English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Koca oğlan

Koca oğlan translate English

985 parallel translation
- Nasıl istersen koca oğlan.
- Sure thing, big boy.
- Sen ne söylersen koca oğlan.
- Anything you say, big boy.
Bundan sana ne koca oğlan?
Is that any business of yours, old boy?
- Güle güle koca oğlan.
- Good-bye, boy.
Koca oğlan olmuş bu!
He's a big boy now.
Hadi, koca oğlan.
( BARKS ) - Come on, big boy.
- Eve dönüyorum, koca oğlan.
- I'm going home, big boy.
Buna gerek yok, koca oğlan.
That isn't necessary, big boy.
Sen asla böyle bir şey yapmazsın, değil mi koca oğlan?
You wouldn't ever do anything like that would you, big boy?
Canım tavşan yap büyünü Kara çıkarma bu koca oğlanın yüzünü
Brother rabbit, work your charm And keep that big boy out of harm
Haklısın, Jan, koca oğlan, kızın hala senin.
You're right, Jan, old boy, you girl is still all yours.
Önce ufaklığın sonra da koca oğlanın.
First, the little one then the big one.
Şimdi, eğer aklınız varsa, şehri terk edersiniz. Çünkü, "Önce ufaklığın, sonra da koca oğlanın canlı canlı derisini yüzeceğim" dedi.
Now, if you're smart you'll get out of town because he said, "First the little one then the big one I'll skin them both alive."
Önce, ufak tefek olanı sonra da, koca oğlanı.
First, the little one then the big one.
Böyle düşünmen beni memnun etti, koca oğlan.
Well, I'm glad you feel that way, John, old boy.
Senin adın nedir, koca oğlan?
What's your name, big boy?
Sakin ol koca oğlan.
Steady, old boy.
Koca oğlan, ayık kalmaya çalış. - Ben mi?
Hey, big brother, stay sober.
- Bak, koca oğlan. Haftada 50 sent alman gerekiyor.
Now, look, old boy, you're supposed to get 50 cents a week.
Koca Oğlan.
He's Mr. Big.
İyi geceler, koca oğlanım benim.
Goodnight, big boy of mine.
Senden ne haber koca oğlan?
How about you, big boy?
Gel bakalım, koca oğlan.
Come on, my big boy.
Nasıl Jackie, yaşlı adam, koca oğlan, eski arkadaş?
How's that. Jackie. old man. old boy. old friend?
En gelişmiş olanı, biz onu "koca oğlan" diye çağırıyoruz kendi boyutunun ve gücünün kibirliliğindeydi.
The largest one, we called her the "Big One" was vain of her size and strength.
- Geri gel, Koca Oğlan!
- Come back, Big One.
- Hadi, Koca Oğlan!
- Come on, Big One.
Dinle, koca oğlan.
Listen, big shot.
Haydi koca oğlan.
Come on, big boy.
Koca oğlan.
Big fella.
- Merhaba, koca oğlan.
Hello, big boy.
Bizi daha fazla bekletme koca oğlan!
Don't make us wait anymore, big boy!
Birini bulmak istiyorsan, tüm yapman gereken doğru soruyu sormak koca oğlan.
You want to find someone? All you had to do was ask the right way, big boy.
Oradaki koca oğlanı görüyor musun?
Do you see that big dude over there?
Kadınlar hakkında fazla şey bilmiyorsun değil mi koca oğlan?
You don't know much about women, do you, big boy?
Bu yaptığın hiç hoş değil koca oğlan!
That's not a very nice thing to do to me.
Koca oğlan.
That will do.
Sakin ol, koca oğlan.
Settle down, big boy.
Kurt avına çıkmış koca oğlan burada, bu gece burada... kalabileceğini söyledim.
An old boy hunting wolves come by... and I told him that he could spend the night here.
- Koca Oğlan gibi ölmeyeceğim ben.
- I won't die like Big Boy.
- Hiç zahmet etme koca oğlan.
Hop on one leg, big boy.
Hayvan bisküvisi var mı koca oğlan?
Animal cracker, big guy?
Merhaba, koca oğlan.
Hi there, big boy.
- Tebrikler koca oğlan.
- Congratulations, old boy.
Kendime alacaktım, koca oğlan
I want it for myself, old boy.
Tabii bunu yaparsan. Çok kolay, koca oğlan.
In you go, now.
Kız öptü oğlanı ve ay patladı güm diye d d Koca bir balon gibi d d Bunu bilmeden önce, zaten evlenmişlerdi d d Ve balayındalar d
# She kissed him and the moon exploded # Like a big balloon # Before they knew it, they were married
Ancak, çok az bir para, dört küçük oğlan ve koca bir köpekle üç hafta içinde nasıl ev bulabiliriz kesinlikle bilmiyorum.
Only, what sort of a house we're gonna find in three weeks with very little money, four small boys and one large dog I just don't know.
İşte, benden geriye..... hemen hemen yaşlı bir kadın iki oğlan, her gece kağıt oynayan bir koca kaldı.
There I was, an old woman or so with two sons a husband with a good business, who played cards every night.
senin gibi koca bi oğlan, köyde yaşamaya alışmış.
A big boy like you, used to the country.
Şiddetli bir ağrıdan koca bir yaygara koparan oğlanın teki.
He's a big pansy making a big fuss over some intense pain.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]