Mec translate English
38 parallel translation
Oh, şey, uh, tamirci benim, sanırım.
Oh, well-l-l, uh, I'm the mec-hanic, I guess.
Tamircilerimden birinin.
Belongs to one of my mec?
Demek MEC'ler bunun içindi. ( ÇN : Çoklu Motor Kontrol )
So this is what the MECs were for.
Hayır, ben Mec'e gittim.
No, I went to the Mec.
Profesörle tanışır, Mec'in oda arkadaşı.
Meet Professor, Mac's cellmate.
Adi, şerefsiz domuz!
Caca boudin ce méchant mec avec des tresses!
Markie'nin kredi kartı bende, şirkete yazıyorlar.
I have the map of Mec. The company pays well. You work on the film.
Mack bizi tanıştırdı çünkü ona uydu.
Mec us introduce to you because it suited him.
Eğer bu kadar kötüysen Mack'i bırakırım...
I will leave Mec.
Bana artık Mack demeyecek misin?
You call me no more Mec? What is wrong?
Sen. Pekala, beyler.
Ça va, mec?
Cume mec, hraefn wan..... bebuge me.
Cume mec, hraefn wan... bebuge me.
Cume mec, hraefn wan, bebuge me!
Cume mec, hraefn wan, bebuge me!
Yardım ekibini ihtiyacım var.
Yeah, I need a recess team for a mec delivery.
Röfleler, doğal meç.
Just highlights, natural streaks
Açık renk meç mi?
Just lighter streaks?
Meslek okulundayken, meç ve röflede bir numaraydım.
At the trade school, I was number one when it came to frosting and streaking.
Bu sefer meç yapmadım. O, bir dahaki sefere.
I didn't do the streaks, it's too soon.
Sen karşında Fransız meç ustalarının ne atılış, ne gerileyiş ne de ön görüşte dikiş tutturamayacaklarına yeminler etti.
The scrimers of their nation, he swore, had neither motion, guard, nor eye if you opposed them, sir.
Kuponlarımla saçıma bedavaya meç yaptıramadım.
They wouldn't honor my coupon for two free streaks.
Ama o kadar fazla saça meç yapmam.
But I cannot streak that much hair.
Biraz röfle, meç ve biraz çalkalama.
It's just layers and highlights... and a cellulose finishing rinse.
Tüm konuştukları ; özel tasarım kıyafetler ve 300 dolara meç yaptırmak ile pahalı deri ceketler. Bunlar için kan akıtmaya hazırlar.
And all they talk about is Juicy Couture and $ 300 blonde streaks... and expensive leather jackets that they're willing to bleed over.
Meç için mi geldin?
Are you getting streaks?
Yani mesela - saçıma meç filan yapmak istersem,
So if I - for example Put some highlights in my hair,
Saçına meç yapmamı ister misin?
You want me to put highlights in your hair?
0na Mac diyorum.
I call him Mec.
Sen ve Mack beni çıldırtıyor...
You and Mec, it makes me crazy.
Mack'in fikriydi.
The idea came from Mec.
Mack lafını...
Where does that'Mec'?
Çiçek mi?
- Fleur, she calls you Mec.
Tech kafalı, Mec.
She's a tech head, mag.
Telefonu ne zaman o kafasında mavi meç olan yeni kız açsa sipariş eksik geliyor.
Every time that new girl with the blue streaks in her hair answers the phone, they screw up.
Britta, saçına tek yıkamada çıkacak mavi meç yaptın.
Britta, you put one wash-away blue streak in your hair.
Saçına meç yapıyorsun çünkü bu sana sürekli ikinizin birbirinize ne kadar benzediğini hatırlatıyor.
You put streaks in your hair because it's a constant reminder of how much you two looked alike.
Tren-Mren Geç-Meç
♫ Train-Vain Pass-Vass. ♪
Geç-Meç Kurs-Murs
♫ Late-Vate Class-Vass. ♪
Tekniği sayesinde mükemmel bir gösteri sunuyor fakat savaş alanında basit meç becerisi olan biri tarafından bile kolayca alt edilebilir.
The technique makes for excellent theater, but in actual combat, he would be bested by the most rudimentary rapier skills.
meclis 25
mecburum 166
mecbursun 66
mecbur muyum 33
mecburuz 49
mecburen 16
mecburdum 83
mecbur kaldım 19
mecbur değilsin 33
mecburum 166
mecbursun 66
mecbur muyum 33
mecburuz 49
mecburen 16
mecburdum 83
mecbur kaldım 19
mecbur değilsin 33