English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kuzeyde

Kuzeyde translate English

1,248 parallel translation
Ewell kuzeyde.
Ewell over there to the north.
- Kuzeyde eğitimdeler.
- They're training in the North.
- Kuzeyde görüş yok.
- No shot from the north.
Bu kadar kuzeyde yetişmez.
You can't grow it this far north.
Kuzeyde, Glenwood Köprüsü'nün doğusunda.
Northshore. East of Glenwood Bridge.
- Kuzeyde 3 saat mesafede.
- Three hours north.
Flamanlar kuzeyde, Walloon'lar güneyde. Bu geçmişimiz, geleceğimiz değil.
Flemings to the North, Walloons to the south, that's our history, not our future.
Yaz mevsiminin kısa ziyaretçileri olan kar fırtına kuşları kış mevsimini yüzlerce kilometre kuzeyde, donmuş denizin kıyılarında geçirmek zorunda kalır.
Snow petrels, brief visitors here in summer, are forced to spend the winter hundreds of miles to the warmer north, at the edge of the frozen sea.
Dört ay, kuzeyde daha ılık sularda yaşayan kürk foklarının ihtiyaç duyduklarından daha uzun bir süredir.
That's longer than the fur seals that live in the warmer waters further north.
"Fenalık kuzeyde."
"Malignance in the North."
Kısmet kuzeyde... "
Fortune favours the North. "
En son kuzeyde, av mevsiminin sürdüğü bir yerde görüldü.
He was last seen up in the north country... where the hunting was still good.
Sadece 24 saat önce bu tehlikeli ve ne yaptığı bilinmez savaşçı kuzeyde ki bir köyden 63 MD takviye işçisini rehin aldı.
It's been only 24 hours... since this dangerous and unpredictable warlord... seized 63 Allied Nations relief workers... from a village north of here.
Kuzeyde hava iyi.
The weather in the northest is OK.
Yağmurlar Denizi kuzeyde.
That's Mare Imbrium to the north.
Asillerimize kuzeyde arazi bağışlayın onların asillerine buradan, İngiltere'den emlâk verin ve onları bize karşı koyamayacak kadar açgözlü yapın!
Grant our nobles lands in the North. Give their nobles estates here in England. And make them too greedy to oppose us.
Güneş Vadisi kuzeyde.
Sun Valley is north. No.
- Kuzeyde vakit kaybettik.
- We lost time up north. We're late. - So?
- Kuzeyde, Lompoc'a yakın.
- North, near Lompoc.
Planları daha kuzeyde bir katedral inşa etmek.
They plan... to build a dom further north. They need help.
Buradan aşağı yukarı yüz kilometre kuzeyde Ryugadani diye çok korkunç bir yer biliyorum.
Approximately one hundred kilometers north of here there is a terrifying place known as Ryugadani.
Duvar kuzeyde.
The wall's north.
Orası da kuzeyde.
That's north.
Ama nehir doğuda ve Wade'in arabasını 1,5 km. kuzeyde buldular.
But the river's east, and they found Wade's car a mile north.
Benimle bu gece orada buluş ay kuzeyde yükseldiği zaman.
Meet me there tonight. When the moon is in the western sky.
Kuzeyde duruyorlar.
They're just staying up north.
- 40 kilometre kuzeyde mi?
- Twenty-five miles north of here?
Kuzeyde bir SETI programı var.
There's a SETI program up north.
Sen de kuzeyde olacaksın.
You're north. Here.
Kuzeyde nereye gidiyorsun?
Where up north are you goin'?
Kuzeyde ve güneyde, her şehirde, yasal çözümlerin uygulanmadığı yerlerde, öfke ve anlaşmazlık ateşleri yanıyor.
The fires of frustration and discord are burning in every city, North and South where legal remedies are not at hand.
" Ve uzak kuzeyde Özgür bir Norveç'in şeref konuğu olacağı yeni, büyük Avrupa hayalinize inanıyorum.
"And I believe in your dream about a great, new Europe in which a free Norway in the far north will take an honourable and prominent place at the table."
Güneşli bir gün bizleri bekliyor. Kuzeyde sıcaklıkların yer yer 23 dereceyi bulacağı tahmin ediliyor.
Temperatures around 68 to 71 with a high of 77 in the south.
- Kuzeyde biryerde, yada güneyden çok çok uzakta. Hangi enlemdeyiz?
- Somewhere north, or possiblyvery, very far south.
Kuzeyde.
In the north.
Bir uçak kiralayıp, buzla kaplı kuzeyde izini bulup, çadırına, barakana veya kulübene dalıp, seni yakalayıp, New York'a geri getirmek istedim.
I wanted to charter a plane, track you down in the frozen north, charge into your tent, hut or log cabin, sweep you off your feet, and bring you back to New York.
Kuzeyde beni yenebilen olmadı.
No one could defeat me in the North.
Kuzeyde bir aileniz yok mu?
Don't you have family up north?
Kuzeyde bir yerlerde bazı Dehousse'larla tanıştığıma eminim.
I'm sure I met some Dehousses up north.
Kuzeyde fırtınanın belirtilerini görebilirdiniz gittikçe yaklaşıyordu ve dövüşün organizatörleri için dövüşü fırtınadan çıkmadan önce yapmak çok önemliydi. Çünkü bir kere yağmur sezonu başladığında hiçbir şey yapamazsın.
Up to the north was the flickering of storms, and it was important to the promoters that this fight get in before the storms occurred, because once the rainy season comes you can't do anything.
Cypress Creek'e, kuzeyde bir yerlerde.
In Cypress Creek, upstate somewhere.
Aynı anda, binlerce kilometre kuzeyde,... Baton Rouge, Louisiana'da, "o" ortaya çıkmış.
At that same moment, a thousand miles north, in Baton Rouge, Louisiana, "he" appears.
Kulübesi 130 km. kuzeyde.
Cabin up north, eighty miles.
Bizi bu kadar uzak ve kuzeyde ararlar mı?
They won't look for us this far north?
- Kuzeyde başka bir yeri vardı.
- He's got another place up north.
Sincapların yarısı kuzeyde kalmış diğer yarısı da güneyde kalmış.
Half the squirrels were on the north rim and the other half on the south.
Son duyduğumda, kuzeyde çalışıyordu.
Last I heard, he was working up north.
Kendisi kuzeyde bulundu.
He has been there, up north.
Bu kadar kuzeyde, yazlar çok kısadır. O yüzden yavruların dünyaya geliş zamanları tam olarak ayarlanmalıdır.
This far north, the summer is very short... so the arrival of young has to be precisely timed.
Kuzeyde bir kulübe inşa ediyorum.
I'm building a cabin up north.
İki dakika sonra, 30 derece kuzeyde, ikinci bir hava aracının 549'un hava sahasına dikey bir açıyla girdiğini gördük.
About two minutes past 30 degrees north, we saw a second aircraft enter 549's airspace in an intercept pattern.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]