Fena fikir değil translate English
483 parallel translation
Fena fikir değil, fakat resmimi beğenmezlerse ne yaparız?
Sound great. But what if they don't like my painting?
Fena fikir değil.
That's not a bad idea.
- Fena fikir değil.
- Not a bad idea.
- Hiç fena fikir değil.
- Say, that ain't a bad idea.
Hayır fakat fena fikir değil.
No, but it's not a bad idea.
Bu fena fikir değil Ollie. Buraya atlamaktan daha iyi.
Say, that's not a bad idea, Ollie.
Biliyor musun tatlım, fena fikir değil.
You know, sug, that ain't a bad idea of yours.
Fena fikir değil.
Ain't a bad idea.
Hiç fena fikir değil.
That isn't a bad idea.
- Hiç fena fikir değil.
- That ain't a bad idea.
Tam olarak öyle düşünmemiştim ama fena fikir değil.
I hadn't thought of it quite like that. But it ain't a bad idea.
Fena fikir değil.
You know, that's not a bad idea.
Fena fikir değil.
Not a bad idea.
Yeniden çalışmak. Fena fikir değil.
An easy place to move around, a job I'm familiar with.
- Fena fikir değil gibi.
- It sounds kind of interesting.
Fena fikir değil.
That's not bad.
Fena fikir değil!
Not a bad idea!
Fena fikir değil.
Just like Christmas.
Hiç fena fikir değil.
Yeah, seemed like a good idea.
Ama şimdi düşündüğüne göre, fena fikir değil, ha?
But now that you do, it's a good idea, huh?
Fena fikir değil.
That's a good idea.
Onun yerine gelmedim ama fena fikir değil.
Well, I'm not, but neither is it a bad idea.
Fena fikir değil ama.
No, but that's a peachy idea.
Fena fikir değil.
That's an idea.
Bana bak, fena fikir değil. Cesaretini de kırmak istemem. Ancak iş hayatına erken yaşta atılmak lazım.
Mind you, it's not a bad idea... and I don't mean to discourage you... but work is best begun when you're young.
Fena fikir değil...
It's not a bad idea.
- Evet, fena fikir değil.
Uh, say, five days. - Yes, that's not a bad idea.
Aslında fena fikir değil.
Actually it's not a bad idea.
Hiç fena fikir değil.
Not a bad idea.
Fena fikir değil.
It's not a bad idea.
Biliyor musun? Fena fikir değil.
That's not a bad idea, you know?
Hey, fena fikir değil.
Hey, not a bad idea, at that.
Fena fikir değil.
It's an idea.
Hayır, ama hiç fena fikir değil.
No, but that's not a bad idea.
- Bak, bu fena fikir değil.
- Now, that's a thought.
Benim yapmayı istediğim şey... sınavı nasıl yapacağımızı tartışmak. Fena fikir değil.
But what I really would like to do... is just talk about how to take the exam.
Peki bu yasal bir şey mi? Fena fikir değil
Is that even legal?
Konuştum. "Fena fikir değil, ama daire benim değil," dedi.
I did. He says, "That's interesting, but it's not my department."
Eğer tüm bu çılgınlık işe yaramazsa Albay hiç de fena fikir değil.
If all this lunacy doesn't work out, Colonel, that's not a bad idea. Not a bad idea at all.
Aslında fena fikir değil.
It's not a bad idea, you know?
- Hiç fena fikir değil kurbağa surat.
- That ain't a bad idea, frog ass.
Hiç fena bir fikir değil, Rocky.
That's not a bad idea, Rocky. No.
Bu fena bir fikir değil.
That might not be a bad idea.
Belki de fena fikir degil.
Maybe that wouldn't be such a bad idea.
Fena değil. İyi bir fikir.
It has something.
Hiç fena bir fikir değil.
There, that's not a bad idea.
Fena bir fikir değil, Andy.
It's not a bad idea, Andy.
Kocana telgraf çekmek de fena bir fikir değil.
It wouldn't be a bad idea to send your husband a telegram.
- Fena fikir değil.
- I just might do that.
Fena bir fikir değil.
Hey, that's not a bad idea.
- Evet, bu fena bir fikir değil.
- Yeah, that's probably a good idea. - Yeah.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66