Dedi translate English
52,707 parallel translation
Tur rehberi böyleydi dedi.
The tour guide said it was like this.
- Hayır, aynen böyle dedi.
- No, it's exactly what he said.
Dedi ki...
She said that was...
Neden Karen'ın bıraktığını sordum ve Paul da dedi ki...
When I asked why Karen left, Paul said- - and I quote- -
Dedi ki,
He was like,
Sana öyle mi dedi?
Is that what he told you?
Ne dedi?
What did he say?
Gary'den bahsediyordum o da dedi ki ; "O yüzden mi başkasıyla yatıyorsun?"
I was talking about Gary and... He said, "Is that why you're fucking someone else?"
"Bana ağzını ver," dedi.
He said, "Give me your mouth."
Baba dedi ona.
He called him Dad.
Sana ne dedi?
What did he say to you?
Karşılıksız dedi. O kısmını not almadın.
"Unreciprocated," she said.
Annen dedi ki üniversiteden ayrılmak zorunda kalmışsın?
Your mom said you had to drop out of college.
Şey, o hanım dedi ki ünlü sayılırmışsın.
Well, that lady said you're kind of famous.
Öyle mi dedi?
He said that?
- Evet, kardeşim de böyle dedi.
- Yeah, that's what my sister said.
" Ve Yusuf, mahkûma dedi ki :
" And Yusef said to the prisoner :
Ne dedi?
What'd he say?
Ne dedi sana?
What did he say to you?
dedi Mabel. "
'said Mabel.
- Lex öyle mi dedi?
Oh, is that what Lex said?
O ne dedi?
His words?
Kapıdaki adam, araçlar buraya geldikten 5 dakika sonra ayrıldılar dedi.
The guy at the gate said the vehicles split five minutes after they got here.
Arabanın oradayken arkadaşın, Seksi Suzy benzinle çalışmıyor dedi.
Back at the car, your friend said Sexy Suzy doesn't run on gas. What'd she mean?
Hayır dedi ya, şerefsiz herif.
She said no, cocksucker.
Komiser Gower'ın altında çalışıyorsan... -... paşa paşa kurallara uyarsın. - Doktor çalışmama engel bir durum yok dedi.
When you work for sergeant gower, you stick to the rules.
Oradan biri 150 km.'ye kadar elektriğin olduğu tek yer burası dedi.
Person there said this is the only place with juice for 100 miles.
Hakim, ödemen gerekiyor dedi.
The judge said you gotta pay.
Tam bir göt ama böyle bir şeye karışmayacak kadar akıllı dedi.
He said he's an asshole, but he's not smart enough to be involved in anything like this.
Neden böyle dedi ki?
Wait, why would he say that?
- "Benden" dedi.
- He said, "On me."
Clary dedi ki, Valentine'ın tuzağını söylemek için sizi aramış.
Point of fact. Clary said Jace called to warn you about Valentine's trap, which got me thinking...
Valentine dedi ki, Meclis vazifesini yapsa babam ölmezmiş.
Valentine said if the Clave did their job, he'd still be alive right now.
Jocelyn dedi ki, Valentine'ın himayesindeki Dorothea isimli büyücü seni kaçırmış.
Jocelyn tells me you were abducted by Dorothea Rollins, a warlock under Valentine's control.
Isabelle dedi ki, zihnimi boşaltmalıymışım ama Gölge Avcısı olunca bu biraz zor.
You know, Isabelle says I need to clear my mind, but it's kinda hard to be Zen when you're a Shadowhunter.
Becky dedi ki, odanda kan varmış.
Becky told me you're keeping blood in your room.
Jace dedi ki birine söylemem çok tehlikeliymiş.
Izzy, Jace told me it would be dangerous for anyone who found out.
Jace kimseye söyleme dedi ama Cleophas senin kardeşindi. - Valentine onun canını yakarsa...
Jace said not to tell anyone, but Cleophas was your sister, and if Valentine has hurt her or worse, I...
Luke da aynısını dedi.
Luke said to do the same thing.
Açıklar mısın? Alec dedi ki, Robert sana Barselona'da evlenme teklif etmiş.
Alec told me that Robert proposed to you in Barcelona.
Max dedi ki, babamla sen, Magnus'la benim hakkımda atışıyormuşsunuz.
Max says that you and Dad have been fighting. About me and Magnus.
- Sence neden öyle dedi?
Why do you think he'd say that?
Ayrıca ihtiyar dedi ki Lily, madalyonu Gideon'a bağlayabilirmiş.
Plus, Grey said Lily could hook the Medallion up with Gideon, so...
- Bize hizmetçi mi dedi bu?
Did he call us underlings?
- Snart bana bir şey dedi. Flash her zaman kahraman olarak kalmalıymış. Ve bazen olay, kimin en sert vurduğu ya da kimin en hızlı koştuğu değilmiş.
Something that Snart said to me... that the Flash should stay a hero, all the way, and sometimes that it's not about who can punch the hardest or run the fastest.
Canım, Doktor Kerr bile değişiklik iyi gelir dedi.
Darling, even Dr. Kerr said change would be good for you,
General Ridgeway "İki yıldır savaşın amacı Kuzey Kore'yi işgal etmek değil, komünistleri durdurmak." dedi.
General Ridgeway says after two years, the campaign against the North Koreans is not to seize ground, - but to halt the Communist...
Bir şey olmaz dedi.
He said it'd be okay.
Gina düşük reytingler yüzünden dedi, ayrıca sezon ortasında Calista Flockhart'ın park korucusu dedektif rolünü oynadığı ümit vadeden diziye yer vereceklermiş.
Gina said it was due to low numbers and they have a mid-season replacement with Calista Flockhart playing some park ranger detective that's fuckin'testing through the roof.
- Ne dedi?
What did she say?
Luke da Aşağı Dünyalıların arasında kal dedi... Bir şeyi çözeceğin falan yok.
You're not gonna figure anything out.
dedim 2548
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dedin 389
dediğim gibi 696
dedim ki 533
dedim sana 45
dedim ya 211
dediğin gibi olsun 64
dedim mi 23
dedikodu 28
dedi ki 559
dediniz 105
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40
dedik 42
dediniz ki 18
dedi bana 31
dediği gibi 26
dediler ki 65
dedin ki 68
dedin mi 21
dediğimi anladın mı 22
dediğinde 40
dedik 42
dediniz ki 18
dedi bana 31
dediği gibi 26
dediler 218
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48
dediğimi yap 216
dediğini duydum 33
dediğimi yapacaksın 16
dediğimiz gibi 16
dediğimi yapın 43
dediğimde 47
dediğin gibi 139
dediğiniz gibi 52
dediğine göre 48
dediğimi yap 216
dediğini duydum 33
dediğimi yapacaksın 16
dediğimiz gibi 16
dediğimi yapın 43