English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Ne dedim ki

Ne dedim ki translate English

691 parallel translation
Ne dedim ki ben?
- What did I say?
Ben ne dedim ki?
What did I call you?
Ama ben ne dedim ki?
What did I say? What did I do?
Ne dedim ki?
What did I say?
Ne dedim ki?
What have I said?
Ne dedim ki?
No. What did I say?
- Hay Allahım, ne dedim ki?
- Gosh, what have I said now?
Ne dedim ki? Sadece, o adamdan haber alana kadar heveslenme, diyorum.
"Just don't hold your breath'till you hear from that guy." That's what I said.
Ne dedim ki ben?
- Shut up. What did I say?
Ne dedim ki?
Was it something I said?
- Ne dedim ki? Sorun ne?
- What's the matter?
Ben ne dedim ki?
Now, what the hell did I say?
- Ne dedim ki?
- What'd I say?
- Ne dedim ki ben?
- Now what have I said?
- Ne dediniz siz? - Ne dediniz, dedim. - Ne dedim ki?
What did you say?
- Ben ne dedim ki?
- I didn't say anything.
Ne dedim ki?
- Like what?
Ne dedim ki ben?
What did I say?
Ne dedim ki şimdi ben?
What did I say?
.. sonra dedi ki, "Ne tarafından?" ve ben de dedim ki "Hepsi benim!"
Then she said, "What part?" and I said, "All of me!"
Dedim ki, "Flo, kim o kadar süt içer?" Ne dedi, biliyor musun?
I say, "Flo, who can drink so much milk?" And do you know what he says?
Ne yaptım ki? Ne dedim?
What did I say?
Ne yapabilirdim ki? "Evet Bay Matuschek, ben bir aptalım" dedim.
What could I do? I said, "Yes, Mr. Matuschek, I'm an idiot."
- Ne? - Dedim ki, "Gümrük bildiriminde yok değil mi?"
- I said, "He's not on the manifest."
Dedim ki " Ne oldu?
I said, " What happened?
- Ne? - Hiç. Dedim ki :
What?
Ona dedim ki ; "Ne yaptığının farkında mısın?"
I said, "Do you realise what you're doing?"
Ama sonra şöyle dedim : "Ne farkı var ki? Tatlı biri."
But I said, " What's the difference?
Riske etmişti dedim, ama ne biliyorum ki?
I say "risked", but what do I know?
... Dedim ki : " Onun ne yapmasını istiyorsun?
I said, " What do you want him to do?
- Ne dedim ki?
- What did I say?
- Ne dediniz Bay Vermilyea? - Dedim ki ;
- What was that, Mr. Vermilyea?
Ben de dedim ki, "Dinle Chris William Hickey'in köşesini gazeteden çıkartmaya ne dersin?"
So I said, "Listen, Chris, " why don't you take William Hickey's column out of the paper? "
- Ben ne dedim ki?
- Like it's something to be ashamed of.
Dediğim gibi, ona dedim ki : "Ne olduğunu bilmediğim malları... ... taşıyacağımı sanıyorsan, sana bir sürprizim var."
As I was saying, I says to him, "If you think I'm going to cart goods which I know nothing about, you've got another thing coming."
Ve sonra dedim ki, böyle fikirleri bana, ne, neden veriyor? Bu konuda hiç iyi bir neden bulamadım.
But then I thought, "Where do you get these ideas?" and I found no answer.
Ne dedin sen ne dedin? Dedim ki :
Come again?
Kocam bir gün rüyasında ne görmüş biliyor musunuz? Bir keresinde dedim ki...
Know what my husband dreamed up one day?
Ne diyordunuz? - Dedim ki..
- What were you saying?
Ve dedim ki, "Bu mal da ne?"
And I said, "What is this stuff?"
Dedim ki : "Ne demek istiyorsun?"
I said, "What do you mean?"
Dedim ki, "Ne?" "Mutlu değilsin." dedi.
I said, "What?" It said, "You ain't happy."
Ve ben "Ne?" dedim. Ve o da dedi ki,
And I says, "What?" And then he says,
- Ne dedim ki?
- What?
Ben de dedim ki : Ne diye etrafta kasılarak yürüyorsun? Sonra o da :
So I said, "What are you strutting around like that for?"
- Ne dediniz? - Dedim ki :
What did you say?
- Kendime dedim ki, Saint-Bernard'a ne hediye edebilirim?
- I said to myself : What's a good present to give to Saint Bernard?
Dedim ki olasılığı ne kadar...
I said, do you realize how slim...
Bir an zamanı durdurup dedim ki " Ne olursa olsun, mutluluk buna denir.
I wanted to hold the moment fast and thought : " Come what may, this is happiness.
Ne düşündün? Dedim ki Âzem kardeş bu sefer kendine münasip bir kız bulur.
I thought, this time Azem finds a good girl for himself, but you came empty handed.
Geçen hafta gelmediğiniz için, kendi kendime dedim ki hanımefendi genellikle Çarşambaları geliyor her ne kadar böyle bir havada insanlar evlerinde oturmayı yeğleseler de.
Since you didn't come last week, I said to myself... well, usually the young lady comes on Wednesday... although it's true that in weather like this... people prefer to stay home.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]