Gidip alalım translate English
1,245 parallel translation
gidip alalım.
Let's go for it.
Haydi gidip alalım!
Let's go get'em!
- Haydi gidip alalım.
Let's go get it.
Gidip alalım.
Pick him up.
Gidip alalım.
Let's go get it.
Gidip alalım.
Let's get it.
Hadi, gidip alalım onu.
Come on, let's go get him.
Gidip alalım öyleyse.
Let's fetch them.
Pekala. Hadi gidip Colin'i alalım.
OK. ( Breathes deeply ) Let's go get Colln.
Gidip Kyle'ın ninesini alalım. Çok harika olacak.
Let's get Kyle's grandma.
Sana ne diyiceğim, Onu gidip şimdi alalım!
Tell you what, let's go pick her up now!
Gidip biraz çiçek alalım.
Let's go to the florist's.
gidip bira alalım.
Let's go get a beer.
Hadi gidip kızları alalım.
C'mon Barn lets pick up the girls.
Gidip topunu alalım. Hadi.
Let's go get your ball.
Gidip, krep alalım.
Let's go get some pancakes, girly.
- Gidip kızı alalım.
Let's get the girl.
- Gidip kahve alalım mı?
- You wanna go grab a coffee?
Gidip onu alalım.
Let's go get her.
Gidip parayı alalım bebeğim.
Yeah, baby.
Gidip altınları alalım.
Let's go get that gold, man.
Artık gidip bebeği alalım!
Let's go get the baby now!
- Hadi gidip pastırmalı yumurta alalım.
- Let's go and get some bacon and eggs.
Biz gidip Mathilde'i alalım.
We'll get Mathilde.
Haydi gidip Nicolas ve Juan'ı alalım.
Let's pick up Nicolas and Juan.
Haydi gidip biftekleri alalım.
Let's get some steaks.
Hadi gidip onu geri alalım!
Let's go get her back!
- Hadi gidip süt alalım.
- Let's go get a milkshake.
Hadi gidip... saskladığım... benim kimyasal sıvıları alalım.
Got to get... my chemicals... in the shade.
Haydi gidip sıcak bir duş alalım.
Let's take a hot shower!
Haydi gidip teslim alalım.
Let's sign for it.
Gidip bir içki alalım
Let's go have a drink.
Gidip bana içki alalım.
Let's go get me a drink.
Gidip motorlarımızı alalım.
Let's go get our engines.
Tamam, gidip Frisbee'yi alalım.
OK, let's go get the Frisbee.
Gidip atları alalım mı?
Should we go and get the horses?
Haydi gidip biraz daha alalım Lin...
Let's go back for more, Lin
Japon Mahallesi'ne gidip, havai fişek alalım.
What do you say we go down to Little Tokyo and get some fireworks?
Madem o bisikleti sen çalmadın gidip geri alalım o halde.
So if you didn't steal the bike, let's go get it back.
Hadi gidip bir yılbaşı kartı alalım.
Let's go buy a Christmas card.
Hadi gidip onu sorgu için alalım.
Let's take Hwang Seok in for questioning.
Hadi gidip altın alalım.
Let's go get the gold!
Hadi gidip dondurma alalım.
Let's go get some ice cream.
Pekala, hadi gidip onu alalım.
Well, let's go get it back.
Hadi gidip punch alalım.
Come on, let's go get some punch.
Hadi arka odaya gidip numaralarımızı alalım.
COME ON, LET'S GO INTO THE BACK ROOM,
O ayarlayacak. - Gidip biraz daha bira alalım. - Harika.
- Sorry, but you don't hav e what we're looking for.
Haydi gidip kan örneklerini alalım ve neyle karşıkarşıya olduğumuzu bir görelim.
Let's get your blood and urine sample, see what we're up against.
Hey gidip paramızı alalım dostum.
- Hey, let's go get paid, man.
Haydi gidip hepsini alalım.
Let's go get all of it.
Onlara güvenemezsin, gidip hepsini alalım.
You can't trust them, let's get it for us.