Ne dersiniz translate English
7,543 parallel translation
Eğer eşiniz ile bir sorunum olduğunu düşünüyorsanız,... beni onaylamaktan çok, yönetimdeki adilliğinizde kullandığınız daha iyi yolları göstermeye ne dersiniz?
But if you think there is a problem with your wife, what better way to show the fairness of your own administration than by... endorsing me?
Şu genç adama ne dersiniz, hani şu onu Boston'a götürecek adama?
What about that young man... the one who was to take him to Boston, huh?
Birlikte yemeğe çıkıp arayı kapatsak ne dersiniz?
Why don't we go out for lunch so I can get up to speed?
Ne dersiniz, buraya mı geliyor?
Do you think it will come in here?
Bir dakikalığına ofisime gelmeye ne dersiniz?
Why don't we go in my office for a minute?
- Sakinleşmeye ne dersiniz?
- How about we cool it, okay?
TF takım üyeleri için 10 milyon won bonusa ne dersiniz?
About those TF team members, how about a 10 million Won bonus?
Peki "Örümcek Adam Doktor Ahtapot'a Karşı" nın yepyeni gibi olan ilk baskısının 3. sayısına ne dersiniz?
Well, how about a first-edition number 3 "Spider-man Versus Doctor Octopus" in near-mint condition?
Şu hıyarlardan birini öldürmeye ne dersiniz? Bunu çoktan hak ettiler.
We could kill one of them.
- Değiş tokuş yapmaya ne dersiniz?
In a store you buy them for no less than eight hundred thousand.
Gangster olmaya ne dersiniz? Şöyle baştan ayağa bir giyiniriz.
Maybe gangsters, all well dressed.
- WP Moss'a ne dersiniz?
Oh, what about W. P. Moss?
Şimdi ben de o kızlardan biriyim, ne dersiniz?
Guess I'm one of the girls now, huh?
Bayan Banks görüşmemize hemen başlamaya ne dersiniz?
So, Miss Banks, what do you say we just dive right into this interview?
Blaire'ı tekrar arayım, ondan sonra devam ededlim diyorum ne dersiniz.
How about I call Blaire back, and then we'll go from there.
Kartopu savaşına ne dersiniz?
How about a snow ball fight?
Peki, Çin Yeni Yılına ne dersiniz?
OK, what about Chinese New Year?
İkiye iki maça ne dersiniz?
How about a little, uh, two on two?
Düğün tarihini belirlemeye ne dersiniz?
What do you think about setting a wedding date soon?
Hey, nasıl böyle bir hile ne dersiniz?
Hey, how about a gimmick like that?
Buna ne dersiniz?
What about that?
- Peki Tanrılar Sitesi'ne ne dersiniz?
The Mansion of the Gods!
Ufak bir tarta ne dersiniz?
How about a small tartlet?
Ne dersiniz?
- Uh, actually...
Pekala, biraz tatlı yemeye ne dersiniz?
Okay, maybe we should just have some dessert huh?
İkisine ne dersiniz?
How about both?
Biraz aydınlatmaya ne dersiniz?
How about a little light viewing?
Eğelnceyi mahkeme salonuna saklayalım, ne dersiniz?
Well, let's save the fun for the courtroom, shall we?
Bir şey deneyeceğini sanmıyorum, ne dersiniz?
I don't think he'll try anything, do you?
- Ne dersiniz, Bayan Hughes?
What do you think, Mrs Hughes?
Battaniye dağıtmakla başlayalım, ne dersiniz?
Start with handing out some blankets, shall we?
Peki şuna ne dersiniz?
How about this?
Akşam yemeğinden sonra görüşmeye ne dersiniz?
Why don't we catch up over dinner tonight?
- Benim kullanmama ne dersiniz?
How'bout I'll drive?
Buna ne dersiniz?
So... come on, how about it?
Sizi Havai'ye balayına göndermeme ne dersiniz?
How about I send you and Stephanie on a second honeymoon to Hawaii?
O halde atla gitmeye ne dersiniz?
Then ride there on horses.
Madem öyle siz kahramanları Sakaar'da görelim, ne dersiniz?
Let's see if you're heroes on sakaar, shall we?
Çıkıp bir şeyler yemeye ne dersiniz?
Hey, what do you say we get outta here, get something to eat?
Hadi gerçek olanları arayalım, ne dersiniz?
Let's call the real ones, shall we?
Sıcaklığı değiştirmeye ne dersiniz?
What about a change in temperature?
Peki Yüzbaşı Randall'ın Inverness'e kadar size eşlik etmesine ne dersiniz?
What if Captain Randall accompanies you to Inverness?
Tüm masrafları karşılanmış, bir haftalık bir tatile ne dersiniz? Kendi yemeklerinizi pişirip, kendi kıyafetlerinizi yıkayacağınız bir yere?
How would you guys feel about a week-Iong, all-expenses-paid trip... to a place where you can cook your own food and do your own laundry?
Hey, alnına "mankafa" mı yazsak, ne dersiniz?
Hey, do you think we should Biro the word "twat" on his forehead?
Ne dersiniz?
Say what?
Millet! Glutensiz olmayan, kazeinsiz, kabaklı lahanalı sandviç. Ne dersiniz buna?
Everybody, no gluten-free, no casein, zucchini-kale sandwiches.
Kahvaltıya ne dersiniz?
Anyone else fancy breakfast?
Bence bu kadar formalite yeter, ne dersiniz?
Could we dispense with the formalities, do you think?
Onları motelde indirmeye ne dersiniz? Yüce İsa.
- Yeah, well, what about taking them down at the motel?
- Ferguson'dan sonra ne olur dersiniz? - Kaos.
What do you reckon Ferguson's after?
Hayatınızda stresli olduğunuz anlar vardır. Ve sonra ne var biliyor musunuz dersiniz.
There are those moments in your life that you stress about, and then you just say, " you know what?
dersiniz 53
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne dersin 1648
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek 1168
ne demek istiyorsun 3675
ne demek istedi 57
ne dersin 1648
ne demek bilmiyorum 27
ne demek istediğini anlamadım 51
ne demek istedin 139
ne demek istiyorsun sen 25
ne demek istediğinizi anlamadım 16
ne demek yani 49
ne demek istediniz 39
ne demek o 72
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek istiyor 60
ne dedin 1461
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demezsin 214
ne demek istediniz 39
ne demek o 72
ne demek istiyorsunuz 499
ne demek istiyor 60
ne dedin 1461
ne demek hayır 31
ne demek oluyor 42
ne demek oluyor bu 146
ne demezsin 214