Işlerim var translate English
2,419 parallel translation
Yapacak işlerim var.
Excuse me, I got prep work to do.
Sanırım seninle ilgilenmek yerine yapacak daha güzel işlerim var.
I think I have some better things to do with my day
Çünkü burada bütün gün oturmaktan daha önemli işlerim var.
'cause I can think of better things to do Than sit here all day with you two.
Yapılacak daha önemli işlerim var.
I've got more important stuff to do.
Yapılacak işlerim var.
I've got work to do.
Ama yapacak işlerim var.
But I have work to do.
İlgilenmem gereken işlerim var.
I've got some business to take care of.
Tekrar geliyor ve benim yapacak işlerim var.
Yeah, well, he's coming over again. And I have to work.
- Yapacak bazı işlerim var şimdi.
Thank you. I have to get some work done.
Ama burada çok önemli işlerim var. Küresel bilinç kaybından daha mı önemli? Buraya kadar artık, Simon.
And the possibility that I wouldn't get to have her,
Eve git. Yapacak işlerim var.
Go on home, I have work to do.
- Gece bazı işlerim var da.
I was going to do some work tonight.
Blair, şu an daha önemli işlerim var - Ne var biliyor musun?
Blair, I have more important things right now to... um... you know what?
Benim de yapacak işlerim var.
I've got work to do.
Daha önemli işlerim var.
I have a life.
Yani, eğer mahsuru yoksa, yapacak bazı işlerim var.
So if you wouldn't mind, I have some business to attend to.
Önemli işlerim var, eğer takılmak istiyorsan bunun için bir zaman ayarlamalıyız.
Well, I am really busy, so if you want to hang out, maybe we should set a time.
Benim de yapacak daha önemli işlerim var.
You think I have nothing better to do than to look for your piggy-keychain here? It's a good luck charm!
Yapacak işlerim var.
I've got a bunch of stuff to do.
Şimdi, teselli bir yana, fabrikada işlerim var.
Right away, sir. Commiserations aside, gentlemen, business awaits.
Yapacak işlerim var.
There's something to do.
- Analistlerle bazı işlerim var. - Hayır, yok.
Got a full morning with the digital forensics guys- - no, you don't.
Yapacak işlerim var.
I got some work to do.
Yapacak işlerim var.
I have things to do... ( Inhales deeply )
Yapacak işlerim var.
I've got work to do.
Size doğaçlama yurttaşlık dersleri vermekten her ne kadar hoşlansam da yapacak işlerim var.
And as much as I enjoy giving impromptu civics lessons, I got work to do.
Ve üstelik, yaptığınız bu aptal bikini yarışmasından daha önemli işlerim var benim.
And besides I have more important things to do... than be involved in this stupid bikini contest that you're doing.
İzninizle yapacak işlerim var.
If you'll excuse me, I must attend to other matters.
İlgilenecek başka işlerim var.
I'm dealing with other matters.
- Burada yapacak işlerim var.
- I got stuff to do here.
Şuan bitirmem gereken işlerim var.
I've got some work to finish up right now.
Yapacak daha önemli işlerim var.
I've got better things to do with my time.
Oh, hayır, hayır.Ben, uh... hayır, Benim dışarıda bazı işlerim var.
Oh, no, no. I'm, uh... No, I'm out doing some errands.
Yapacak işlerim var.
I have things to do.
Evde yapacak işlerim var.
Kristina--I've got stuff to do at the house.
Bu yüzden de onunla uğraşmayı sana bırakıyorum. Çünkü benim yapacak daha önemli işlerim var.
So I'm gonna let you deal with her,'cause I have more important things to do,
Yapacak işlerim var.
I've kinda got my own stuff.
Yapacak önemli işlerim var, öyle yemeğinde sana katılırım
I have work to do, and I'll be joining you for lunch.
Şimdi halletmem gereken işlerim var.
After I take care of something first.
- Hank, benim de şehirde yapacak işlerim var.
Hank, I have business in the city.
Kahretsin, Yapacak işlerim var.
Shit, man, I've got work to do.
Yapacak işlerim var ve kendimi yalnız bırakamıyorum.
I've got work to do, and I can't seem to leave myself alone.
- Yapacak işlerim var.
I've got marking to do!
Sabaha yapacak işlerim var.
I have things to do in the morning.
İşlerim var.
Busy.
İşlerim var.
I got work to do.
Beni ilgilendirmez. Yapacak daha önemli işlerim var.
Well, it's nothing to me.
Yapacak başka işlerim de var, Vince.
Yeah, well, I do have other things to deal with, Vince.
İşlerim var.
I have things to do.
Halletmem gereken işlerim var.
But I'll call you.
Yapılacak işlerim var.
Of the missing jammies on your own. I've got work to do.
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19