English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Eve gideceğim

Eve gideceğim translate English

777 parallel translation
"Biraz ıslandım, bu yüzden eve gideceğim".
I'm a little damp so I'll go home..
Birazdan eve gideceğim.
Besides I have to go home soon.
Eve gideceğim.
I will go home.
Yükü boşaltır boşlatmaz, gazı kökleyip eve gideceğim.
As soon as I deliver this load, I'm hot-tailing it home empty.
Sanırım eve gideceğim ve kasayı da yanımda götüreceğim.
I think I'll go home now, and I'll take the box with me.
Eve gideceğim, değil mi?
I gotta get home, haven't I?
Bir müddet sizle yürürüm ama sonra eve gideceğim.
I'll walk with you a ways, but then I'm going home.
- Eve gideceğim ve bir güzel ağlayacağım.
- I'm going home to have a good cry.
Sanırım eve gideceğim.
Just go on home, I suppose.
Ördek ciğerim yoksa eve gideceğim.
If I don't get that goose liver, I'm going home.
İzninizle, ben eve gideceğim.
If you'll forgive me, I'll just run along home.
Bu sefer söz veririm direk eve gideceğim
This time I promise I will go straight home.
Doğruca eve gideceğim.
I'm gonna go right home.
Buradan gidiyorum. Eve gideceğim.
J ERRY, I WANNA TALK TO YOU IN YOUR DRESSING ROOM.
Eve gideceğim, kapıyı çalacağım ve orada neler döndüğünü bulacağım.
I'm marching up and I'm gonna knock and find out what's going on in there.
Bir şekilde eve gideceğim.
As long as I get home.
Tahta bacaklarımı kullanmayı öğrenince eve gideceğim.
When I learn to use my wooden legs, I'll go home.
Bir taksiye binip eve gideceğim.
I'm gonna take a cab and go home.
Biraz sonra eve gideceğim.
I should be going home soon.
Ben de bir gün eve gideceğim.
I'll go home too, someday.
Dolayısıyla, makamımdan ayrıldım. Sarayı terk edip eve gideceğim.
Therefore I have given up my office and shall leave the court and go home.
Biraz yorgunum, eve gideceğim.
I am a little tired, so I think I'll go home.
Hayır, eve gideceğim.
No, I'll go home.
Eve gideceğim.
I'm gonna go home.
- Eve gideceğim.
I'm gonna go home.
Eve gideceğim.
I'm going home.
Eve gideceğim, böylesi daha iyi.
I'll go home, it's better that way.
Sanırım eve gideceğim ama hemen değil.
I'm scared. Go home, i guess. But not right away.
Sen ne yapacaksın? Annem dışarıdayken, eve gideceğim ve biraz para alacağım.
What are you going to do?
- İçeri gir de bir bakayım. - Eve gideceğim.
- Come in and let me take a look.
Bekleyemem, eve gideceğim.
I can't stand it, going home.
Eve gideceğim yerde, komşulara gidiyorum.
Instead of going home, I go to the neighbors'.
Eve gideceğim, çocuklarla çalıların arkasında bekleyeceğiz. Eğer adam tekrar gelirse, öyle bir pataklayacağım ki bir daha rahatsız edemeyecek.
I shall go home, sit with half a dozen of my lads in the shrubbery, and if this fellow calls again, give him such a thrashing he'll leave us alone in the future.
Ben eve gideceğim.
I think I'm going home.
Hafta sonu annemle babamı görmek için eve gideceğim.
I'm going home for the weekend to visit my mom and dad.
Sen duyurur duyurmaz eve gideceğim.
I ´ m going home as soon as you announce it.
Anahtarlarımı alıp eve gideceğim.
I'll just get my keys and go home.
Galiba sizin eve gideceğim.
I think I will go over to your house.
Eve gidip karımı ve ailemi göreceğim ve oraya tek başıma gideceğim!
I'm going home and see my wife and family. You understand that? And I'm going home alone.
Binet'e gideceğim, seni de eve bırakayım.
I'll get Binet to take you home.
Bir dakika sonra eve yemeğe gideceğim zaten.Onu da götürürüm.
I'm going home for lunch in just a minute. I'll be glad to take it right up.
Eve, anne babamın yanına gideceğim.
I'm going home to Mummy and Daddy.
Eve nasıl gideceğim?
How do I get home?
Peki ben eve nasıl gideceğim?
Now how do I get home?
Eve mümkün olduğunca çabuk gideceğim.
L'll try to be home early.
- Hayır, birazdan eve, yemeğe gideceğim.
I'm goin'for me dinner in a minute.
Doğrudan eve ve işe gideceğim.
I'm going to go right home and go to work.
- Sanırım eve yayan gideceğim.
- I'm walking home!
Eve kendim gideceğim.
No, I'll go home by myself.
Eve nasıl gideceğim.
How am I gonna get home?
Ama daha önce, doğduğum yere gideceğim. Anne ve babamın yaşadığı eve.
But first I'm going to go back to where I was born, the building that my mother and father lived in.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]