Endişe etmene gerek yok translate English
261 parallel translation
Hayatım, bunun için endişe etmene gerek yok.
My dear, that's something you need never worry about.
Endişe etmene gerek yok.
Well, you gonna worry no more.
Endişe etmene gerek yok.
No need to worry.
Benim için endişe etmene gerek yok.
That don't worry me none.
Endişe etmene gerek yok.
Well, there's no cause for concern, man.
Sağlığın konusunda endişe etmene gerek yok.
If it's your health you're concerned about, don't be.
Hayatının geri kalanı için bu kadarı yeter sana. Endişe etmene gerek yok artık.
Enough so that, for the rest of your life, you wouldn't have to worry.
Endişe etmene gerek yok.
There's no need for you to worry.
Evet. Endişe etmene gerek yok.
Yes, and you needn't worry.
Endişe etmene gerek yok.
- You can stop worrying.
Endişe etmene gerek yok.
You've nothing to worry about.
Endişe etmene gerek yok, tatlım, sakın parası olmadığını sanma.
Way he's been around, honey, don't lay no money he ain't.
Yani endişe etmene gerek yok.
I mean, you know, you have no need to worry.
Evden dışarı çıkmadığın sürece endişe etmene gerek yok.
There's no need to worry so long as you don't leave the house.
İş bulmaktan endişe etmene gerek yok.
We don't have to worry about getting work.
- Endişe etmene gerek yok.
You won't have to worry.
Oh, bununla ilgili endişe etmene gerek yok, anne.
Oh, I don't think you have to worry about that, Mama.
Ama artık endişe etmene gerek yok.
But you won't have to worry anymore.
Ayrıca endişe etmene gerek yok.
And, uh, you don't need to worry, either.
Endişe etmene gerek yok
Just have dinner with them.
O zaman endişe etmene gerek yok.
Well, then you've got nothing to worry about.
Polly'nin önemli birşeyi unutacağından endişe etmene gerek yok.
You don't have to worry about Polly forgetting anything important.
Endişe etmene gerek yok.
You've no need to worry.
Bir süreliğine endişe etmene gerek yok.
You don't have to worry for a while.
Endişe etmene gerek yok.
There's no reason for you to worry.
Elbette, endişe etmene gerek yok.
Sure, don't worry about it, Ken. We'll fix it.
Ama senin endişe etmene gerek yok.
But that shouldn't worry you.
Kapıda kalmakla ilgili endişe etmene gerek yok.
You don't have to worry so much about gettin'locked out.
Sosyete budalasıdır. Endişe etmene gerek yok.
He's a social moron, so you don't have anything to worry about.
Endişe etmene gerek yok.
So you don't have to worry.
O halde endişe etmene gerek yok.
Then you have nothing to worry about.
Endişe etmene gerek yok.
You ain't got nothing to worry about.
Endişe etmene gerek yok. Tamam.
I'm not worrying about it.
Yine de senin zaman hakkında endişe etmene gerek yok. Çünkü vakit ne olursa olsun ben seni beslemek için hep burada olacağım.
But you don't have to worry about time,'cause no matter what time it is,
Hiç endişe etmene gerek yok.
Don't even worry about it. We can't lose.
Bu yıl artık Noel için endişe etmene gerek yok.
You don't need to have another worry about Christmas this year.
- Senin endişe etmene gerek yok.
- It's not for you to worry about.
Gerçekten de bu konu hakkında endişe etmene gerek yok.
You have nothing to worry about.
Bu konuda endişe etmene gerek yok.
- You won't have to worry about that.
Endişe etmene gerek yok.
Oh, you needn't worry about them.
Hiçbir şey için endişe etmene gerek yok.
Don't worry about anything.
Mandy konusunda endişe etmene gerek yok Peg.
Peg, you don't have to worry about Mandy.
Endişe etmene gerek yok.
Listen, honey, you have nothing to worry about.
- Endişe etmene gerek yok.
- That's nothing for you to worry about.
Bu konuda endişe etmene gerek yok.
Well, you don't have to worry about that.
Geçmiş geçmişte kaldı. Ve ayrıca gelecek hakkında da endişe etmene gerek yok. Çünkü bu da daha gelmedi.
So the past doesn't exist anymore... and there's no point in being anxious about the future... because that doesn't exist either.
Artık, endişe etmene gerek yok çünkü bir daha böyle bir şey olmayacak.
You don't have to worry anymore'cause it'll never happen again.
Endişe etmene hiç gerek yok.
You needn't worry.
Endişe etmene gerek yok.
- You have nothing to worry about.
Bebeğim, endişe etmene bile gerek yok.
Baby, don't even worry about it.
Bu konuda endişe etmene gerek yok.
You don't have to worry about that.
gerek yok 917
gerek yoktu 39
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16
gerek yoktu 39
endişelenme 2019
endiselenme 17
endişeleniyorum 63
endişe 26
endişelenmeyin 418
endişelendim 49
endişeliyim 71
endişeli 16