Kel translate English
2,826 parallel translation
50'li yaşlarda, beyaz, kel beyaz gömlek ve mavi pantolonu var, omzundan vuruldu.
Bald, white male, 50s, wearing white shirt, blue pants, shot in the shoulder.
Kel ve deli olan eşcinsel çiftle olan randevumuz.
The bald and the crazy gay couple date...
Arkamda bir yer kel kalmış!
I have a bald spot back there!
Sigara içen kel bir adamı nasıl bulacağız?
How do we find a bald guy who smokes?
Hepsi şu kel kafanın suçu.
- It's all because of that nosy baldhead.
Oyun kartlarına kel kartallar koymuşsun, sanırım bunu hakettin.
You want bald eagles on your playing cards, I think you've earned it.
Latince "Kel Kartal" anlamına geliyor.
It's Latin for " bald eagle.''
Oyun kartlarınızda kel kartallar var, sanırım bunu hakettiniz.
You want bald eagles on your playing cards, I think you've earned it.
Kel adam bizi evlat edindiğinde Annie filmindeki gibi olacak sanmıştım.
When we got adopted by a bald guy, I thought this'd be more like Annie.
Onu kel mi yapacağız?
Do I make him bald?
Demiştim, eğer onlardan birini, canlı ele geçirirsek kel yapacağız diye.
Said he'd go bald if we returned alive from the camp. Shave him!
Ben sadece... sonsuza dek hastalıklı ve kel bir çocuk olarak hatırlanmak istemiyorum.
With the most popular girls in school, I just--I don't have to be remembered forever As just the pathetic bald kid.
Bazıları sakallı, bazıları kel, bazıları ıslak ve pis bu tuhaf yaratıklar kumun üzerinde sürünürken çocuklar, onların farklı kokularını alabiliyorlar.
The children are hit by a disgusting smell while the strange creatures, wet and dirty, some bearded, others bald, stumble on the sand.
Fakat kel olacağı söylendi.
But she'll be bald.
Ama ne yazık ki kel halini görmek nasip olmayacak!
But I'm sorry.. .. I won't be able to see you go bald!
Kel.
Bald.
Sence patron hala uzun, kel ve ölümcüle karşı bir şeyler mi hissediyor?
You think the boss still has the hots for tall, bald and deadly?
Kel, burnu bardağının içinde.
Bald, nose in his glass.
Senin gibi önemli bir avukat değilim tabii. Hafta sonları ortalarda bir örnek takımlarla dolaşmıyorum. O yüzden şişko, kel baristalarla çıkabilirim, öyle mi?
I mean, I know I'm not a big lawyer who walks around on the weekends in a juicy pantsuit, but does that mean I have to go out with a fat, balding barista?
Öyle mi? Dünya göz yaşını tutamayan kel kızları çok sever.
Everyone would love a bald that will not stop crying.
Çünkü kısa ve kel olmanın kimseye zararı yok.
That's because being short and bald doesn't hurt anybody.
İri ve kafası kel.
Big, shaved head.
1.85, 90 kilo, kel.
Six-two, 200 pounds, bald.
Alçağın teki olan kel bir adam vardı.
There was a bald guy who was a real bastard.
Kel olan da kim?
Who's the bald guy?
- Üç aylık kel adamlar dergisi.
Coot's life?
- Kel.
Bald.
Hastır ordan kel moruk.
Screw you, you old coot.
Sik kafalı iktidar kavgan yüzünden benim ailem zarar görüyor, Kel!
My family's getting hurt because of your dick-fueled power struggle, Kel!
Çocuk dışarıda bir yerlerde. Yanında ne babası ne de kanından birisi var.
That child is out there, Kel, with no da, no kin belonging to it.
İki yıldır zar zor topladığım kel kartal kök hücresi dolu bardağın yerine.
As opposed to that beaker of bald eagle stem cells I've been painstakingly gathering for the last two years.
geçen gün burada kel bir adam vardı, onu çağırsanız?
I noticed the other day that there was a bald guy here?
Ama bir tane minik ve kel bir problemimiz var.
Hmm... There's only one tiny, bald problem.
30'larında, kel sarı sırt çantalı.
Bald, yellow backpack.
Bir olimpiyatım kel ve salyalı bir aptal tarafından mahvolmuştu.
I had one olympics ruined by a bald, drooling idiot,
Ben kel değildim ki.
I was not bald.
Kel, hasta, kızlar ve erkekler
Bold, sick, white-haired boys and girls.
Söyler misin, sana saldıran adam kel ve garip bir konuşması olan bir adam mıydı?
But tell me... This man who attacked you, Was he bald, with an odd cadence to his voice?
Kel herife bak.
Look at the bald dude.
Bağır ona : "Hey keltoş, kelsin sen kel!"
Say, " Hey, baldy, you're all bald.
Ya da burada oturup kel olana kadar saçını yolarsın.
Or you can sit here and pull your hair out until you go bald.
Resepsiyondakiler, Boyle'un en az bir kartal kadar tüysüz ( kel ) olduğunu söyledi.
Front desk said he's bald as an eagle.
Sweets'e müteahhidin kel olmadan önce kurbanın yemek masasında ölü bir kedi gördüğünü söyledim.
I told Sweets that the developer saw a dead cat on the victim's dining room table before he went bald.
Kel.
Kelly.
Kel olacak gibi görünüyor muyum?
Does it look like I'm going bald?
50 yaşlarında. Kel.
50's, bald.
Adam kel!
Ha! He's bald!
Kel olan.
The bald one.
Yoksa kel misin?
Your hat off at school today?
Kel Amca'da mı?
Is it Uncle Kel?
Skills hep böyle kel miydi? Evet.
Was Skills always bald?