Izin verildi translate English
571 parallel translation
İlim diye bir şeye neden izin verildi ki?
Why was all this science ever allowed?
Neden başlamasına izin verildi?
Why was it ever let begin?
Bu kurumun tüm prensiplerini hiçe sayarak... niçin bu kızın saçını kıvırcık yapmasına izin verildi?
Why, in defiance of every precept and principle of this establishment... is this young person permitted to wear her hair in curls?
Buradan yarın ayrılmama ve cepheye dönmeme izin verildi.
I'm authorised to leave tomorrow and return to battle
yeniden ateş için izin verildi!
Let them have another broadside!
Kurbanın adını açıklamak için gerekli izin verildi.
We are now authorized to give you the name of the victim.
Vekil jürilere izin verildi.
The alternate jurors are excused.
Bütün gerçekleri açıklamama... ancak şimdi izin verildi.
Not until now have I received permission to make known the facts exactly as they are.
Resmi olarak seni istedim ve izin verildi.
And I put in a request for you and it was granted.
Bölük sınırlarından çıkmamak kaydıyla bu geceyi karınla geçirmene izin verildi.
You're hereby authorised to spend the night with your wife within the confines of the company storeroom.
Chicago gibi bir yerde sanat okuluna gitmesine izin verildi.
Let her go off to art school in a wild place like Chicago.
Jüri üyeleri kararlarını verirken size bir gösteri daha sunmam için bana izin verildi.
And while the judges arrive at their decision... ... I have been given permission to offer you an encore.
Ancak resimleri görmeniz için özel bir izin verildi.
But special permission has been granted for you to see the paintings.
Dördüncü yörünge için izin verildi.
You have a go for fourth orbit.
Havaalanı inşaatı için artık izin verildi gibi... Yakında hayali gerçekleşecek.
And as we've now been granted permission to build an airport, that dream will come true.
Sonunda kapı açıldı ve dışarı çıkmama izin verildi... Işığa.
Finally the door opened and I was allowed to come out... in the light.
Kürsüye ilerlerken, insanların yaklaşmasına hatta dokunmasına izin verildi.
When passing in direction to the tribune, the masses could see it of close and until touching to it.
# Kendisine maaş bağlandı ve kentte ailesiyle yaşamasına izin verildi.
He was granted a pension and allowed to live in the city.
"Dostumuz Caius'a gelince, sadık hizmeti karşılığında ödülünü..." "kendi seçmesine izin verildi."
As for our friend Caius he was allowed to choose his won reward... for his good and faithful service.
Facia alanına bu kadar yaklaşmamıza izin verildi.
This is as close to the disaster as we've been allowed to get.
Neden depo odasından çıkmama ve... burada içmeme izin verildi?
Why would they let me out of the stock room,... and drink here?
Sizin emrettiğiniz gibi kaçmalarına izin verildi.
They were permitted to escape, as you instructed.
Kalkmamıza izin verildi mi?
Are we cleared for take-off?
- İstifama izin verildi.
- l was let go.
Daha sonra serbest bırakıldılar ve eve dönmelerine izin verildi.
Afterwards, they were released and permitted to return home.
Gemiye çıkmak için izin verildi!
Permission to come aboard!
Uyuşturuculu kadınlar ayarlanıp senin için çalışmalarına izin verildi. Senin işin bu, değil mi?
Setting women on drugs and let them work for you is your real profession, right?
Mekiği fırlatma öncesi kontroller için izin verildi.
We have clearance on two-niner for shuttle pre-launch checks.
F-Freddie, kalkış için izin verildi.
F for Freddie, clear for takeoff.
Rotamızı Gibraltar'a çevirdiğimizde, birden motor arızası oldu ve izin verildi.
When we got re-routed to Gibraltar, we had this damnedest sudden outbreak of malfunctions.
Kalkışa izin verildi.
You are clear to taxi.
Az önce John'un güvendiği yardımcısı Diana tarafından, şahsen burada bulunma şansına eremeyenlere bu duyuruyu yapmam için özel izin verildi.
I've just been given permission by Diana, a trusted aid of John's to make an exclusive announcement to all not fortunate enough to be here in person.
Üç yıl sonra gitmemize izin verildi.
We were permitted to leave after only three years.
Klasik müzik çalışın diye orta öğretimden erken ayrılmanıza izin verildi.
Now, you were allowed to leave secondary school early to pursue classical studies.
- Onu aramama izin verildi komutanım.
- I took the liberty of giving him a call, sir.
İzin verildi. 48 saat içinde idam.
Granted. Death within 48 hours.
İzin verildi.
Permission granted.
İzin verildi, haydi.
I permit. Come on.
İzin verildi.
Good-bye.
- İzin verildi.
- Permission granted.
İzin verildi ha?
Permizzo, heh?
- İzin verildi.
- You have it.
İzin verildi...
That's affirmative on the...
Burası Vulcan Uzay Merkezi. İzin verildi.
U.S.S. Enterprise from Vulcan Space Central, permission granted.
İzin verildi.
Dismissed.
Doktora Eğitimi İzin Dilekçesi 1950 zloti bursu verildi.
Permission for PhD studies. 1950 zlotys scholarship was granted.
İzin verildi.
Permission is granted :
- İzin verildi.
- Granted.
Sigara içme işareti verildi tüm izin verilen alanlarda.
Smoking lamp is lighted in all authorized spaces.
İzin verildi. 1. seviyeye ilerleyin.
Clearance request granted. Proceed to Level One.
İzin verildi.
You are cleared.
verildi 28
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin verir misin 192
izin ver de 17
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214
izin ver 244
izin verme 28
izin veriyorum 25
izin verir misin 192
izin ver de 17
izin vermiyorum 20
izin verir misiniz 242
izin verirsen 77
izin verirseniz 214