Ona güvenme translate English
180 parallel translation
Dedim sana ona güvenme diye.
I told you, you couldn't trust him.
- Ona güvenme.
- Don't trust her.
- Evet ama hiçbiri saf bir kadını personel olarak alıp ona güvenme hatası yapmadı.
- Yes, but none of them... have made the mistake of having a gullible female on their staff and trusting her.
Ona güvenme Augusta.
Don't trust him, Augusta.
Ona güvenme.
Don't trust her.
Ona güvenme.
Don't trust him.
Ona güvenme. Parası olduğunda esirgemez.
When he has money, he throws it around.
Sakın ona güvenme!
They're dying outside
Ona güvenme.
Don't you trust that man.
Babam bana hep şöyle derdi : Güvendiğin bir arkadaşın varsa ona güvenme. Gözün kapalı güvendiğin bir arkadaşın varsa dikkatli ol.
As my old man always said, if you have a friend you can trust don't trust him but if it's one you can trust blindly, then watch out.
Sakın ona güvenme.
Don't trust him.
Hayır, Tiffany! Ona güvenme!
No... no Tiffany, don't trust her!
Ona güvenme!
Tiffany, no!
- Ona güvenme.
- Don't trust him.
Ona güvenme, doktor
Don't trust her, doc.
- O birşeylerin peşinde, Gabrielle. Ona güvenme.
She's up to something, Gabrielle, don't trust her.
Ona güvenme, Reggie.
Don't trust him, Reggie.
— Ona güvenme.
- Don't trust him.
Modell'i dinleme, ona güvenme dedin.
You said don't listen to Modell, don't trust him.
Ona güvenme.
I don't trust her.
Not etmelisin : "Ona güvenme".
You'll want to make a note.
"Ona güvenme."
Do not trust her.
Ona güvenme
Do not trust her.
Ona güvenme zamanı.
It's time I trusted her with the truth.
Ne yaparsan yap, Jimmy... Ona güvenme.
Whatever you do, Jimmy... don't trust him.
- Ona güvenme Diana.
- Do not trust him.
Sakın ona güvenme.
Don't count on him.
Ona güvenme. Hatırlayamaz.
Don't trust him.
Başınız derde girerse, Jayne işe yarar ama sakın ona güvenme ve idareyi ele almasına izin verme.
Jayne'll be valuable if you're in trouble. Don't trust him. Don't let him take over.
Ona güvenme!
Don't trust him!
Ji-hoon, ona güvenme.
Ji-hoon, don't trust her.
Ona güvenme patron!
Don't believe him, Sam!
- Ona güvenme patron!
- Don't believe him!
Ona güvenme Jack.
Don't trust her, Jack.
Ona güvenme, kimseye güvenme!
Don't trust her. Don't trust anyone!
Ona güvenme demiştim.
I told you not to count on her.
Ona güvenme konusunda kararsızım.
I'm not sure I trust him.
Güvenme ona!
- Don't trust him!
Ona sakın güvenme.
Don't trust him.
Güvenme ona
Don't trust him
Güvenme ona şef!
Don't trust him, Chief
Johnson. Ona da güvenme.
Keep an eye on the whole bloody lot of'em!
Şu sana ve bize yardım eden, Garak denen adam var ya. Ona sakın güvenme Nerys. Hiçbir zaman.
That Garak fellow who helped you, who helped us don't trust him, Nerys, ever.
"Asla bir etikete güvenme." Ve ona inanmaya başlıyorum.
And I'm beginning To believe her. Lenny : Oh, I agree.
Ona asla güvenme, onun etrafındayken asla gardını düşürme.
Never trust him, never let your guard down around him.
Güvenme ona.
Don't trust him.
Güvenme ona.
Don't trust her.
Çok iyi görünüyor ama... ona fazla güvenme.
He seems very nice, but... You know what? Don't trust him too much.
Ona o kadar da güvenme.
Don't be too trusting on him.
Sakın güvenme ona, olur mu?
Just don't trust him, OK?
Ona sakın güvenme.
Do not trust her.