Onu bul translate English
1,833 parallel translation
Onu bul ve iyi olduğundan emin ol.
Find her. Make sure she's okay.
Onu bul ve öldür
Find him Kill him
Onu bul ve öldür.
Find him Kill him
Terör her neredeyse....... onu bul ve yok et.
hunting and eliminating terror wherever it is.
Eğer Çorap kaybolacak olursa gidip onu bul, tamam mı?
If Socks ever gets lost, go find her, okay?
- Onu bul ve bir çevirmen getir.
- Find him and bring an interpreter.
Onu bul ve Büyük Tiyatro'ya getir bu akşam.
Find him and bring him around to the Grand Theatre this afternoon.
Onu bul ve doğru olanı yap.
You find him And do what's right.
- Onu bul.
Track her down.
Adamların yarısını al ve onu bul.
Take half the men and find him.
Cesaretin varsa, git onu bul!
If you've got the balls, go find him!
Bana onu bul.
Look for him.
Onu bul.
Find him.
Onu bul ve benim büromdan uzak tut.
Find her and sequester her in my office.
Daha önemlisi, kim mani olmuş onu bul.
More precisely, who killed it.
Nerede o? Git bul onu.
Go Search.
bak birkez hata yapmış olabilirsin sende bir hata yamış olabilirdin ama aynı hata iki kere tekrarlanmaz hadi git bul onu hadi bende seninle geliyorum sende mi geliyorsun
First he made a mistake. And if you won't go today then may be you'll be on mistake, come on just go Come on, I'll come with you, You will come too.
Ahbap, git bul onu.
Dude, just go get him!
Yani vur beni ve gidip onu kendi başına bul.
So shoot me and go and find it on your own.
Onu bul!
Find him!
- Bul onu.
- Find it.
Git bul onu.
Go find it.
- Al işte, gidip bul onu.
- Well, there you are.
Onu geçmenin bir yolunu bul.
Find a way around it.
Git bul onu. - Hoşçakalın.
Go get her, sport.
Ben o kanalı dinliyordum bul onu tekrar!
Find it again.
- Bul onu!
- Find him!
- Bul onu McGee. - İçgüvenlik Bakanlığı'na giriyorum.
Find him, McGee.
Bul onu!
Find it!
onu şartlı tahliyeden çıkarma sadece bul. bizde işimizi yapalım.
Don't violate him. Find him. Do your job.
Adamı istiyorum, git bul onu!
I want the man, so find him!
İlham verici bir şey bul ve onu yap.
Find something inspiring and do it.
Bul onu.
Pull it up.
Sık sık gittiği bir plakçıyı öğrendim, git ve orada bul onu.
I found out his favorite record store so go and reel him in.
- Bul onu.
- Find him.
Bul onu.
Find him.
Bul onu.
Find her.
Ailemi öldüreni bul ve onu öldür.
Find the guy who murdered my parents and kill him yourself.
Mel'in odana girmesine ve dolabına yaklaşmasına engel ol. Ne derse desin onu uzak tutmak için bahane bul, tamam mı?
... need to make sure Mel does not go up in that room or in your closet, whatever she comes up with, you make an excuse to keep her away.
Joséphine Karlsson'a baskı yapmanın bir yolunu bul, onu durdur.
Find a way to put pressure on Joséphine Karlsson. Stop her.
Yeter ki onu uzaklaştırmak için kullanabileceğim bir şey bul.
Just get me something I can use to force her to back off.
Her kimse, 5 dakika içerisinde bul onu ve bana yolla.
Find him in 5 minutes and send him to me.
Bul onu.
You get him.
- Bul onu.
Find her.
Bul onu ve bana getir.
Quickly. Find him.
Parşömeni al, Horath'ı bul ve onu hayata döndürmesini durdur.
Get the scroll, find Horath and stop them bringing him back to life.
Bul onu.
- Sorry.
Bak. Onu benim için bul. Birazdan oradayım.
Look, just find him for me, and I'll be there soon.
Onu bana bul! Onu bana bulacaksın!
You go and find him for me, go find him.
Sen git, bul onu.
Just go, find it.
Şunu kafana sok bu iş benim istediğim şekilde yapılacak, şimdi git ve bul onu.
You understand something. This will be done my way. Now find him.