Ne istiyorsan onu yap translate English
374 parallel translation
Ne istiyorsan onu yap.
- It's not a threat.
Hele "ne istiyorsan onu yap" kısmı.
Especially that do-what-you-want-to-do department.
Kendinle ne istiyorsan onu yap.
Do whatever you like with yourself.
- Ne istiyorsan onu yap.
Whatever you want.
Müdürün işini askıya al baş piskoposu unut ve ne istiyorsan onu yap.
Suspend the manager, forget the archbishop and do as you like.
Ne istiyorsan onu yap, ama... buralara kadar geldikten sonra, vazgeçmemiz çok yazık olur.
Do whatever you want to, but... after we've come this far, we're over the worst - -.
Ne istiyorsan onu yap.
You do whatever you think is best.
- Ne istiyorsan onu yap.
- Do what you like about this place.
Ne istiyorsan onu yap.
I don't care what you do with it, mac.
Ne istiyorsan onu yap.
Whatever you want.
Ne istiyorsan onu yap.
Do whatever you like.
Ne istiyorsan onu yap ama bana Cahil'i geri ver.
I will humble myself. I'll do anything, but I must have Jahil.
Ne istiyorsan onu yap.
Do what you want.
- Ne istiyorsan onu yap!
- You do what you want to do!
Şimdi ne istiyorsan onu yap.
I've spoken.
Sen ne istiyorsan onu yap.
You can do whatever you want.
Bak, ne yapmak istiyorsan onu yap. Ne istiyorsan onu yap.
Look, do whatever you want to do.
Ne istiyorsan onu yap, bedelini ödeyeceksin.
Do what you want, you'll pay the price.
Ne istiyorsan onu yap.
Do anything you like.
Peki, ne istiyorsan onu yap.
OK. Have it your way.
- Sen ne istiyorsan onu yap!
- You do what you want.
Ne istiyorsan onu yap.
You do whatever you want.
Sen ne istiyorsan onu yap ama ben eve dönüyorum.
You can do what you want, I'm going home.
Senin liderlerin çoktan kaçıp gittiler! Tamam, ne istiyorsan onu yap!
Your leaders... have flown the coop!
"Ne istiyorsan onu yap, ben yemeyeceğim"
"do what you want, I won't eat!"
Pekala bak. Ne istiyorsan onu yap.
All right, look, you do what you want.
Özür dilerim. Ne istiyorsan onu yap, tamam mı?
I'm sorry.
Ne istiyorsan onu yap, ahbap.
Do whatever you want, pal.
Ne istiyorsan onu yap.
Whatever you want to do.
İyi, ne istiyorsan onu yap ama Milli Güvenlik ortaya çıktığında yerimizi kimin belli ettiğini bileceğiz.
Do what you want, but when the NSA shows up, we'll know who gave us away.
Ben çıkıyorum, sen ne istiyorsan onu yap.
I'm going. You do as you please.
Babanın istediğini değil, kendin ne istiyorsan onu yap.
You do what you want, darling not what your father want.
Ne istiyorsan onu yap. Ne de olsa seni durduramayız.
Do what you want, you will anyway.
Ne istiyorsan onu yap. Araba senin.
Do whatever you want. lt's your car.
Sikitr, adamım, ne istiyorsan onu yap. Ama lütfen...
Shit, man, do whatever you gotta do, but please...
Pekala, ne istiyorsan onu yap.
Well, you do what you want
Peki, ne istiyorsan onu yap.
Fine, be that way
Her zaman ne istiyorsan onu yapıyorsun.
You always do whatever you want.
Ne yapmak istiyorsan onu yap.
Do whatever you want with it.
Ne yapmak istiyorsan, onu yap.
What you want to do, you do.
Ne istiyorsanız onu yapın.
You do what you want.
Ne yapmak istiyorsan onu yap.
Do whatever you wanna do.
Ne istiyorsanız onu yapın. Hoşunuza gidecekse bana uygun göreceğiniz her türlü işkenceye hazırım. Ama bana inanmanız için yalvarıyorum, eğer ortada bir suç varsa sorumlusu sadece benim, asla kızınız değil.
You will do as you please, and I am ready to suffer all your violence but I beg of you to believe that if there is any harm done, I am the only one guilty and that your daughter has done nothing wrong in all this.
Ona kahveyi sen yap ya da onunla her ne yapmak istiyorsan onu yap!
Make him coffee, or do whatever you like with him!
Bayım, ne istiyorsanız onu yapın.
Sir, you do whatever you want.
Onu götür, ne istiyorsan yap ama benim evimde olay çıkarma.
Take her with you, do what you like but don't make a scene in my house.
Ne istiyorsanız onu yapın.
Do what you want.
Ne yapmak istiyorsan onu yap.
Do what you need to do.
Daha sonra... ne yapmak istiyorsan onu yap.
After that,... adhere to whatever decision you make.
Ne yapmak istiyorsan bana onu yap.
Whatever you want to do to me.
Onu, hemen yetimhaneye götürün, ya da yanınıza alın ya da ne istiyorsanız onu yapın.
Bring him back to the orphanage, subito, or bring him to live with you... or do what you want.
ne istiyorsan 17
ne istiyorsan yap 24
ne istiyorsan söyle 17
onu yap 17
ne iş yapıyorsun 139
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istersen 261
ne istiyorsun benden 62
ne istiyorsan yap 24
ne istiyorsan söyle 17
onu yap 17
ne iş yapıyorsun 139
ne istiyorsun 3273
ne istersiniz 85
ne istersin 198
ne istersen 261
ne istiyorsun benden 62
ne iş yapıyorsunuz 56
ne istiyorum 20
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istersen onu yap 35
ne iş yapıyor 98
ne işe yarar 39
ne işin var burda 21
ne istiyor 187
ne istedi 50
ne istiyorum 20
ne istiyorsunuz 879
ne istiyorsun peki 16
ne istersen onu yap 35
ne iş yapıyor 98
ne işe yarar 39
ne işin var burda 21
ne istiyor 187
ne istedi 50