Gerçekten de translate English
17,594 parallel translation
J.J. Abrams gerçekten de bir sihirbaz Tom!
J.J. Abrams is a wizard, Tom... A wizard!
İman gerçekten de tek gerçek barınaktır.
Faith is really the only true shelter.
Adamım, bu gerçekten de çok güzel kokuyor
Man, that smells really good.
Çünkü bize göre gerçekten de öyle.
Because for us, it is.
Gerçekten de iyi bir isim çünkü adamlar hızlı.
Which is a good name for it, cause man it is speedy.
Bir kavga için gerçekten de kazanma şansın yoktu.
For a fight you really had no chance of winning anyway.
Gerçekten de hayal kırıklığına uğradım Efendi Bruce.
I'm... I'm really disappointed in you, Master Bruce.
Gina gerçekten de Porto Rico'ya o eczacıyla gitti mi?
Wait, did Gina really go to Puerto Rico with that drug store cashier?
- Gerçekten de o kadar tehlike olduğunu mu düşünüyorsun?
Do you really think there's some kind of threat?
Sanırım artık gerçekten de bir çıkmazdasın.
Now I know for sure you're trapped.
Eğer gerçekten de Emir olsaydın, benim Bağdat'la anlaşma yaptığımı biliyor olurdun.
If you were the Emir... then you would've know about the deal I made in Baghdad.
Gerçekten de bir şey bilmiyorum.
I really don't know anything.
Gerçekten de doğruca savaşa mı gidiyorsun?
Are you really going straight to war?
- Evet,'çünkü ben gerçekten de iyi vuruyorum.
- Yeah,'cause I got beat real good.
Anne, evi gerçekten de biz yakmadık.
Look, Momma, we did not burn down the house.
Bu gerçekten de çok ilginç olacak.
Oh, this ought to be interesting.
Yani beni gerçekten de şeytan gibi bir şey olduğuma inanmaya zorladı.
I mean, she really had me believing I was the devil or something.
Erkek kardeşim gerçekten de Naziler'in ve pedofillerin elinde yok oldu.
My brother did vanish into the hands of Nazis and pedophiles.
Belki de ihtiyar gerçekten de kalp krizinden ölmüştür.
.. _ The old man may have had a heart attack.
Gerçekten de silahşörsün.
You really are a Musketeer.
Gerçekten de halletmek gerekiyor.
You have to, you know, make them work.
Evet, gerçekten de mutfakta Bay Khrushchev ile tartıştı uzay konusunda geride kalmış olsak da renkli televizyonlar konusunda ilerideydik.
He argued with Mr. Khrushchev in the kitchen, it is true, pointing out that while we may be behind in space, we were ahead in color television.
Kim Wexler gerçekten de Mesa Verde'yi üstlenme konusunda doğru tercih.
Kim Wexler is, indeed, the right choice to handle Mesa Verde.
İlişkimiz gerçekten de çok iyi gidiyor.
Well, no, I mean, stuff has been going really well between us.
Spector'ın niyeti gerçekten de Rose'u beslemekmiş.
It seems Spector WAS intending to feed Rose after all.
Patty Cake ve eldivenler gerçekten de düşecek.
Patty Cake and the gloves'll really come off.
- Gerçekten de çok kötü.
- That's really bad.
- Şöyle bir şey var sen sorduğun zaman gerçekten de hafta sonu dinlenmeyi düşünüyordum.
Well, um, the thing is, um, at the time that you asked what I was doing, I actually was planning on laying low this weekend.
Gerçekten de ofisime gelip Catskills yaz performansı gibi bir tavırla beni manipüle edebileceğini mi sanıyorsun? Hayır.
Do you really think that you can come into my office and manipulate me with this Catskills summer stock performance?
Doktor, gerçekten de olumlu bir özellikleri var.
Doctor, they do indeed have one redeeming characteristic.
Gerçekten de akşam yemeği partileri çok güzel oluyordu.
Mm-hmm, those were some fun dinner parties too.
Vay be. Mike gerçekten de muhteşem bir parti olmuş.
Wow, Mike, this is a really... this is a really awesome party.
Tony gerçekten yaparken de turşuları koymayı geçecek misin?
Tony are you going to skip the pickles when we're really doing it?
Ama şunu anlayın, Güney'de işler gerçekten yavaş değişir.
But understand this : things change really slowly down South.
Gerçekten yaratıcı ve kurşun deliği de gerçek gibi duruyor.
It's really inventive and the bullet hole looks... really authentic.
Belki de bugün yapmaya çalıştığın her şeyi bu sefer gerçekten yapmalısın.
Maybe try and do all the other things that you tried to do today, but, uh, you know... do them.
- Eğer gördüğüm adam gerçekten Galavan'sa gizlenmeyi de bilir.
If that was Galavan that I saw, he'll know how to stay out of sight.
Her neyse, bence Sarge onu gerçekten tanıyabilse severdi, bu yüzden de bekarlığa veda partisinde ona gerçek Adrian'ı göstermelisin.
Anyway, I think Sarge would like him if he actually got to know him, so during the bachelor party, I need you to show him the real Adrian.
Kızgındım, gerçekten kızgındım ve kızgınlığımı unutmak için ben de içtim.
I was angry, I was real angry, and I drank to forget that I was angry.
Çocuklar, bunu gerçekten seveceksiniz. Burada göreceğiniz her şey 300 yıl önce nasılsa bugün de aynı şekliyle öyle.
Guys, now, this is so cool, everything you see here today is exactly as it was over 300 years ago.
Seni de gerçekten sevdiğini sanmıyorum.
And I'm not sure he likes you, either not really.
Yine de gerçekten iyiymiş.
She's really good though.
Bilgiler mektup şekilde babasından, diğer gizli finansörlerden en önemlisi de gerçekten varlarsa şu varlıklı İngilizlerden.
Information that comes in the form of letters from his father, from other potential financiers, and most importantly, from these wealthy Englishmen, if they do even exist.
- Yine de senden düzgün bir Fransız saraylısı yaratacağız. - Gerçekten!
We'll make a proper French courtier out of you yet.
- Beş gün önce dans etmekten pek de memnun olmazdım gerçekten.
I woulda been gey pleased to foot it out five days ago.
Çok fazla hem de, gerçekten.
Too understanding, really.
Ben de senin gibiydim ; yüzme havuzu olan bir ev ve film yıldızları ile çıkma hayali kuruyordum ama gerçekten sıkıcı, pis ve iğrenç bir endüstri.
I was like you, I dreamed of a house with a swimming pool, exiting movie stars, but really kinda of a boring, nasty, doggy, dog industry.
Belki biz de peygamberler gibi kalbimizi açıp gerçekten dinlemeliyiz.
Maybe we should do like the prophets and... open our hearts and truly listen.
Ben de senden hoşlanıyorum. Tanıdığım en zeki adamsın ayrıca kibar ve centilmensin ve birlikte gerçekten iyi çalıştığımızı hissediyorum yani Shana sınıfımı kontrol etsin ve hemen geleceğim.
You're one of the smartest people I've ever met and so gentle and so kind, and I feel like we work really well together, so just, you know, have Shana check in on my class and I'll be back ASAP.
Ben de kendimi kötü hissediyorum, gerçekten ama o zamandan beri konstantre olamıyorsun.
I feel bad, I really do. But ever since then you've been losing focus.
- Gerçekten de...
- He cures lepers.
gerçekten denedim 20
gerçekten de öyle 85
gerçekten değil 31
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260
gerçekten de öyle 85
gerçekten değil 31
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
dennis 260