English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kardesiniz

Kardesiniz translate English

1,705 parallel translation
Kardesiniz ile calmak istiyoruz..
We wanna jam with your brother.
Kardeşiniz var mı?
Do you have siblings?
Kız kardeşiniz tutuklandı.
I'm afraid your sister's been arrested.
Beni arayın. Kardeşiniz Rosaleen'in kocasıyla ilgili bir konu vardı.
".. call on me this afternoon to learn something of interest concerning... the husband of your sister Rosaleen. "
Tabii kız kardeşiniz, arkadaşım Underhay'in tedavi giderlerine katkı sağlamayacaksa, hepsini o evin kapısına yığmak zorunda kalırım.
But, naturally, if your sister feels unable to contribute to the cost of my... my friend Underhay's treatment, I'll be compelled to lead the pack of them to his door.
Erkek kardeşiniz, bayan? - Charles mı?
- Your brother, madame?
Kız kardeşiniz intihar etmek istedi.
Your sister, she wished to kill herself.
Ama kız kardeşiniz onaylamıyor, bundan vazgeçmenizi istiyordu.
But your sister, she did not approve.
Ama şu anda sizi oradan izleyen bayan, kız kardeşiniz değil.
But the lady presently watching you from over there, she is not your sister.
Kız kardeşiniz kocasının yanına döndü.
So your sister she returned to her husband.
Bu iyiliği sizi seven kız kardeşiniz için yapın.
Do this kindness for a sister who loves you.
Kardeşiniz olmaktan gurur duyuyorum.
I am honored to be your brother.
Valentinois Dükü sizi, kardeşiniz Gandia Dükü Juan Borgia'nın cinayeti sebebiyle tutukluyorum.
Duke of Valentinois, I arrest you for the murder of your brother, Juan Borgia, Duke of Gandia.
Çünkü, kardeşiniz aleyhinde kocanızın tarafını tutuyorsunuz.
Because you have sided with your husband against your sister.
Eğer sizin kardeşiniz olsaydı, ya da oğlunuz?
What if it was your brother, your son?
Kardeşiniz mi?
Your sister?
Teyze, bir kız kardeşiniz olduğunu öğrendim. Birbirinizden hiç ayrılmanızı isterim dilerim.
Auntie, when you see your sister... don't separate yourself from each other.
Siz, kardeşiniz ve ben üçüncü sınıfı beraber okumuştuk.
I was in third grade with you and your sister.
Size kardeşiniz Dino Fatelli hakkında sorular sormam gerek.
I need to ask you about your brother, Dino Fatelli.
Siz ve kardeşiniz temas halinde misiniz?
You and your brother keep in touch?
Biliyor musunuz, kardeşiniz onu zorla alıkoydu. Bu adam kaçırma ve saldırganlık suçları teşkil ettiği gibi... bir cinayete de sebep oldu.
You know, your brother has been arrested for felony kidnapping and assault and accessory to murder.
Kardeşiniz kendi çocuklarına zarar vermiş olabilir mi?
Is it possible that your brother would harm his kids?
Bayan Price, kardeşiniz John silah koleksiyonunu nerede saklıyordu?
And, Mrs. Price, do you know where your brother John kept his collection of guns?
Küçük kız kardeşiniz hâlâ uyuyor.
Your baby sister's still asleep.
Bayan Rupert, söyleyebileceğimiz tek şey, kardeşiniz şeker yükselmesi şokundan öldü.
Miss Rupert, as far as we can tell, your brother died from diabetic shock.
Kız kardeşiniz Kolbrun hakkında sizinle görüşmem gerekiyor.
I need to talk to you about your sister, Kolbrun...
Kız kardeşiniz golfçü müydü?
Was your sister a golfer?
Diğer doktorun... Kardeşiniz, canlandırılmayı istediğini net bir şekilde belirtmişti.
Your brother expressed a clear desire for resuscitation earlier.
Kardeşiniz? Başkan?
Your sister, the president?
Ama babanız değilmiş, kardeşiniz miş.
But later I found that it is your brother not yourfather.
Doktor Pratt, kardeşiniz olduğunu söyleyen biri ikinci hatta.
Dr. Pratt, dude on line two says he's your brother.
Kardeşiniz yine de denemenizi isterdi, değil mi?
Don't you think your brother would want you to try?
Diyorum ki, zavallı kardeşiniz üzerine sanki bir olay incelemsi yapıyormuş gibi teoriler üretmenin zamanı değil.
I'm just saying now's not the time to theorize about your poor brother as if he was some sort of case study.
Kardeşiniz nerede?
Where's your brother?
Eger kardeşiniz...
If your brother doesn't act...
Kardeşiniz orada.
Your sister is there.
Kız kardeşiniz boşanmayı mı düşünüyordu?
Your sister was considering getting a divorce?
Kardeşiniz "Amerikan malı alın" planınızı yok ediyor.
Your brother is killing your "Buy American" plan.
Kardeşiniz Keith'in mezarının çevresi kalabalıklaşmaya... başlarsa bu gerçekten kötü olur, öyle değil mi?
Be an awful shame if the ground next to your brother Keith started getting real crowded, don't you think?
Kardeşiniz çok sert bir erkek.
Your brother is hard-core.
Şimdi kardeşiniz Kevin'le konuştum.
I thought we wereout of the doghouse. I just got off the phonewith your brother kevin.
Kardeşiniz çok eğlenceli!
Your brother's hilarious!
Oh, sizin kardeşiniz.
Oh, he's your brother
Kardeşiniz mi?
Your brother?
- Kardeşiniz, değil mi?
Nice to meet you. - He's your brother, right?
Kız kardeşiniz hamilelik testi yaptı ama negatif çıktı.
Actually, it was, um, positive.
Bayan Connor, bu sizin kardeşiniz mi?
Ms. Connor, is that your brother?
Mutlu Jack Connelly. Kardeşiniz mi?
Happy Jack Connelly.
Kız kardeşiniz Emma dört yaşındaydı.
Your baby sister Emma was four years old.
Kardeşiniz işi sebebiyle kızgın birçok insanın hedefi olabilir.
You know, your brother's job makes him an easy mark for a lot of angry people.
Çünkü bazı Fransızlar Cezayir'den ayrılıyor... tıpkı kardeşiniz ve oğlu gibi.
Because some French are leaving Algeria, like your sister and her kids.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]