English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ I ] / Istedi

Istedi translate English

33,598 parallel translation
Yeni hayranım Patrice'in istedi.
My new fan, Patrice, requested it.
Yönetici oluşabilecek durumlar neticesinde 21.yüzyıla dönmek için istedi.
The director wanted a fail-safe in the event it had to come back to the 21st.
Sonra ruhlar dünyasındakilerle iletişim kurmak için evdekilerin iznini istedi.
So, when he told me that he needed permission from the owners of the house to try a communication with the spirit world,
Dans etmemi istedi, ve bunun anlamı şekil değiştiren.
She wouldn't ask me to dance, and that means... shapeshifter.
Evet, annem istedi.
Yeah, Mom made me.
Aslında onu davet edecektim ama sonra onunla çocuk yapmamı istedi.
Yeah, I was going to invite him, and then he, like, asked me to have a child with him.
Benden birkaç öğrenciyi balkabağına dönüştürmemi istedi.
He's asked me to turn a number of students into pumpkins.
Appley'nin, Dr. Benton'ı arıyor gibi görünüp görünmediğini öğrenmek istedi.
He wanted to know if it looked like Appley was looking for Dr. Benton.
Orada başka birini görüp görmediğimi öğrenmek istedi.
And, um, he wanted to know, did I see anyone else there?
Neden çocuk parkında bir pratisyen hekim öldürmek istedi?
What's the likes of him doing in the back of beyond? And why did he wanna kill a local GP in a kiddie park?
Alec istedi. Buna inanmakta zorlanıyorum.
I find that very difficult to believe.
- Bak, söylemememi istedi.
- Look, he told me not to. - What?
Michael, adamla görüşme yapmanı istedi.
Michael asked you to interview the bloke.
Ledley'yi görmek istedi.
He wanted to see Ledley.
Patronların ölmeni istedi, değil mi?
Your bosses wanted you out, didn't they?
Neyim olduğu sormamı istedi.
What the name of it was?
Sadece telefonu kapatmak istedi.
She just wanted to get off the call. What do you mean, Nina?
Canını neyin sıktığını söyledi mi? Neden gitmek istedi?
He was spinning, and he seemed to have an idea that he was gonna be sectioned or something.
Ama o kadın senin yerine istedi.
But she wanted it for you.
Simpson, acele karar vermeden Bay Burns, bu geçmiş olsun pastasını afiyetle yemeni istedi.
Uh, Simpson, before you do anything rash, Mr. Burns wanted you to enjoy this get-well cake.
Çünkü bunu benden o istedi. Tek kollu yarım sarılma istemiyorum.
I don't want the one-armed half hug.
-... senin üzerinden yapmamı istedi.
- all my research through you. - Okay.
"Zengin olduğun ve konuşma işinde iyi olduğun için..." "... ona anma töreni düzenlemeni istedi. "
He wanted you to have a memorial for him, because you're rich and talk good. "
Kız kardeşlerin seninle görüşmemi istedi.
Your sisters want me to follow up with you.
Evet, baban benden seninle konuşmamı istedi.
Yes, your father asked me to talk to you.
Ona bu işe karıştığımı söyledikten sonra beni aradı ve arkadaşı Kevin için bir şey yapmamı istedi.
- What are you talking about? - After you told him I was involved with this thing, he called me and asked if I could do something about his friend Kevin.
Michael yarık yüzünden kötü hissettiğinden size küçük bir jest yapmak istedi.
Michael felt bad about the sinkhole, so he wanted to give you all a little treat.
Eve vardığımızda ise seks yapmak istedi.
When we got home... he wanted sex.
Kötü Yer tayfası akşamdan kalma filtresinin kapatılmasını istedi.
Well, the Bad Place Crew requested the hangover filter be turned off.
Taş kokain 80'lerde ortaya çıktığında birçok belediye reisi tehdit hissetti ve üzerine gitmek istedi.
When crack cocaine hit in the early'80s, there were a lot of mayors who felt very strongly that this is a real threat and they wanted to crack down.
- Detayların kağıda dökülmesini istedi.
Said he wants to see the details in writing.
Ya da Mike'a başarısız olursa başına gelecekleri göstermek istedi.
Or he did it to give Mike a taste of what happens if he doesn't come through.
- Peki danışman senden ne istedi?
Then how about you tell me what that counselor wanted?
- Anlıyorum. Gallo hakkında senden bilgi istedi ve sen de bana güvenmiyorsun.
He wanted you to inform on Gallo, and you don't trust me.
Size yemeğe geç kalmanızın suratına bir tokat gibi geldiğini ve teklifinizi alıp götünüze sokmanızı söylememi istedi.
He wanted me to tell you that being late to dinner was a slap in the face, and you could take your offer and shove it up your ass.
William Sutter benden kendisini temsil etmemi istedi.
William Sutter came to me to represent him.
- Peki, Harvey ne istedi?
Well, what did Harvey want?
- Başkasıyla görüşmek istedi.
He wanted to see other people.
- Benimle yaşamak istedi.
He wanted to move in with me.
Yıllar önce bir suç işledi, işlemeden önce beni de suçuna ortak etmek istedi.
He committed a crime years ago, and before he did, he tried to get me to put my toe in the water with him.
Evet, Steve istedi.
Yeah, Steve asked me to.
Ne istedi?
What did she want?
Anlaşılan Pamuk Prenses konuşmamızı istedi.
It appears Princess Snow wants us to converse.
Evet, güvenlik ekibi bazı çalışanlarımız hakkında ani bir uygulama yapmak istedi.
Well, the sec team needed a stat check on some of the employees.
Bir gün işteyken şöyle bir şey istedi...
One day when I was temping he asked me to...
Son bir kontrol yapmak istedi.
He wanted to make a final confirmation.
Onu anlamamı istedi.
She wanted me to understand her.
Ona katılmamı istedi.
She wanted me to join her.
Başarıdan faydalanmak isteyen kanal yapımcılardan yeni bir sezon hazırlamalarını istedi.
_
Ben Jeffrey Mace ve Başkan, son zamanlarda ortaya çıkan ve birçoğunuzu endişelendiren olaylarla ilgili açıklama yapmamı istedi.
I'm Jeffrey Mace, and the President has asked me to address recent events and the President has asked me to address recent events that have many of you concerned.
Adam, Ruben'in kendisiyle gelmesini istedi ama Ruben gitmek istemedi.
- Go where, Sheri?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]