Eve geldiğimde translate English
820 parallel translation
- Eve geldiğimde aldı.
- He got it when I came in.
Ama eve geldiğimde Jessica ateşler içinde yanıyordu.
But when I got here, Jessica was raging with fever.
Eve geldiğimde iş işten geçmişti.
When I got home it was already too late.
Ne tuhaf, ben evde yokken şarkılar söylüyorsun ama eve geldiğimde sessizleşiyorsun.
How strange. When I'm not home you sing, but when I come in, you fall silent.
Eve geldiğimde boş bir kanyak bardağı ve puro parçası buluyorsam, aklıma tek bir kişi gelir.
When I come home to find an empty brandy glass and a particular cigar brand, I can only think of one person.
Eve geldiğimde ise evde yoktu. Bu notu bırakmış.
He's been acting kind of funny all day
Eve geldiğimde oturma odasındaki kanepede uyuyan yabancı birini görürdüm ya da sundurmadaki hamakta ya da...
I'd come home and find a stranger sleeping on the sofa in the living room and one on the hammock in the porch and one...
Şehir merkezinden eve geldiğimde, burada ağlıyordu ve gece kalmasına izin vermemi istedi.
When I got home from downtown, she was here crying and asked me to let her stay the night.
Eve geldiğimde, onları gömdüm ve bunu yapan kasapları avlamaya başladım.
When I came home I buried them and then I started hunting the butcher who did it.
Günümün en güzel anlarından biri de eve geldiğimde onu bir doğum günü pastasından fırlamış hâliyle bulmamdı.
One of the most important parts of the day was when I came in... and saw her looking like something just stepped down off a birthday cake.
Eve geldiğimde sade görünmez.
When I got them home, they didn't look simple.
Rose, iki gecedir eve geldiğimde seni ayakta buluyorum.
Rose, this is the second night I've come home and found you awake.
Eve geldiğimde saat 9 : 25'di.
I got back to the house at 25 past 9.
Sam, seninle ilk tanıştığımız gün eve geldiğimde... anneme şöyle dedim.
Sam, when I came home that first afternoon, I said to my mother...
Galiba sandım ki... daha sonra eve geldiğimde babam bana bir açıklama yapacak.
I don't know. I guess I thought he...
Eve geldiğimde, direk içeri girdim.
When I came home, I just went in.
Üstelik saatin 22 : 30 olduğunu biliyordum, çünkü eve geldiğimde saatime bakmıştım.
And I knew it was 10 : 30 because I looked at my clock when I got home.
Geceleri eve geldiğimde ev boşsa ağlamaklı oluyorum.
At night when I come home, if nobody's there, I feel like crying.
Her şeyden önce, seni dinleyecek, sana sorular soracak ve eve geldiğimde ona tüm detayları anlatacağım.
And before you know it, she'll be listening good, asking you questions, and when I come home l can fill her in on all the details.
Eve geldiğimde, seni orada bulacağımı sanmam.
When I come home, I shan't expect to find you there.
Eve geldiğimde, sen Giuliano'yla vedalaşıyordun.
When I came home, you were saying good-bye to Giuliano.
Bir keresinde eve geldiğimde, kapı açıktı ve o, papağana bir şey söyletmeye çalışıyordu.
And one time I came up to her room, and the door was open, and she was tryin'to teach the parrot to say somethin'.
Eve geldiğimde sürekli bağırıp, hakaret ediyor.
If I come home, yell her / it / them, and you sulk.
Bana güvenip dediklerimi yap. Eve geldiğimde sana her şeyi açıklayacağım.
Just trust me and do as I say, and I'll explain it all to you when I get home.
Evden çıkarken de, eve geldiğimde de uyuyor oluyor.
When I leave, he's asleep, when I come back, he's asleep.
Eve geldiğimde bütün kilitler değişmişti.
When I came home, all the locks were changed.
Dün gece eve geldiğimde, odanın kapısı kilitliydi.
Last night when I came home your door was locked.
Eve geldiğimde, o yoktur diyordum.
I thought when I got home, she wouldn't be here.
Eğer bu gece eve geldiğimde onu yine parka gitmiş bulursam söyleyecek bir çift lâfım olcak.
I'll have a thing to say if I get home tonight and find out she's been in the park again.
- Dün akşam eve geldiğimde sen...
- when I came home last night, you were -
Eve geldiğimde beni kastediyorsun.
When I come home, you appeal to me.
Eve geldiğimde de benim için dinlenmek yoktu.
When I got home there was still no rest for me
Eve geldiğimde babamı çalışma odasında oturmuş yüzünde bir gülümsemeyle bu garip lisanı konuşurken bulmaya başladım.
It was not unusual to walk into our home and find my father sitting in his office... utterly serene, happily speaking to the air in this strange, foreign tongue.
Okuldan eve geldiğimde o gitmiş olurdu.
And I'd come home after school and she'd be gone.
Eve geldiğimde radyoyu açtım.
I remember that night well. It had left, I arrived late and I bound the radio.
Acayip yoruluyordum, eve geldiğimde,... kocaman göğüsler ve göbek görüyordum.
I was dead tired and when I got home, there she was with her big tits and belly.
Bazen, eve geldiğimde,... karımı ufaklıkla beraber beni beklerken buluyorum.
Sometimes, when I get home, I see my wife waiting for me with the little one.
Eve geldiğimde yorgunluktan ölmüş bir durumda oluyorum,... o da bir şey yapmıyor.
I'm dead tired when I g, et home, and so is she so nothing.
Eve geldiğimde konuşmaya bile gücüm kalmıyor.
I don't have the energy to talk when I get home.
Eve geldiğimde, yatağımda yabancı biri yatıyordu.
I come home, and on my sofa... I find a stranger.
Tanımadığıyla geceyi nasıl birlikte geçirsin, değil mi? - Eve geldiğimde...
You don't believe she would spend a night with a stranger?
Eve geldiğimde saat gece 3'tü.
It was 3 a.m when I got home
Daha sonra elimde kupayla eve geldiğimde, ailem benle gururlandı ve şöyle dediler, "Benim oğlum, o benim oğlum."
So when I came home with my trophy, my parents were very proud of me... and they said, "My son, that's my son."
Yarın yemek için eve geldiğimde konuşabilir miyiz?
Could we talk tomorrow when I come home for dinner?
Eve geldiğimde içerideydi.
Just now, I came home and he was here.
Bu akşam eve geldiğimde konuşuruz, tamam mı?
We will talk about it tonight when I get home, all right?
Eve geldiğimde hazır ol.
You be ready when I get home.
Nihayet eve geldiğimde, Debby işten dönmüştü Ona André'yle yemeğim hakkındaki her şeyi anlattım.
When I finally came in, Debby was home from work... and I told her everything about my dinner with André.
Eve kocamı bulmaya geldiğimde, onu başka bir kadının koynunda evlenmiş olarak buluyorum!
I come home to find my husband in the arms of another woman, married!
Eve geldiğimde bitkin oluyorum.
How can I think of sex?
- Ben eve yedide geldiğimde inanırdın ama.
- You used to when I came home at 7.
eve gidiyorum 210
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve git 260
eve gitmek istiyorum 292
eve gidelim 249
eve gittim 19
eve gidiyoruz 153
eve geldik 42
eve gel 70
eve geldim 52
eve gitti 30
eve git 260
eve gitmek istiyorum 292
eve gidelim 249
eve gittim 19
eve gidiyoruz 153
eve geldik 42