Gidip bir bakalım translate English
423 parallel translation
Öyleyse, gidip bir bakalım.
Well, let's go see.
Gidip bir bakalım.
Let's go and see.
Pekala, gidip bir bakalım.
- Okay. Let's have a look at it.
Gidip bir bakalım.
We'll go up and have a look.
Gidip bir bakalım.
We'd better go look.
- Gidip bir bakalım.
- Well, let's have a look.
Gidip bir bakalım!
Let's go see them!
Becky'e gidip bir bakalım.
Let's go to Becky's and have a look.
Gidip bir bakalım, Anneye kim uğramış.
We'll go and see who's calling on Mummy.
O halde gidip bir bakalım.
I better go see what they want.
Tamam. Gel haydi gidip bir bakalım.
OK, let's go.
Gidip bir bakalım.
Let's go have a look.
Gidip bir bakalım.
Let's have a look.
Postacı bize ne getirmiş gidip bir bakalım.
Let's go and see what the postman brought us.
Haydi gidip bir bakalım.
Let's have a look at it.
- Gidip bir bakalım.
Let's have a look.
Gidip bir bakalım.
We'll go have a look.
- Eski yere gidip bir bakalım.
_ Let's go take a look at the old place.
Gidip bir bakalım.
Let's get a look at it.
Gidip bir bakalım var mıymış yok muymuş.
Let's go see. Let's go see if they do or not.
Hadi gidip bir bakalım.
Let's have a look.
Evet, gidip bir bakalım.
Yes, let's go and take a look.
O yüzden gidip bir bakalım.
So let's go find out.
Gidip bir bakalım.
Let's go take a look.
- Gidip bir bakalım o zaman!
Bring me to her horse
Hadi, gidip bir bakalım.
Come on, let's go have a look.
Gidip bir bakalım ne içiyormuş.
Let's go over there and see what she's drinking.
Gel Chewie, gidip bir bakalım.
Come on, Chewie, let's check it out.
Gidip bir bakalım, tamam mı?
We will have a look. Okay?
- Gidip bir bakalım.
- Let's go take a look.
Gidip başka bir yerde ağız dalaşı yapabilir misin bir bakalım.
Let's go and see if you can pick a fight somewhere else.
Hemen gidip, bana kartımı getirin bakalım. - Ben bir İrlandalıyım.
Banks, which is forgotten I Irish.
Gel, gidip ona şöyle bir bakalım.
Come on, let's take a look at him.
Haydi gidip şu büyük, önemli adama bir bakalım.
Come on, let's go up and take a look at this big, important man.
Gidip yiyecek bir şeyler bakalım.
Let's find something to eat.
Gidip bir bak bakalım.
Go find out.
Hadi şu odaya gidip, bir bakalım.
Come along, let's have a look at that room.
En iyisi gidip hediyelik işi nasıl gitmiş bir bakalım.
All right. We better go see how they made out with the souvenirs.
Gidip bir baksam iyi olur, bakalım doğru mu söylüyorsun.
Perhaps I'd better see him. Just in case you're telling the truth.
- Bir de gidip yukarıya bakalım.
- Let's go look what's upstairs.
Gidip George'un nasıl olduğuna bir bakalım.
Let's go and see how George is.
Hadi gidip bakalım buraya nasıl bir hasar vermişiz.
Let's go see what damage we done up here.
Güya çok etkileneceğim, gidip kız arkadaşlarıma "Kızlar, bilin bakalım kim dün gece bana büyük bir kıyak yaptı?" diyeceğim.
"Hey, guys, guess who did me the big favor last night?"
Tamam, hadi gidip kıza bir bakalım.
All right, let's go take a look at the girl.
Bir fincan kahve bulabilir miyiz gidip bakalım.
Let's see if we can find a cup of coffee.
Garaja gidip elimizde ne var bir bakalım.
Well, shall we take a peep inside the coach-house and see what we've got?
Pekala, laboratuvara gidip ne yapabileceğimize bir bakalım derim, üzerinde bir kaç test yaparız ve ne olduğunu bulmaya çalışırız.
All right, look, I think what we should do is get down to the lab, do a couple of tests on you, try to figure out what did happen.
Mutfağa gidip donmuş bir tane var mı diye bakalım.
Well, we'll go to the kitchen and see if we've got one already froze.
Gidip Proculus gidişatı canlandırabilecek mi, bir bakalım!
Let's see if Proculus can liven things up for us.
Bir yere gidemezler. Revire gidip Peters'ın kan sonuçlarına bakalım.
I don't think his motive for this has anything to do with humanitarian concerns, or with what I said.
Buster, neden oraya gidip Gulfstream'e bir bakmıyorsun? Biz de Avon ve Jo Bob anlaşabilecekler mi bir bakalım.
Buster, why don't you mosey on over there and take a real good look at that Gulfstream... and we're gonna see if Avon and Jo Bob gonna be able to cut us a calf here.
gidip bir bakacağım 19
gidip bir bakayım 39
bir bakalım 968
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22
gidip bir bakayım 39
bir bakalım 968
bakalım 1238
bakalım neler olacak 16
bakalım ne olacak 31
bakalım doğru anlamış mıyım 31
bakalım burada ne var 21
bakalım şimdi 17
bakalım ne varmış 22