Haber ver translate English
4,754 parallel translation
- Bir şey görürsen bana haber ver.
- You need to tell me if you see anything.
Onu birisinin benim için birisinin kontrol etmesi gerek. Bir sandviç sipariş et, şöyle bir göz at işlerin nasıl yürüdüğünü bana haber ver.
I need someone to check it out, order a sandwich, take a look... let me know how it's running.
Daha çok istersen, haber ver.
Let me know if you want more.
Bir şey bulursan bana haber ver.
Let me know if you find anything.
Eğer Rifkin ölürse, cezayı diğerlerinin çekeceklerini haber ver.
If Rifkin dies, tell the others to carry out the sentence.
Bir dahaki sefer çaktırmadan haber ver.
Kick me under the table next time.
Tamam, Mathison binaya geldiğinde bana haber ver.
All right, let me know when Mathison gets in the building.
Eğer Gordon White'ı görürsen bana haber ver.
So if you see Gordon White, just let me know.
Acırsa bana haber ver.
You let me know if this hurts.
- Durmak istediğinde haber ver.
- Let me know when you had enough.
Öğle yemeğinde beni ara ve durumdan haber ver.
Call me at lunch, let me know how things are going?
Nick, medyaya haber ver. Onlara Holly'nin hayatta ve sağlam olduğunu söyle. Böylece işimizin başına dönebiliriz.
Nick, alert the media, tell them that holly's alive and well, so we can get back to work.
Hazır olunca hemen bana haber ver.
Just call me as soon as it's ready.
Tamam, lütfen bana haber ver.
OK, please let me know.
Cami, eğer yapabileceğim herhangi bir şey varsa... Haber ver bana.
Hey, if there's anything I can do to help, Cami, just let me know.
- Bana haber ver o zaman.
You'll let me know, then?
- Sadece eğer kuscak gibi hissedersen, - Sadece önceden haber ver.
Just, if you feel like you're gonna throw up, just give me a heads up.
Onunla ilgili ipucu bulurlarsa haber ver.
Let me know if they get any leads on her.
Pekâlâ, durumda değişiklik olursa bana haber ver.
All right, well, you let me know if that changes.
- Bize haber ver.
Oh, just let us know.
Hemen polise haber ver!
Call the police immediately!
- Eğer uyanırsa bana haber ver.
- Well, call me if he wakes up.
" Varır varmaz haber ver.
Oh. Speak of the devil.
İş bitince bana haber ver, tamam mı?
Let me know when it's done, yep?
İş bitince bana haber ver, tamam mı?
Let me know when it's done, yeah?
Bir şey duyarsan bana haber ver, çünkü bunu yapanı enseleyeceğim.
You hear anything, you let me know,'cause I'm gonna get who did this.
Ama hala bir şeye ihtiyacın olursa bana haber ver, tamam mı?
But still, if you need something you will let me know... okay?
Git Kaptan Redfern'e haber ver.
Go tell Captain Redfern!
Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver.
Let me know if you need anything.
Medyaya haber ver.
Call the media.
Bana bir iyilik yap. Bir daha bir arama hissettiğinde, önce bana haber ver.
let me know what it is first.
Bir şey bulursan haber ver.
Call me if you get anything.
Bir şey duyarsan bana da haber ver.
Let me know if you hear anything more.
Tekrar öpüşmek istediğinde haber ver yeter.
- Let me know when you wanna kiss.
Bir şey duyarsan haber ver.
Let me know if you hear anything.
- Bir şeye ihtiyacın olursa haber ver, tamam mı?
- Call if you need anything.
- Bitince haber ver.
Hit me when you're done.
Onu ne zaman görmek istersen görebilirsin, yeter ki bana haber ver.
Anytime you want to see him, so long as you give me some notice.
Bana haber ver.
So, let me know.
Liam'la kal. Bize nasil oldugunu haber ver.
Stay with Liam, keep us updated on how he's doing.
- 105'e yaklaştığımızda haber ver.
- Tell me when you get near the 105.
Yapabileceğim bir şey olursa bana haber ver.
If there's anything I can do, you let me know.
Bana haber ver, olur mu?
So, just let me know.
Sen haber ver Henkins.
I'll let you tell him, Henkins.
- Hallettiğinde bana haber ver.
You let me know when it's done. Ava?
En kısa sürede bana haber ver.
All right, get back to me as soon as you can.
O sahili ve Blue Agave'i bulursan, bana haber ver.
You, uh... You ever find that beach and blue agave, you let me know.
Haber ver yeter.
Just let me know.
Bir dahaki sefere geç kalacağında arayıp haber ver.
Yeah, just call if you're gonna be late next time.
Başka bir şeye ihtiyacın olursa haber ver.
Let me know if you need anything else.
Bana haber ver tamam mı?
Let me know.
haber veririm 28
haber verin 24
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vernon 81
verdi 50
haber verin 24
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vernon 81
verdi 50
verin 65
veri 27
vern 90
veronika 32
vereceğim 68
verdim 70
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
veri 27
vern 90
veronika 32
vereceğim 68
verdim 70
verildi 28
vermeyeceğim 54
vereceksin 16
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
vermiyorum 24
veriyorum 68
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
vermiyorum 24
veriyorum 68