Hiçbir şey mi translate English
2,852 parallel translation
Hiçbir şey mi?
Nothing?
Hiçbir şey mi? Pekala, anlaşılan senin takımında.
Anyway, I need a huge favor.
Hiçbir şey mi?
Nothing!
Hiçbir şey mi bilmiyorsun.
Okay, but... so no?
- Öyle mi? Porter'ın Lahore'dan yazdığı son raporu haricinde hakkında hiçbir şey bulamadım.
I couldn't find anything, except Porter mentioned it in his last report from Lahore.
- Hiçbir şey değişmedi mi?
- Nothing has changed?
Gerçekten mi? Çünkü ben sadece hiçbir şey görmemiş olan küçük köpekli, iri kıyım bir adamla konuştum.
Because I just talked to a big man with a little dog, who saw nothing.
Hiçbir şey için bir şey mi?
Something for nothing?
Hiçbir şey seni benden uzakta tutabilir mi?
Could anything keep you away from me?
O kıza hiçbir şey yapmadığıma inanıyorsun, değil mi?
I mean, you believe me, right, ttt I didn't do anything To that girl?
Fiyakalı özel okulunda ortadan kalkmakla ilgili hiçbir şey öğretmediler mi sana?
Didn't your little fancy private school tell you nothing gets lost?
Hiçbir şey öğrenmedin mi?
Have you learned nothing?
Ona hiçbir şey göndermedin mi?
You've never sent anything in to her?
Bu konuda hiçbir şey bilmiyorsunuz, öyle değil mi?
You don't know anything about this, do you?
Ama hiçbir şey ispat edilemedi, değil mi?
But nothing's ever stuck, right?
Ana sayfasında kişisel hiçbir şey yok, değil mi?
All right, she's got nothing personal on her home page, right?
Hiçbir şey sonsuza dek sürmez değil mi?
Nothing lasts forever, right?
Karşı taraftan hiçbir şey gelmiyor, değil mi?
Nothing coming back the other direction?
Hiçbir şey bilmeden bunların üstesinden mi gelecektim?
Taking any of this on without knowing anything?
Hiçbir şey farketmediniz mi? Köken, yaş, kilo, boy?
You didn't catch anything... ethnicity, age, weight, height?
Dün gece bu kattaki görevliler bir tek sizdiniz ama hiçbir şey görmediniz, öyle mi?
You two were the only employees on the floor last night. And you saw nothing?
Hiçbir şey olmadığı açık, değil mi?
Well, it's not nothing, is it? !
Hiçbir şey yedin mi?
Have you eaten anything?
gibi bir şey yok mu? Hiçbir şey, mi?
Uh, "Welcome back to the lab?" Nothing?
Walter, hiçbir şey anlamıyorum. Bir şey mi yiyorsun sen?
Walter, I can't understand you, wha- - are you eating?
Hiçbir şey öğrenmedin mi sen?
Haven't you learned anything?
Sanırım hiçbir şey yapmadığım gerçeğini, umarsızca söyleyerek kibirli davranmış olmuyorum ama bilmelisin ki benimle beraber olmanın mümkünâtı yoktu yine de bütün umutlarını bana bağladın, değil mi?
I mean, I- - I don't think I'm being arrogant by saying that regardless of the fact that I've done nothing but let you know there's no shot in hell of you ever being with me, you still got all your hopes pinned on me, am I right?
Bunun kokusu gibi yok, değil mi? Hiçbir şey bu sese benzemiyor.
Nothing quite like that smell, huh?
Şimdiye kadar da hiçbir şey yapamadık, değil mi?
And, so far, nothing has stuck, okay? No Rico, no nothing.
O el yapımı ve Büyükannemin hediyesiydi bir sürahi Midori Sours'u üzerine döktün ve şimdi hiçbir şey olmamış gibi gündeme mi getiriyorsun?
That was a handmade gift my nanny gave me that you spilled a pitcher of Midori Sours on, and now you bring it up like it's nothing?
Hiçbir bir şey keyfini kaçırmıyor, değil mi, Daniel?
Nothing stops you making merry, huh, Daniel?
Şef Park Chul Young burada sizi ziyaret edip Dr. Kim'i sorduğunda kendisi hakkında hiçbir şey bilmediğinizi söylemiştiniz, değil mi?
When Chief Park Chul Young here visited you and asked you about Dr. Kim... You said you knew nothing about him. Right?
Ama hiçbir şey öğrenmedin mi?
But you learned nothing?
Peki, Mr. Kent hiçbir şey içmiş mi?
Well, Mr. Kent have anything to drink?
Gecenin köründe gelip hiçbir şey bulama. Ne kadar hoş değil mi?
And you know how I love coming in late at night to find nothing.
- Hiçbir şey mi?
- Nothing?
Bir şeyi yapmak istediğine karar verdi mi hiçbir şey onu durduramazdı.
♪ What a wonderful world ♪ Once she decided she wanted to do something, there was no stopping her.
Onu hayal kırıklığına uğratmak istemedim ama hiçbir şey doğru gelmiyor. Öyle mi?
You did?
Öyle mi? Yani ikinizin arasında hiçbir şey olmadı?
So nothing's ever happened between the two of you?
Hiçbir şey bilmiyorsun, öyle mi?
You know nothing?
Bizi uğraştıracak hiçbir şey bulamayacaklar değil mi?
But I have to ask you this... they're not going to hit anything to freak us out, are they?
Demedim mi? Endişelenecek hiçbir şey...
Like I told you, there's nothing to...
hiçbir şey mi!
Nothing!
Evet, çünkü hiçbir şey birinin altın satmaya çalışırken ki sesi kadar rahatlatıcı olamaz değil mi?
Yeah, I mean, because there's nothing more soothing than the sound of somebody trying to sell you gold coins, right?
Anakin geçmişiyle ilgili hiçbir şey anlatmadı, değil mi?
Anakin has never talked about his past, has he?
Biri gece eve girip sevgilini kaçırdı. Ama sen hiçbir şey bilmiyorsun öyle mi?
Let me get this straight- - some guy breaks in here last night, kidnaps your girlfriend, you don't know anything about it, nothing?
Hiçbir şey söylemeden öylece gittiler mi?
Never say whatever just so left already?
Hiçbir şey söylemedi mi?
Did he say nothing?
Hiçbir şey hazırlamadın, değil mi?
Oppa! Where is your hospital located?
İki kardeşin böyle bozuşması doğru bir şey mi? Benim hiçbir şey söylememem gerekirdi.
If you guys fought over control of the business, then we would at least be able to announce it.
Hiçbir şey hatırlamıyorsun, değil mi?
You don't remember anything, do you?
hiçbir şey 4260
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25
hiçbir sey 26
hiçbir şey anlamadım 43
hiçbir şey anlamıyorum 56
hiçbir şey yok 457
hiçbir şeye dokunma 57
hiçbir şey yoktu 36
hiçbir şey istemiyorum 65
hiçbir şey olmuyor 60
hiçbir şeye ihtiyacım yok 25