English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Inanılır gibi değil

Inanılır gibi değil translate English

1,068 parallel translation
Ve bugün, inanmayacaksın, çünkü inanılır gibi değil ben bile inanamıyorum.
And today, you ain't gonna believe,'cause it's incredible. - I can't believe it myself.
Bu inanılır gibi değil.
This I don't believe.
Evet Harding, öyle gerzeksin ki, inanılır gibi değil.
Yeah, Harding, you're so fucking dumb I can't believe it.
- Bunlar inanılır gibi değil.
What you are suggesting is Ubermabig!
Bu inanılır gibi değil.
Incredible.
Tek kelimeyle inanılır gibi değil.
It's just unbelievable.
Bilmem ama, bu inanılır gibi değil.
I don't know. I mean, that's pretty severe.
Sonra da, Waxflatter kendini bıçaklıyor ki, inanılır gibi değil.
Then Waxflatter stabs himself, which is unbelievable.
Bence bu inanılır gibi değil adamım.
I think that's unbelievable, man.
- Owen, inanılır gibi değil.
- Owen, that's unbelievable!
İnanılır gibi değil.
Unbelievable.
Vay be... İnanılır gibi değil.
That's incredible...
- İnanılır gibi değil.
That's incredible.
İnanılır gibi değil.
It's really incredible.
İnanılır gibi değil.
It is hard to believe.
İnanılır gibi değil.
It's incredible.
- İnanılır gibi değil.
- Unbelievable.
İnanılır gibi değil!
Oh, wow! What a trip!
İnanılır gibi değil! Bir saattir kazanıyorsun.
You've been winning for over an hour now.
İnanılır gibi değil.
It's unbelievable.
İnanılır gibi değil!
Amazing!
İnanılır gibi değil kaçık bir şeyhle karşılaştım!
Imagine that, I just met a crazy sheik!
İnanılır gibi değil.
Everybody's doing it. It's incredible.
İnanılır gibi değil... Linnet öldü.
I just can't believe that that Linnet's dead.
İnanılır gibi değil.
I don't believe this.
İnanılır gibi değil.
This is incredible.
İnanılır gibi değil.
YOU DIDN'T HEAR ANYTHING. - THE PILOT'S STILL IN THERE.
İnanılır gibi değil?
Would you believe it?
İnanılır gibi değil.
It's unbelievable, isn't it?
İnanılır gibi değil.
I really don't believe this.
İnanılır gibi değil.
They're unbelievable.
İnanılır gibi değil!
Incredible!
İnanılır gibi değil, 1 saattir telefon açmaya çalışıyorum.
I can't believe it!
İnanılır gibi değil, değil mi?
Can you believe that?
İnanılır gibi değil! Biliyorum fazla değil.
- This is unbelievable.
İnanılır gibi değil.
Oh! I can't believe this.
İnanılır gibi değil!
It's incredible!
İnanılır gibi değil!
Amazin'.
İnanılır gibi değil!
That is the most remarkable thing.
Ve - İnanılır gibi değil.
And... it's unbelievable.
- İnanılır gibi değil!
- Incredible!
İnanılır gibi değil!
Unbelievable.
Ta Burkburnett'e kadar geldiniz demek. İnanılır gibi değil!
Come all the way up here to Burkburnett.
İnanılır gibi değil!
It's unbelievable!
İnanılır gibi değil profesör.
It's unbelievable, professor.
İnanılır gibi değil.
You know, it's amazing.
İnanılır gibi değil ancak görünüşe göre hakemler Personi'nin koşmasını sağladı!
It's hard to believe, but apparently the umpires have got Criscione in a run-down!
- Eric amca, iyi misin? - İnanılır gibi değil!
- Uncle Eric, are you all right?
İnanılır gibi değil.
Un-fucking believable.
- İnanılır gibi değil!
What? !
İnanılır gibi değil.
That's incredible.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]