O zaman konuşuruz translate English
277 parallel translation
O zaman konuşuruz.
Tell me then.
O zaman konuşuruz.
We'll talk then.
O zaman konuşuruz.
- We'll talk about it there.
Aklını başına toplamalısın. O zaman konuşuruz.
When you recover the trial, talk?
Ne zaman içimden sizinle konuşmak gelirse o zaman konuşuruz.
Then let's say if I feel like talking to you, I'II talk to you.
Önce evlen, bunu o zaman konuşuruz.
Get married, then we'll talk.
Döneceğim. o zaman konuşuruz.
I'm coming back. We'll talk then.
Bunu o zaman konuşuruz.
We'll discuss that when it happens.
Arabayı o zaman konuşuruz.
Then we can talk about a car.
O zaman konuşuruz.
Then we'll talk.
Bu sandalyeleri kaldır, o zaman konuşuruz. Hepsini kaldır.
Well, get these chairs off and we'll talk about it.
Hele bir dışarı çıkın, her ne sorununuz varsa o zaman konuşuruz, tamam mı?
When you're outside, we'll discuss whatever problem you have, okay?
- O zaman konuşuruz.
- And you'll do anything for it.
Hele eve bir gidelim, o zaman konuşuruz.
We'll discuss it when we get home.
O zaman konuşuruz. Tamam.
We'll talk about it then.
- O zaman konuşuruz.
- We`ll talk then.
Bak, bu akşam bana yemeğe gelsene. Bunu o zaman konuşuruz.
Look, why don't you come over to my house tonight for dinner... and we can talk about it?
Sonra gel o zaman konuşuruz.
We'll talk later.
Birkaç mektup bul, banka referansları, çalışma kağıtları falan, o zaman konuşuruz.
Get me some letters, bank references, work papers, and then we'll talk.
Tamam, o zaman konuşuruz.
Okay. I'll speak to you then.
O zaman konuşuruz.
We'll talk about it then.
- Pekala, o zaman konuşuruz.
- All right. I'll talk to you then.
Ne yapacağımızı o zaman konuşuruz sanırım.
And I guess we'll talk about what to do. Okay.
Hele bir reklamlar başlasın, o zaman konuşuruz.
Once the ad runs, then we'll talk.
O zaman konuşuruz.
We'll do it then.
Bu konuyu, o zaman konuşuruz.
We'll discuss that when and if the time comes.
Hele bir senaryonun haklarını alalım da, o zaman konuşuruz.
I want to talk clothes.
O zaman etraflıca konuşuruz.
We'll talk more then.
Vasiyet açıklandıktan sonra bana bir uğrarsın herhalde. O zaman seninle uzun uzun konuşuruz.
Come see me when the... testament thing is solved and we'll speak of your future.
O zaman o da gelsin arabada konuşuruz.
Then, he'd better come along, we can talk in the car.
Tamam o zaman, tekrar konuşuruz.
Okay then, talk to you again soon.
O zaman evlâdım, bekleyelim. Ayinden sonra konuşuruz.
In that case, my son, see me after Mass.
Tamam, o zaman, sonra konuşuruz.
I understand. Okay, then, talk to us later.
Konu şu ; eğer o odayı sevmediğiniz ortaya çıkarsa... o odayı bunun kadar beğenmediğinize kesin karar verene dek... sizi her zaman buraya taşıyabiliriz, ama bence buna gerek yok.... o durumda oturur konuşuruz, yuvarlak masada tartışır, kafa patlatırız... ve de bu... çocuk oyuncağı olur. Ne acaba?
What is...?
Bunu yarın konuşuruz, birçok şey o zaman belli olur.
Talk about that tomorrow ; many things will be decided then
Bunları o zaman yine konuşuruz.
Well talk things over.
Yarin sette görüselim, o zaman konusuruz.
I'll see you on the set tomorrow, and we'll talk about it.
O zaman doğru zamanı kollar... ve onunla konuşuruz.
Then we must choose our moment... and have a word with him.
Sunacak bir evim var... ve o zaman, bu öğleden sonra evde olurum ve konuşuruz
I have a house to show... And then I'll be home this afternoon and we'll talk.
O zaman bunu açık olduğunda konuşuruz sanırım.
So, we'll finish this when you're open.
O zaman ne hakkında konuşmak istersen konuşuruz... ama şimdi acayip meşgulüm.
Then we'll talk about whatever you want... but right now, I'm just in a terrible hurry.
O zaman, bir aksam yemegi falan yiyelim ve konusuruz.
OK, so, we'll have dinner or somethin', go over it.
- O zaman etraflıca konusuruz.
- Then we have a big talk.
- Askıları konuşuruz o zaman.
- So we'll talk about the hooks then.
Yanıldığını görevi benim almam gerektiğini söylerse, o zaman geçmişte olanları unutmaktan konuşuruz.
When he says he was wrong, when he says that I should have gotten the job, then you talk about bygones being bygones.
Bunu daha sonra konuşuruz. Cevabım o zaman da hayır olacak.
We'll talk about it later.
Konuşuruz o zaman. Harika!
We'll talk then.
Ve o zaman tekrar konuşuruz.
And that's when we should talk again.
Önce silahını indir, o zaman bunu konuşuruz.
Put the gun down first and we'll talk.
Eğer Moya'yı şimdi imha etmediyse, o zaman tekrar konuşuruz.
If he not destroy Moya now, we talk again.
O zaman Evan'ın tanıdığı çocuklarla konuşuruz.
- Talk to Evan's friends.
o zaman 2152
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman anlaştık 30
o zaman sen 17
o zaman görüşürüz 43
o zaman ben 17
o zaman git 34
o zaman bile 16
o zamanlar 81
o zaman sorun yok 23
o zamandan beri 75
o zaman anlaştık 30