Ona güvenebiliriz translate English
126 parallel translation
Ona güvenebiliriz.
We can trust her.
- Ama ona güvenebiliriz.
- But he can be trusted, I tell you.
Ona güvenebiliriz.
We can rely upon him.
Ona güvenebiliriz.
We can trust him.
Gerçek bir beyefendi tanıyorum. Ona güvenebiliriz.
I know one real gentleman I'm sure we can trust.
Evet, ona güvenebiliriz.
Yes, we can depend on him.
Ona güvenebiliriz, onu bırakabiliriz.
We can trust her, we can let her go.
Ona güvenebiliriz çünkü Macbeth'in bize talimatını ve kesin emirlerini biliyor.
He needs not our mistrust since he delivers our offices and what we have to do to the direction just.
Park görevlisini burada ne kadar iyi gözetlediğini düşünürsek şimdi kesinlikle ona güvenebiliriz.
Considering how good an eye he kept on the Parking lot attendant at home we can certainly trust him now.
Ona güvenebiliriz.
I know we can trust him.
Radyo tamirinde usta. Korkma, ona güvenebiliriz.
He's good at repairing radios.
Ona güvenebiliriz.
He's okay.
Ona güvenebiliriz. Başka seçeneğimiz yok.
We can trust him.
- Ona güvenebiliriz.
She can be trusted. She's changed!
Bence ona güvenebiliriz.
I think we can trust him.
Eminim ona güvenebiliriz ama, bugün Gina'yı gördüm.
I'm not sure we can trust her, but I saw Gina today.
Demek ki ona güvenebiliriz.
Yes, elastic! We count on her.
Böyle bir şey yapmazsa ona güvenebiliriz demektir.
If he doesn't try it, we'll know we can trust him.
Ona güvenebiliriz.
We can't trust her.
Tamadır, ona güvenebiliriz.
It's okay, we can trust him.
Obrist sayesinde geliyor... ve sanırım ona güvenebiliriz.
Obrist is coming around... and I think we can trust him.
Ona güvenebiliriz.
She's dad's friend. We can trust her.
Ona güvenebiliriz.
Look, he... he can be trusted.
Umarım ona güvenebiliriz.
Let's hope we can trust her.
En azından ona güvenebiliriz.
The least we can do is trust him.
Bence ona güvenebiliriz Elizabeth.
I think we can trust him, Elizabeth.
Ona güvenebiliriz.
Hey, we can trust her.
Bence ona güvenebiliriz.
I think we can count on him.
- Ona güvenebiliriz.
- We can trust him.
CTU'da ve İç Güvenlik'ten emir alıyor... ama sanırım ona güvenebiliriz Jack.
He's at CTU taking orders from Homeland Security, but I trust him.
Adam bulması için ona güvenebiliriz.
And I'd trust him to hire the guns.
Sanırım ona güvenebiliriz.
I think we can trust her.
Efendim, ona güvenebiliriz diye düşünüyorum. Bence başka bir şeyin peşinde.
Besides that, I think he's after something else.
- Ona güvenebiliriz, onu tanıyorum.
- He's not going to squeal, I know him.
İyi bir adamdır. Ona güvenebiliriz.
He's a good lad, we can trust him.
Şu anda sadece ona güvenebiliriz.
We can only trust him now.
Hey, Kanna-chan, ona güvenebiliriz.
Kanna, I've got a gut feeling that we can trust him.
Sanırım ona güvenebiliriz.
I think that we can trust him.
Bence ona güvenebiliriz..
I think we can trust him.
Bence ona güvenebiliriz.
I think we can trust her.
Emin ol ona güvenebiliriz.
But I'm telling you, he can be trusted.
Ona inanmak için bir nedenimiz yok. Ona güvenebiliriz.
We have no reason to believe that we can trust him.
Ona vereceğin bilgiyi bize ileteceğine güvenebiliriz.
We can trust him to get us the information that you will pass on to him.
Ona nasıl güvenebiliriz?
What makes you think you can trust her?
Ve artık ona nasıl güvenebiliriz?
And how could we trust him now?
Ona nasıl güvenebiliriz?
How can we trust him?
- Ona ne kadar güvenebiliriz ki?
How reliable is that?
Güzel fikir, ama biz, ona nasıl güvenebiliriz daha iyi mi olacak, eğer sen, herhangi bir şekilde bana güvenmezsen
Good idea, but how can we trust her lt will be better if you don`t trust me at all
Ona nasıl güvenebiliriz? Oraya geliyorlar.
How can we trust this person, huh?
Tamam da, biz ona nasıl güvenebiliriz ki?
Ok, but how do we know we can trust him?
Ona nasıl güvenebiliriz ki?
How can we trust what he says?