Kalabilir translate English
5,744 parallel translation
İkincisi ise, parayı bırakırsın arkadaşın bana silahını verir kurşunları kendinde kalabilir, umurumda değil ve bu dükkandan gidersiniz.
Option two is, you release the bills, your friend gives me the gun, he can keep the bullets, I don't care, and you leave this store.
Onlarla kalabilir misin?
Can you stay with them?
Evi çok seviyor fakat satmak zorunda kalabilir. Sarah gerçekten zor bir durumda.
She's behind on the house, but she won't sell, so Sarah's in a tough spot.
Millet kontrolde sadece gerekli elemanlar kalabilir, sadece gerekli olanlar.
All right, everybody, uh, this run-through is for essential personnel only, essential only.
Aşırı ısınma olmadan ne kadar devrede kalabilir peki?
And how long can we run without overheating?
Adamların ve maymunların sende kalabilir.
You can have your men and your lives and your monkeys.
Onun gibi bir yerde insan yıllarca hayatta kalabilir.
Place like that, a man could survive for years.
Biz olmadan hayatta kalabilir misin?
Wthout us, how do you survive?
Sid, sen kalabilir misin?
Sid, can you stay?
İyi deneme kuzen ama Bingo'dan buraya para harcamasını istemeyeceğim yani miras olarak sana kalabilir.
Nice try, Cousin, but I'm not asking Bingo to pour money into this place just so you can inherit it.
Sakıncası yoksa biraz bende kalabilir mi?
Do you mind if I..... if I hang on to it for a bit?
Elbette kalabilir.
Of course he can stay.
- Sen de kalabilir.
You can keep it.
Jack çok uzun süre hapiste kalabilir bunu biliyor musun?
Jack could go away for a very long time, you know that?
Eğer birlikte hareket edersek ailem hayatta kalabilir.
My family might survive... If we stick together...
Evren kendi kendine ayakta kalabilir.
Universe rolls on its own.
Papağanlar esaret altında 80 yıla kadar kalabilir.
Parrots can live to be 80 years old in captivity.
Bu bende kalabilir mi?
I get to keep this?
Bizde kalabilir mi?
Can we keep her?
Öyle kalabilir.
I can leave it there.
Orda annemle kalabilir.
Then she can stay at my mother's.
o her an doğum yapabilecek bir kadın, koruman yarasından dolayı yakın zamanda etkisiz kalabilir.
She's a girl who could give birth at any moment, while your bodyguard could collapse from his wounds just as soon.
Skye ile biraz yalnız kalabilir miyim lütfen?
Can I get a moment alone with Skye, please?
- Bizimle kalabilir mi?
- So can we keep it?
Ayrıca en azından birimizin olay görmesini istiyorum, o yüzden seks yaparsanız odada kalabilir.
Oh, and I'd like for at least one of us to see some action, so if you guys happen to have sex, it's cool if she stays in the room.
John bu gece kalabilir ama o kadar.
John can stay tonight, but that's it.
- Sorun değil, o da kalabilir.
It's okay. She can stay.
- Bu gece seninle kalabilir miyim?
- Can I sleep with you tonight?
Biraz yalnız kalabilir miyim?
Could I have a moment?
- Bizde kalabilir mi?
You mind if we hold onto these?
- Elisabeth annenle kalabilir.
Elisabeth can stay with your mother. That would be nice.
Karma kalabilir ama... ikinizin Lauren'e parti için yardım etmesini istiyorum.
Uh, Karma can stay, but I want you two to help Lauren out with the shower.
İyice düşün. Burada gerçekten kalabilir misin?
Think carefully can you really stay here?
Böylece elleri temiz kalabilir.
That way they can keep their hands clean. You have...
- Yanımızda kalabilir mi?
Right. Can she stay with us?
- Peki, oraya dönüp kalabilir...
Well, could you go back there and stay..
Eğer bir ailem var dersem hâlâ burada kalabilir miyim?
If I say I have a family does that mean I can still stay here?
Anıları olmadan Storybrooke'da nasıl kalabilir ki?
How's he gonna stay in Storybrooke without them?
- Akşam burada kalabilir miyim?
Could I stay here tonight? I love a sleepover.
- Onlar da bizde kalabilir.
They can come live with us too.
Sydney bu gece sende kalma konusunda çok üzgün o yüzden bu gece bende kalabilir mi diye merak ediyordum siz de böylelikle erkek gecesi falan yaparsınız.
Sydney was really upset about spending the night at your place, so I was wondering if she could stay at the house tonight, and you guys could have, like, a boys'night.
Bana 147 nolu odada kalabilir miyim diye sordu.
He asked to stay in room 147.
- Normal şartlar altında insan beyni kolaylıkla etki altında kalabilir.
Under normal circumstances, the human brain is very suggestible.
Sperm, tükürük beziyle doğal yoldan temizlenmediği sürece vücutta ne kadar kalabilir?
How long could seminal fluid have remained detectable without being washed away by the natural process of saliva glands?
Kaç tane erkek sonsuza kadar aşık kalabilir?
How many men out there can stay in love for a long time? !
Geri vermeden önce bir hafta sonu ben de kalabilir mi?
You know, before you give it back, can I borrow it just for like one weekend?
Benim için uyanık kalabilir miyim?
Can you stay awake for me?
- Şimdi yalnız kalabilir miyim?
Can I be alone now?
Babam size şunu söylemem için beni buraya gönderdi. Sebebi ne olursa olsun kiraları ödememeye devam ederseniz, Şirket kar sağlamanın yeni yollarını bulmak zorunda kalabilir.
My father sent me here to tell you this - continue to fall behind with your rents, for whatever reason, and the Company may have to find new ways of making its land return a profit.
Demek ki Ryan, tüm bunların ortasında kalabilir.
Which means Ryan could be right in the middle of it.
Sende kalabilir.
- You keep it.