Evlen benimle translate English
900 parallel translation
Şimdi evlen benimle.
Marry me now.
Şimdi evlen benimle, sevgilim.
Marry me now, my darling.
Boşver, evlen benimle.
Forget it, marry me.
Öyleyse evlen benimle.
Then marry me.
Lütfen evlen benimle, Netta.
Please, marry me, Netta.
Evlen benimle.
Marry me.
Evlen benimle.
Please, marry me.
Lütfen, evlen benimle!
Please, marry me!
Lütfen evlen benimle.
Marry me, please.
Evlen benimle, Mitch!
Marry me, Mitch.
evlen benimle.
To marry me.
Evlen benimle!
Marry me!
Lütfen evlen benimle, Howard.
Please marry me, Howard.
Evlen benimle, Marcia olur mu?
Marry me, Marcia will you?
Hemen evlen benimle, bu akşam.
Marry me, now, tonight.
Sevgilim benim, evlen benimle.
Oh, my darling girl, marry me.
Öyleyse evlen benimle, bu gece.
I DO. YOU GO U PSTAIRS, PACK YOUR PRETTI EST THINGS.
Evlen benimle, Cristina.
Marry me, Cristina.
Evlen benimle.
Please marry me!
- O zaman evlen benimle.
Now I'm jealous. Then marry me. What for?
Öyleyse evlen benimle.
Well, marry me then.
Evlen benimle.
- Marry me.
Bu saçmalıkları bırakıp okuluna devam et ve okulunu bitirdiğinde evlen benimle.
Stop this nonsense and go to school, and when you finish, marry me.
Evlen benimle de kendimi senin yatağında ısıtayım.
Marry, so I mean to warm me in thy bed.
- Evlen benimle, Alice.
- Marry me, Alice.
Evlen benimle güzel kız, evlen benimle.
Marry me, pretty girl, marry me.
Evlen benimle, Charly.
Marry me, Charly.
Evlen benimle, Pablo.
Marry me, Pablo.
- Hemen evlen benimle.
- Marry me now.
"Evlen benimle Pablo, hemen evlenelim!" Bunca zamandır karnında elalemin piçini taşıyorsun!
"Marry me, Pablo, marry me now!" And all the time with someone else's kid in your belly!
- Evlen benimle Jonathan.
- Marry me, Jonathan.
Evlen benimle.
Will you marry me?
Doris, Tanrı aşkına, evlen benimle!
Doris, for God's sake, marry me.
- Öyleyse benimle evlen.
- Well, marry me then.
- Benimle evlen.
- Ask me to marry you.
Ya benimle evlen, ya da bırak beni.
Will you marry me or not? Why do you laugh?
Benimle evlen!
Please!
Lütfen Calvero, benimle evlen.
Please, Calvero, marry me.
Lütfen benimle evlen, Howard.
Please marry me, Howard.
Benimle evlen.
Marry me.
- Benimle evlen demiyorum ki.
- l'm not asking you to marry me.
Şu kahrolası otobüsten ayrıI ve benimle evlen!
Get off that blasted bus and marry me!
- Beni sıkıyorsun. Önce benimle evlen.
You're making me jealous!
Lütfen, benimle evlen.
Please marry me.
Biliyorum delinin tekiyim ve belki hep öyle kalırım, ama Dolly, beni affet... benimle evlen.
I've been a fool and probably always will be, but, Dolly, forgive me and... marry me.
Eğer bugün benimle gelmiyorsan, git onunla evlen.
If you don't come with me today, well, marry him. Get married!
- O zaman benimle evlen.
- Then marry me.
O zaman benimle evlen.
Then marry me.
Benimle evlen demedim.
I didn't ask you to marry me.
Veya annemle tanış, benimle evlen.
Or meet my mother, marry me.
Apollo, benimle hemen evlen.
Apollo, marry me now.
benimle evlenir misin 227
benimle 208
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle 208
benimle kal 183
benimle gelir misin 93
benimle gel 1086
benimle dalga geçme 73
benimle gelmek ister misin 76
benimle dalga mı geçiyorsun 112
benimle gelecek misin 33
benimle konuş 44
benimle misin 69
benimle gelin 469
benimle geleceksin 33
benimle dans eder misin 39
benimle mi 112
benimle dalga geçiyorsun 44
benimle dans et 46
benimle oyun oynama 79
benimle gelsene 17
benimlesin 23
benimle gelin 469
benimle geleceksin 33
benimle dans eder misin 39
benimle mi 112
benimle dalga geçiyorsun 44
benimle dans et 46
benimle oyun oynama 79
benimle gelsene 17
benimlesin 23