Evleneceğim translate English
1,752 parallel translation
Seninle evleneceğim.
I'm going to marry you.
Büyükbaba, evleneceğim aç artık gözlerini, büyükbaba!
Grandpa, I'll get married so open your eyes, grandpa!
Evleneceğim...
I'll get married...
Ünlü olduğumda Tony Leung'la evleneceğim.
When I'm famous, I'll marry Tony Leung.
Kapımı çalan ilk adamla evleneceğim.
I'll marry the next guy who knocks.
Seninle evleneceğim!
I'll marry you!
Evleneceğim.
I will!
Seninle evleneceğim.
I will marry you
Sanırım evleneceğim.
I think I'm going to get married.
Nihayetinde buralı bir kızla evleneceğim.
In the end I'll marry from here.
Bu adamla evleneceğim.
I will get married to that man
Sadece seninle evleneceğim.
I will only marry you
Şimdi burada her kadına evleneceğim kadınmış gibi nazik olmak zorundayım.
Now I have to treat every woman here like she might be "the one."
Sadece evleneceğim doğru kadının O olup olmadığını söyle bana.
I need you to get over there and find out if she is the one?
Otelle evleneceğim ve suçlu kumarbaz alkolik çocuklarım olacak.
- Me too. - I wanna marry the hotel and have gambling-addicted, alcoholic kids. - We'll find another casino.
Yani hayatı boyunca diğer kadınlara bakacak birisiyle mi evleneceğim?
So I'm supposed to marry someone who's going to stare at women for the rest of my life?
Yani hayatım boyunca ne zaman bir kadına baksam beni enseleyecek bir kadınla mı evleneceğim?
So I'm supposed to marry someone who's gonna bust my chops every time I look at a woman for the rest of my life?
Ben sadece bir samurayla evleneceğim!
I'm gonna marry a samurai, so it don't matter!
Seninle evleneceğim!
I will be your husband!
Katherine evlendiğinde ben de evleneceğim.
I'll get married when Katherine does.
Sonra, beni şu güldürdü, belli belirsiz, daha evvel evlenmekten bahsettiğin zaman, diyor ki, "Katherine evlenirse ben de evleneceğim."
Then, and this is what made me smile, vaguely, earlier on when you were going on about getting married, she says, "l'll get married when Katherine does".
Ben... seninle evleneceğim.
I'm... going to marry you.
Evlenmeyeceğimi söylemiyorum, Lord Burghley sorulması gereken soru, kiminle evleneceğim!
I do not say I will not marry, Lord Burghley, the question before us is whom.
Onunla evleneceğim.
I will... marry her!
Onunla... evleneceğim...
I will... marry her!
Üzülme, evleneceğim.
Don't worry, I'll get married.
Ben yapamam, ben 2 hafta içinde evleneceğim
No way, I can not do that. I'm getting married in two weeks.
Bu evleneceğim kadın.
This is the woman I'm gonna marry.
Evleneceğim kadınla karşılaşınca sana gelmemi, onun annenin yüzüğünü takmasını istediğini söylemiştin.
What you told me was when I met the woman who was to be my wife, I should come to you. I should come to you because you wanted that woman to wear your mother's ring.
Kesinlikle zorlukla bulabileceğim küçük sosisi olan kocaman şişman bir adam ile evleneceğim.
I'm definitely going to get married... to a big fat man... with a tiny wiener I can barely find.
Birisiyle evleneceğim... ve hayatımda yeni bir sayfa açmak istiyorum.
Well, I'm marrying somebody... and... I want to start out with a clean slate.
Güzel gözlü kız İşte evleneceğim kız bu dedim.
The girl with the kind eyes, I says. That's the girl. The girl I will marry.
# Evleneceğim kız
The girl that I marry would have to be
# Evleneceğim kadın
The girl that I marry
Onun evleneceğim kadın olduğunu fark edemeden benden ayrıldı.
She left me before I realized she's the one for me to marry.
Evleneceğim kız işte bu!
That's the girl I'm going to marry. "
Seninle gelecek ay evleneceğim, seninle bu hafta evleneceğim.
I'll marry you next month, I'll marry you this week.
Şu anda bu apartmandan çıkacağım ve seninle evleneceğim.
I'll walk out of this apartment right now and I will marry you.
Evleneceğim kız o olabilir.
I think she might be the one.
Ben bu kızla evleneceğim.
I'm gonna marry that girl.
Onunla ben evleneceğim.
I'm gonna marry her.
Onu seviyorum ve onunla evleneceğim.
I love her and I'm going to marry her.
Sonra alıp başımı, onunla evleneceğim.
Then I'll just go ahead and marry him.
O ev kızıyla evleneceğim.
I'm gonna marry homegirl.
Mak ile evleneceğim.
I am going to marry Mak.
Evde de söylediğim gibi, eğer evlenirsem, seninle evleneceğim.
I have told the house that if I marry, I will marry you.
Onunla evleneceğim anne.
I'm going to marry her, mom.
Evleneceğim kişinin de evliliği onaylaması gerekmez mi?
When I am going to marry a person is his consent not needed for the marriage?
Bak, ben Anshuman la evleneceğim ama
Look, I am getting married to Anshuman and all that
ONUNLA EVLENECEĞİM.
Oh, good.
Seni seviyorum, seninle evleneceğim.
I love you! I'll marry you.
evlen benimle 99
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendim 66
evleneceğiz 54
evlendik 31
evlendi 30
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendim 66
evleneceğiz 54
evlendik 31
evlendi 30
evlenmiş 17
evlen 31
evlen onunla 28
evlendin mi 38
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenip 16
evlenecek misiniz 18
evleneceksin 25
evlen 31
evlen onunla 28
evlendin mi 38
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenip 16
evlenecek misiniz 18
evleneceksin 25