Evlenmek mi translate English
800 parallel translation
- Evlenmek mi?
- Marry you?
Evlenmek mi, oh, hoh, ho?
Marry, oh, hoh, ho?
- Ne, evlenmek mi?
- What, married?
- Seninle gerçekten evlenmek mi istiyor?
He really wants to marry you?
Evlenmek mi istiyorsunuz?
You want to marry each other?
Benimle evlenmek mi istiyorsun?
You want to marry me?
Evlenmek mi?
Marry?
- Evleneceğim adamdan önce. - Evlenmek mi?
- not before the man I'm going to marry.
- Onunla evlenmek mi?
- Marry her?
Evlenmek mi?
Married?
- Leo'yla evlenmek mi?
- Marry Leo?
- Peki, biz evleneceğiz. - Evlenmek mi? - Evet, biz evleneceğiz.
Well, we're going to be married.
Evlenmek mi istemiyor?
Doesn't she want to get married?
Evlenmek mi?
Marry him?
Seninle evlenmek mi istiyor?
I like him Marry you?
- Kaçarak evlenmek mi?
Elope?
Kimselere görünmeden gidip evlenmek mi?
Sneaking off and getting married?
Ve Rita ile evlenmek mi istiyorsun?
And you want to marry Rita?
Evlenmek mi Bay Worthing?
Married, Mr. Worthing?
- seninle evlenmek mi?
- Marry you?
Evlenmek mi?
Marry you?
Onunla evlenmek mi istiyorsun?
- Why, do you want to marry her?
- Benimle evlenmek mi istiyorsun?
- You want to marry me? - Uh-huh.
Griswold'la evlenmek mi?
Marriage with Griswold?
Pre Prensesle evlenmek mi?
M-marry the princess?
Böyle güzel bir gelinlik giyip evlenmek istiyorsun, değil mi?
You want to wear a nice dress and get marry too huh?
Sizinle evlenmek mi?
Why, marry you?
- Evlenmek mi?
- Married?
Evlenmek mi!
Marry?
Benimle evlenmek mi istiyorsunuz?
You want to marry me?
Yani gitmeden önce mi evlenmek istiyorsunuz?
- You'll marry me before I go?
O zaman yeniden evlenmek zorunda kalırız, değil mi?
Then we'd have to get married all over again, wouldn't we?
- Evlenmek mi?
Married?
Doktoru da kandıramadın onunla evlenmek gibi bir planın yoktu değil mi?
Think you didn't fool the Doctor You had no intentions of marrying her, huh?
Onunla evlenmek için bir dört yıl daha beklemek mi istiyorsun?
Do you want to wait another four years to marry him?
Evlenmek istediğimizi mi?
Want to get married?
Sen mi benimle evlenmek istiyorsun?
You wanna marry me, you?
Sen mi benimle evlenmek istiyorsun?
You wanted to marry me? You?
Kingsby'yle evlenmek istiyorsun, çünkü Lavery seni reddetti değil mi?
You want to marry Kingsby because Lavery jilted you, eh?
Biliyorum ama benimle evlenmek istemiyorsun, değil mi?
I do, but... but you don't wanna marry me, do you?
Başka bir hanımla evlenmek üzere olmanıza rağmen mi?
No. Even though you were about to be married to the other lady?
- Evlenmek istediğini mi söylüyorsun?
- You mean you want to get married.
- Evlenmek mi?
Marriage to...
-... benimle evlenmek istiyorsun, öyle mi?
-... and now you want to marry me? - Sure.
- Kaçarak evlenmek mi?
- Elope?
Evlenmek istediğin şey değil mi zaten?
Isn't marriage what you want?
Kiliseye pek uğramazsın, değil mi şerif? Bugün de evlenmek için burayı uygun bulmadın.
You don't come to this church very often, marshal, and today you didn't see fit to be married here.
Buckley ile evlenmek için yaşı biraz küçük, değil mi?
That's where Carl met her. A little young to be married to Buckley, isn't she?
- Suratında evlenmek ister ifadesi mi var?
- She put on marrying face?
- Senle evlenmek mi?
- Marry you?
Ve onunla evlenmek niyetindesin, öyle mi?
And you intend marrying her, is that it?