... and to you, his envoy.
Buna emin olabilirsiniz canım.
You're almost sure to, my dear.
Bunun ona verdiğiniz ve parmağına taktığını gördüğünüz yüzük olduğundan nasıl emin olabilirsiniz?
How can you be sure this ring is the one you gave him and saw him put on his little finger there?
Gelir gelmez sizi haberdar edeceğimizden emin olabilirsiniz.
You may be sure we'll let you know the moment she arrives.
Biri komiklik yapmak isterse, son gülenin ben olacağından emin olabilirsiniz.
If anyone feels like getting funny, I'll guarantee I'll get the last laugh.
Benim bulabileceğimden emin olabilirsiniz Bayan Julie.
You can lay 10-1 on me, Miss Julie.
Bay Harden, size at hırsızlığının büyük bir suç olduğunu ve ölüm cezasıyla cezalandırıldığını bildirmek vazifemdir. ama şuna emin olabilirsiniz ki bu mahkemede bir at hırsızı asılmadan önce adilce yargılanır.
Mr. Harden, it's my duty to inform you that the larceny of an equine is a capital offense, punishable by death, but you can rest assured that, in this court, a horse thief always gets a fair trial before he's hung.
Ama yarın gelmiş geçmiş en iyi alaylardan birinin sizi selamlayacağından emin olabilirsiniz.
But I can promise you that tomorrow you'll take the salute from one of the finest squadrons of cavalry ever in review.
- Emin olabilirsiniz.
- You bet your sweet life!
Onun yapmadığına nereden emin olabilirsiniz.
How do you know he didn't do it?
Itchen, Boles, Coombe bir evi kiraya verirse kanalizasyon şebekesinde sorun olmayacağından emin olabilirsiniz.
When Itchen, Boles, Coombe put up a house for rent, you may be sure there is nothing wrong with the drains.
İşte bu yüzden, hangi ay olduğundan emin olabilirsiniz.
And because of that, you can be fairly certain of the month.
Nasıl o kadar emin olabilirsiniz?
How can you be so sure?
"Kesin emin olabilirsiniz ki sizlere iş bulmak için elimizden gelenin en iyisini yapacağız..."
"You can be sure... that we'll do our best to get you jobs..."
- Buna emin olabilirsiniz.
- You bet I will, sir.
- Emin olabilirsiniz!
- You bet!
Bir şeyden emin olabilirsiniz.
- You can be sure of one thing.
Nasıl bu kadar emin olabilirsiniz?
How can you be so sure?
O zamana kadar Bay Marley ikna etmeye çalışacağıma emin olabilirsiniz.
I'll try and get Mr. Marley to hold out'til then, I'm sure.
Bu kez ödeyeceğime emin olabilirsiniz.
I'll pay back for sure this time.
Trende olduğundan emin olabilirsiniz.
We can be pretty sure he's on it.
Hepsinin öldüğünden nasıl emin olabilirsiniz?
How can you be sure you'll get all of them?
Şuna emin olabilirsiniz efendim, çok kısa sürede mahkemenin yapısı değişecek.
I can assure you, sir, the complexion of the trial is going to change very shortly.
Emin olabilirsiniz.
You can be sure of that.
Siz dönene kadar, madama iyi bakacağımdan emin olabilirsiniz.
I will make certain that Madame is well taken care of while you are gone.
- Ondan emin olabilirsiniz, efendim.
- I assure you, sir, we shall make it.
Bundan emin olabilirsiniz, Bay King.
You can depend on it, Mr. King.
NasıI emin olabilirsiniz?
How can it?
Böyle saçma şeylere kulak asmayacağız, emin olabilirsiniz.
We shan't hear of any nonsense such as that, you may be sure.
Fakat bakmadıkça işlenmediğinden siz nasıl kesinlikle emin olabilirsiniz?
But how can you be absolutely sure that there wasn't unless you look?
Emin olabilirsiniz.
Of that you can be sure.
Emin olabilirsiniz.
There's no fear of that.
Eğer reçeteniz gerçekten buysa, doktor, kesinlikle elimden geleni yapacağımdan emin olabilirsiniz.
If it's your prescription, Doc, I'll certainly work at it best I can.
Bundan emin olabilirsiniz.
You have my sincere word.
Nasıl emin olabilirsiniz?
How can you be sure?
Vandalizmle bir ilgisi olmadığını söylüyorsa bunun doğru olduğuna emin olabilirsiniz.
If he says he's not mixed up in this vandalism, you can be sure it's the truth.
Bundan emin olabilirsiniz, efendim.
You can depend upon it, sir.
Ona bir zarar gelmediğine emin olabilirsiniz.
Oh I assure you, no harm has come to her.
Ama siz kendinizden emin olabilirsiniz.
But you have every reason to be confident.
O adam sizi Bexar'da zorla tutuyorsa gitmek istediğiniz yere sizi ulaştırmanın bir yolunu bulacağım, bundan emin olabilirsiniz.
If that fella's making you stay in Bexar, I'm ready, willing and able to provide you a transport to wherever you wanna go.
Bay Foster, mektubu bana bırakırsanız... bizzat Prens Philip'e ulaşacağından emin olabilirsiniz.
If you will be good enough to leave this with me, Mr. Foster... I will see that it's called to Prince Philip's personal attention.
Yardımınıza ihtiyacım olduğunda, Albay Brady, tevazuyla isteyeceğimden emin olabilirsiniz.
When I need your help, Colonel Brady, you may rest assured I shall humbly ask for it.
Ama canınızı yakacağımdan emin olabilirsiniz.
He feels that numbs. This is going to hurt.
- Nasıl emin olabilirsiniz?
- What makes you so sure of that?
Bundan emin olabilirsiniz.
You can count on that.
Amirinizle görüşeceğim, bundan emin olabilirsiniz.
You know, I'm going to have a word or two with your supervisor.
Geleceğinden emin olabilirsiniz.
I'll make sure he comes.
Bundan emin olabilirsiniz.
You can count on it.
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin değil misin 22
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin değil misin 22