Geldiğinde translate English
17,730 parallel translation
Dünyamız yok olmakla yüz yüze geldiğinde aylak aylak dikilirken bizi terörist olarak damgalıyor.
She brands us terrorists while standing idly by as our world faces annihilation.
Bu dava her gündeme geldiğinde, karım beni evden kovuyor.
Every time this case gets hot again, my wife ends up banishing me to the house.
Sen ve Julio evini izlemeye alın eve geldiğinde de onu bırakmayın.
I want you and Julio to set up surveillance on his house and stick with him when he gets home.
Bunu, Conan'dan kanun ve emir geldiğinde geldi.
You did it when the guy from Conan came. You did it when Law and Order came.
Bir şey eğlenceli geldiğinde gibidir, ancak komik değildir.
It's like when something sounds funny, but it isn't funny.
Bayan Patricia, Canavar geldiğinde kimsenin benimle alay edemeyeceğini söyledi.
Miss Patricia says that nobody will make fun of me anymore when The Beast comes!
Billy the Kid Lincoln'a geldiğinde işe ihtiyacı vardı.
When Billy the Kid came to Lincoln, he needed a job.
Custer savaş alanına geldiğinde Binbaşı Reno ve adamlarından hiç iz yoktu.
As Custer arrives to the battlefield, Major Reno and his men are nowhere to be found.
Yani kendine geldiğinde...
I mean, you would've... Well, you...
Aklına bir şey geldiğinde prosedürü takip et ve ilk önce bana danış.
Maybe follow procedure and check with me first when you have a pitch?
Akşama doğru kuruldan cevap geldiğinde seni ararım.
So, I will call you later tonight when we hear back from the board.
Yoga Jones'un insanlar geldiğinde bahsettiği şey neydi?
What's that thing Yoga Jones talks about when people come in?
Büyük Foster geldiğinde, ki gelecek, onun dikkatini dağıtacaksınız.
Now when big Foster comes, and he's gonna come, y'all gonna distract him.
Ghost'un ölme zamanı geldiğinde, tetiği senin çekmeni istiyorum, Tommy.
I want you to pull the trigger, Tommy.
Dostum ve müttefikim Noel öncesi ziyaretimize geldiğinde oruç tutmalıyız.
When my friend and ally comes to call during Advent, alas, we must fast on gruel.
Ama zamanı geldiğinde doğru olup olmadığını ikimiz de öğreneceğiz.
But in due course, we will both know if it is true or not.
Ragnar geldiğinde, kardeşi geldiğinde Dük Rollo'muzun onu kucaklaması yüksek ihtimal değil mi?
When Ragnar appears, when his brother appears, is it not likely that our Duke Rollo will embrace him?
Dikkat et. Ve oğlun seni sadece ses ve sigara dumanından şikayet geldiğinde seni ziyaret ediyordu.
And getting visits from his son only when the neighbors complained about the noise and cigarette smoke.
Aslında bir dizi sorun var da hepsi bir araya geldiğinde bir tutarsızlık yaratıyor.
Actually, a series of givens, which, when factored together, create a paradox.
Seni görebileyim diye geldiğinde bana haber vermesini söyledim.
I asked him to let me know when you came... so I could see you.
Helen hala gibi konuştuğumu biliyorum. Ama elinde o gece beni almaya geldiğinde bir saniyeliğine o olduğunu düşündüm.
I know I sound like Aunt Helen, but when you came to get me that night with the gun, for a second I thought it was him...
Connavers beni almaya geldiğinde ne yaptı biliyor musun?
You know what they did when the Connavers came to take me?
Zamanı geldiğinde basın açıklaması yapılacaktır.
A statement will be issued to the Press in good time.
- Zamanı geldiğinde sana söylerim.
I will tell you when the time is right.
Bunu fark etmeye geldiğinde insanlar çoğunlukla aptal davranır.
Folks is mostly fools when it come to knowing that.
Evet, ödemeyi almaya geldiğinde ki o para da şu an Houston Polisinde.
Yeah, when he came to pick up the payment, which now belongs to the Houston PD.
Buraya geldiğinde yaptığı ilk şey Tam işler için gönderildi.
First thing she did after she got here was send for the complete works.
Yatağa uzandım ve birkaç saat sonra müşteriler geldiğinde 10 yaşında bir dedektifi yataklarında uyur hâlde buldular.
I laid down on the bed and a couple hours later, the people came back and they found a 10-year-old detective asleep on their bed.
Dün eve geldiğinde keyfi pek yok gibiydi ve sebebini de hiç öğrenemedim. Gece yarısı bile uyumamıştı hatta.
He just... he came home in a mood last night, and I never found out why, and then... he was even awake in the middle of the night.
Biliyor musun, sen her geldiğinde gardiyanın gözlerinin içi parlardı.
You know, the warden used to really light up every time you would come in.
Zamanı geldiğinde, evet.
When the time comes, yes.
- Evet. Doğru zaman geldiğinde.
When the time is right.
Bana hep hakkettiği güzel şeylerden bahsediyorsun ama işine geldiğinde onu hain gibi gösterip öldürecek misin?
You tell me about all the nice things she deserves, but you're ready to frame her as a traitor and have her shot?
Ona öğütler ver ki zamanı geldiğinde tahtı yönetmeye hazır olsun.
Provide him with wise counsel, so that when the time comes, he will be equipped to reign.
Gaston saraya geldiğinde Dauphin'in başka bir yere gönderildiğini düşünmesini istiyoruz.
When Gaston comes to the palace we want him to think the Dauphin is being sent away.
Onunla vakti geldiğinde ilgileneceğim.
I will deal with him in due course.
Zamanı geldiğinde belki de onları Kraliçe'nin Fransa pahasına ağabeyini yatıştırma isteğinin delili olarak kullanabiliriz.
When the time is right, perhaps we can use them as proof of the Queen's desire to appease her brother at France's expense.
Önümüzdeki ay geldiğinde, karıma evin hazır olmadığını söylemek için pek de can atmıyorum.
I'm not looking forward to telling my wife that the place might not be ready by the time she comes out next month.
Zamanı geldiğinde tamir yapılacak.
Well, it will be, when the time comes.
O yıl, kış çok sıcak geçmişti. Şubat geldiğinde de otobanların kenarlarında kalan karlar çoğunlukla simsiyah olmuştu.
The winter of that year proved to be unseasonably warm, and by February, all that was left of the snow on the sides of the highways had turned mostly black.
Yatma zamanı geldiğinde gül gibi mis kokacağım.
I'll smell sweet as roses come bedtime.
Beni sadece ambulans geldiğinde gördünüz.
You only saw me when the ambulance arrived.
- Dün ofisime geldiğinde bunu açıkça belirtti.
And he made that very clear when he came to my office
- Ne demek ofisine geldiğinde?
What do you mean, he came to your office?
İkizler geldiğinde kaçmaya çalışırız.
We'll try to get out of here when the twins show up.
- Steve. Hari Bains mesaiye geldiğinde Güney İskele'ye git. - Belirgin ol.
Steve, get yourself get yourself over to South Ferry when Hari Bains comes on shift.
Her gün bu an geldiğinde ne yapacağımı düşündüm.
I thought about what I would do when this moment finally came.
İlk geldiğinde kaç yaşındaydın?
How old were you when you came out?
Sadece geldiğinde iyi davranın.
Just be nice when she gets here.
Yaratık geri geldiğinde bizim ne yap...
I... When the Beast comes back, what are we su...
Zamanı geldiğinde Noah, değil mi?
All in good time, Noah?
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61